05 Ekim 2001 21:00

Savaş aslında çoktan başladı

ABD'nin savaş çığırtkanlığıyla birlikte, uluslararası kuruluşların dağıttığı gıdayla ayakta duran 4 milyon Afgan'a yönelik yardımlar kesintiye uğradı.

Paylaş
Savaş aslında çoktan başladıABD, henüz tek bir bomba atmadan, yüzbinlerce Afgan'ı ölümle yüz yüze getirdi. Birleşmiş Milletler (BM)'in çeşitli birimlerinin aktardığı bilgilere göre, onyıllardır süren savaşlar, yoksulluğa, son dönemdeki kuraklık ve kıtlığın eklenmesiyle birlikte, Afgan halkı açlığın pençesine düştü. ABD'nin saldırı hazırlıkları ise uluslararası yardım kuruluşlarının ülke içindeki faaliyetlerinin askıya alınmasına yol açtı. Hal böyleyken, ABD yönetiminin "sivil halkı hedef almayacağı" ve "Afgan halkına insani yardım ulaştırılacağı" gibi açıklamalar yapması, tam bir ikiyüzlülük örneği oluşturuyor.

Bombaya gerek yokBM'nin verilerine göre, Afganistan'a tek bir bomba düşmese, ülkede tek bir kurşun sıkılmasa bile, ABD'nin yarattığı gerginlik, yüzbinlerce Afgan'ın hayatını tehdit ediyor. Onlarca yıldır savaşların ve zorba yönetimlerin kırıp geçirdiği Afganistan'da, halkın karşılaştığı esas büyük tehlike, kuraklık ve kıtlıktan geliyor. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Sözcüsü Khaled Adly'nin belirttiğine göre, 11 Eylül'deki saldırılar ve sonrasında ABD'nin Afganistan'ı hedef tahtasına oturtmasından önce, 4 milyona yakın sayıdaki Afgan, uluslararası yardım kuruluşlarının yiyecek yardımlarıyla ayakta duruyordu. Savaş tamtamlarının çalınmaya başlanması ile birlikte bu yardımlar askıya alındı. Nakliyenin durdurulması, 320 bin Afgan'ın, 1 hafta içinde yiyeceksiz kalmasına yol açtı. Yetkililer, Kasım ayıyla birlikte, 1.6 milyon kişinin yiyecek stoğunun tükeneceğini haber veriyor.Bu veriler, yalnızca felaketin kıtlıkla ilgili boyutunu yansıtıyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Bürosu Koordinasyonu'nun açıkladığı gibi, sert kış mevsimi çöktüğünde, açlıkla ve öldürücü soğukla mücadele etmek zorunda kalacak Afgan sayısı 7.5 milyona ulaşacak. Sefalet içindeki bu kişilerin en zayıfları için ölüm, muhtemel bir savaş halinde kaçınılmaz olacak.

Ölümün eşiğindelerAfganistan, dünyada bebek, çocuk ve anne ölüm oranı en yüksek, okur yazarlık ve tahmini yaşam süresi en düşük ülkesi olarak biliniyor. Ve dünyanın kişi başına düşen gıda miktarı en düşük bir iki ülkesinden biri. Birleşmiş Milletler, ortalama yaşam süresni 43 olarak tespit ediyor. BM Gıda Programı'nın, kuraklık ve kıtlığın şiddetini açıklayabilmek için verdiği örnekler oldukça çarpıcı: Özellikle iç bölgelerde insanlar felce yol açan zehirli bitkileri yiyorlar. Kuzey bölgesindekiler ise hayvan yemiyle karıştırılan çekirgelerle besleniyor. 1979'dan beri, Pakistan, İran ve diğer ülkelerdeki 3-4 milyon Afgan, dünyadaki en büyük mülteci grubunu oluşturuyor. Şimdi, bu nüfusa, yardım kuruluşlarınnı "şanslı olanlarını" yerleştirdikleri mülteci kamplarına kıstırılanlar ekleniyor.

ABD yol açtıAfgan halkının bu umutsuz durumunun altında, ABD'nin Pakistan üzerindeki dayatmaları yatıyor. Washington'un Pakistan'a dayattığı 18 maddenin biri, Afganistan'la sınırlarının tamamen kapatılmasıydı. Bunun gerekçesi ise, "Bin Ladin'e bağlı militanların kaçmasını önlemek"ti. Oysa, Afganistan'dan en son kaçacak kişiler onlar. Sınırı geçme isteğini taşıyanlar, "yaşam savaşı"ndaki yoksul Afganlar. Komşu ülkelerin sınırlarına akın eden onbinlercesi, sınırlardan döndürülüyor ve ülke içindeki milyonlarca evsize katılıyor. Bu kalabalık, yine sefalete ve tıka basa dolu mülteci kamplarına mahkum oluyor. ABD'nin başka bir dayatması da, "Afganistan'ın askeriyede kullanmasını engellemek" adına, sivil taşımacılığın tek yolu ve halkın yegane ısınma aracı olan benzinin ihraç edilmesini engellemekti. Afganistan'ın diğer komşuları da, sınırlarını kapamakta çabuk davrandılar. Politik kargaşayı ve ekonomideki gerginliği körükleyecek bir insan akınından korktular.

ABD'nin insani yardımıABD, Bin Ladin ve Taliban'ın yaptıklarından Afgan halkını sorumlu tutmuyor gibi görünse de, daha şimdiden 380 bin kişinin idam fermanı verilmiş durumda. Yiyecek yardımının kesintiye uğraması, kışın bastırması, mültecilere barınma olanağı sağlanmamasıyla birlikte, bu sayı katlanarak artacak. Bu durumda, Washington'dan yapılan "insani" açıklamalar tek bir anlam ifade ediyor: O da, ABD'nin Afganistan'a yapacağı müdahaleyi meşru hale getirmek için, ayakta kalmaya çalışan halkın durumunu gerekçe haline getirmesi. Bu tablodaki kendi payını bir yana bırakarak.
ÖNCEKİ HABER

Anadolu'nun bitmeyen romanı

SONRAKİ HABER

Sular durulmuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...