02 Ekim 2001 21:00

Savaşa karşı mücadele

İstanbul Topkapı bölgesindeki işyeri temsilcileri, savaşa karşı olduklarını söylediler. Temsilciler, çıkabilecek bir savaşın, işsizlik, yoksulluk ve açlık getireceğine dikkat çektiler.

Paylaş
Savaşa karşı mücadeleŞahin Bayar - Muzaffer ÖzkurtABD Afganistan'ı ha vurdu ha vuracak denirken, dünyanın bir çok yerinde işçi ve emekçiler ABD'nin savaş politikasını protesto ediyor, gösteriler düzenliyor. Peki savaşın tam da ortasında yer alan Türkiye'de işçi örgütleri olan sendikalar niye suskun? Tepkileri neden yazılı açıklamaların ötesine geçmiyor? İşçiler iş yerinde neler tartışıyor? Gündemlerinde savaş var mı? Sümerbank Bakırköy İşyeri Temsilcisi Ersan Çarkı (TEKSİF), Perfektüp İşyeri Baştemsilcisi İlhan Kılıç (Türk Metal), Teksan İşyeri Temsilcisi Cumhuriyettin Vural (Türk Metal), Ambarlar İşyeri Temsilcisi Oğuzhan Menek (TÜMTİS) ve DİSK/Gıda-İş İstanbul Şube Sekreteri Mete Yücel ile bu sorulara yanıt aradık.- ABD'ye yapılan saldırı hakkında neler düşünüyorsunuz?İlhan Kılıç - Saldırıyı Ladin'in yaptığına inanmıyorum. Bu ABD'nin kendi içinden olmuştur. Kendi silahıyla kendisini vurdu. Başka ülkelerde kullanmak için eğittiği kişiler ABD'yi vurdu. Şimdi müslümanlara mal etmeye çalışıyor. Cumhuriyettin Vural - Bence ABD terörü Asya ülkelerinde aramamalı. Terörü Avrupa ülkelerinde aramalı. Bunların örnekleri vardır; Almanya, Hollanda, Belçika... Uçakları kullanan insanlar da ABD'de yetiştiği için ABD terörü içinde aramalı, sağda-solda aramamalı.Ersan Çarkı - ABD bugün dünya ekonomisinin ön cephesinde bulunan bir ülke. Emperyalizmin tepesinde bulunan bir ülke. Bu anlamıyla ABD ve Dünya Ticaret Merkezi dünya halklarının gözünde bir öfke simgesi olmuştur. Çünkü siz buradan Etiyopya'da kaç kişinin aç kalacağına karar veriyorsunuz. Hangi ülkede hangi ekonomik programın uygulanacağını buradan planlıyorsunuz. Böyle bakıldığı zaman açlık ve yoksulluğa mahkum edilenlerin ABD'ye öfke duymaları gayet olağan. ABD politikalarına öfke duyan herkes buna Ladin de dahil ikiz kulelere ve Pentogan'a saldırabilir. Bu kaçınılmazdı. Çünkü onlar rüzgar ekti. Eline geçirmeye çalıştığı Ladin kendi ürünleri.Oğuzhan Menek - En başta şöyle bakmak lazım; terör terördür. ABD veya başka bir ülke. Ancak ABD'nin ikiz kulelerine saldırı yapıldı diye ABD'nin yanında olmamız gerekiyor. İkincisi ABD kendi yetiştirdiği insanlar tarafından vuruluyor. Saldırı yapanları kendinde aramalıdır. FBI ve CIA'nın dünyada bilmeyeceği şey yoktur. Ladin'in zaten bu işi yapmadığını söylüyor. Olay bu kadar açık.Mete Yücel - Bize yaşanan olayın yaşandığı sonucu tartıştırıyorlar. İşin aslı emperyalist güçler tarafından gizlenmeye çalışılıyor. Bugün büyük devletlerin ekonomisine baktığımızda bir düşüş söz konusu, bir kriz sözkonusu. Dünya'da en büyük zenginliklerin paylaşılması noktasında bunlar arasında çıkan çatışma, işte Çeçenistan'daki, İran ve Azerbeycan arasındaki çatışma ve Irak. Bu bölgenin kaynayan kazan haline dönüştürülmesi kendiliğinden çıkan bir olay değil. Irak ile İran arasında 8 yıl süren savaşta aslında paylaşılmayan bir şey yoktu. Ama emperyalistler bunları bizden saklamaya çalışıyorlar. Rusya oradaki enerji merkezini eline geçirmeye çalışıyor. Çin aynı şeyi düşünüyor keza Avrupa devletleri de aynı rekabet içinde. Sonuçta tetiği Ladin veya Araplar da çekebilir. Bu tetiği niye çektiler? Bu bu tetik çekildi arkasından herhangi bir delil sunulmadan emperyalistlerin, büyük tekellerin planı uygulanmaya çalışılıyor. - Türkiye için ne diyorsunuz? Tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?Cumhuriyettin Vural - ABD Türkiye'yi yanında görmek istiyor. Her ne kadar Türkiye ABD'ye karşı zayıf olsa da geçeceği yer Türkiye topraklarıdır. Burada devlet güçlü değilse insanlar güçlüdür. Zamanında Osmanlı örneği vardır. Avrupa kapılarına dayanmıştı. Biz savaşçı bir milletiz. Canımızı, malımızı, namusumuzu korumasını çok iyi biliriz. Devlet bizi korumasa bile iş o noktaya geldiğinde biz kendimizi korumasını çok iyi biliriz. ABD bundan çekinmektedir. - Yani ABD Türkiye'den çekiniyor mu?Cumhuriyettin Vural - Kişisel yapı olarak çekiniyor ama silah olarak bizden daha güçlü. Biz gücümüzü gösterdiğimiz zaman doğu ülkeleri de bunu göreceklerdir. Mutlaka yanımızda yer alacaklardır. Çünkü bizi ezdikten sonra onları ezmek daha kolay olacaktır. Bu yüzden ABD Türkiye'yi her zaman yanında görmek istemektedir. İlhan Kılıç - Şu anda kilit ülke Türkiye'dir. Türkiye'nin çok iyi bir hesap yapması lazım. Geçmişte biz bunu yaşadık, Irak Savaşı'nda bir koyup üç alacaktı. Ama maalesef hiçbir şey alamadık. Cumhurbaşkanı olsun, başbakan olsun iyi bir hesap yapması lazım. Türkiye'nin menfaatlerini korunması için elinden gelen gayreti göstermesi gerekiyor. Ancak bunu hissetmiyoruz. - Hükümeti oluşturan partiler farklı şeyler söyleyerek Meclis'e geldiler. Ama görülüyor ki savaş konusunda son derece uyumlular.Cumhuriyettin Vural - Siyasi partilerin konumuna bakarsanız tabiki uyumlu çalışmak zorundalar. Niye uyumlu çalışmak zorundalar? Hangi siyasi parti olursa olsun dış destekli kuruluyor. Bugün taze kurulan bir parti var. Ama milletvekilleri belli ve desteğini de ABD'den almıştır. Oğuzhan Menek - Şimdi daha önce CHP vardı, Refah vardı, DYP vardı. Bunlar gitti cilalanmış bir şekilde karşımıza DSP geldi, MHP geldi, ANAP geldi. Dikkat edin gidiyorlar... Bu sefer AKP geliyor, İnönü'nün kuracağı parti geliyor. Bir siyaset yozlaşması var. Şuna bir bakalım ABD savaş çığırtkanlığı yapıyor. Bu savaşa kim karşı çıkıyor? Şu E-5'ten bir çıkın yolu gezin afişlere bakın bir veya iki parti. Kim bunlar hakkında basın açıklaması yapıyor. Bir veya iki parti. - İşyerinde savaş tartışılıyor mu? Cumhuriyettin Vural - Hayır, tartışılmıyor. Ama bugünden sonra tartışılabilir. Çünkü bizim sözleşmemiz vardı. Herkes onu tartışıyordu. O da bitti. Sanırım bundan sonra tartışırız. Ama genelde ekmek, zam tartışılır. Çünkü insanlar geçim mücadelesi veriyor.- Savaş emekçilere ne getirecek?Mete Yücel - Bu savaşın sonunda bize açlık gelecek, işsizlik gelecek. Bir sürü insan ölecek. O halde kendi olanaklarımız çerçevesinde yerimizi netleştirmemiz gerekiyor. Biz emekçiler olarak üzerimize düşeni yaptığımızda belki az bedel öderiz. Bizim savaşa karşı tepkiyi birleştirmemiz gerekiyor. İşçiler olarak gerçekten biz bu savaşı istemiyoruz. Cumhuriyettin Vural - Biz toplum olarak, sendikalar olarak şöyle bir şey yapabilir miyiz: Sendikalar üyelerine diyecek, 'kardeşim bunu alacaksın hükümete fakslayacaksın; kendi konumunu belirlemeden savaşa girme'. Geçen televizyondan dinledim Türkiye'nin şu an ki dış borcu 195 milyar dolar. Bunu nasıl ödeyeceğiz? Bir kere ABD'ya destek veriyorsak bunu belirlememiz gerekiyor; Tamam biz size destek veriyoruz ama bizim size 195 milyar dolar borcumuz var. Size destek verirsek bu aşağı mı düşer yukarı mı çıkar?. Ersan Çarkı - Türkiye böyle bir savaşa girerse ne olur? Ücretler ödenmeyecek, emekçiler açısından en küçük bir hak arama olayı Milli Güvenlik sorunu olacaktır. Durup dururken Şişecam grevi milli güvenlik sorunu oldu bu ülkede. Şimdi işçiler açısından daha içinden çıkılmaz bir hal olacaktır. Özgürlükler kısıtlanarak önümüze konulacaktır. Hem de bunlar keyfi olarak gerçekleşecektir. Çünkü savaş hali vardır. Cumhuriyettin Vural - Savaşı kimse onaylamaz. Bir insanlık suçudur. Ama buradan pay çıkarmak gerekiyor. Haklı görmemek gerekiyor. Ülkeyi yönetenler politikalarını iyi belirleyemezse Türkiye bu savaştan zarar görür. Zenginler zarar görmeyebilir ama çalışan kesim büyük ölçüde zarar görür. Çünkü işsizlik artar, bugün 1000 kişi sokakta işsiz ise bu sayı savaşta 1500 olur. Bu şekilde devam ederse zarar göreceğiz. Mete Yücel - İkinci Dünya Savaşı'nda 10 milyon insan öldü. Tam bir katliam. Atılan bombalar sıkılan kurşunlar tabii havaya atılmadı. İnsanlar ölüyor, çocuklar ölüyor. Yıkım gelecek. Sosyal yaşam kesintiye uğrayacak. Türkiye ekonomisi açısından düşündüğümüzde ilk akla gelen zam olacak. Ücretler dondurulacak. Buradan daha ilerisi herşeyin savaş haline göre düzenlenmesi. - Savaş olursa ve Türkiye savaşa girerse işçiler zarar görecek diyorsunuz. O halde Türkiye'nin savaşa ortak olmaması için işçilerin ne yapması gerekiyor?Oğuzhan Menek - Arkadaşlarla konuştuğumuz zaman konfederasyonların tepki göstermesi gerektiğini söylüyorlar. İşçilerin hakları konusunda yeterli tepkiyi göstermiyorlar. Ama şu savaş işçinin haklarının gitmesinin bir numaralı sebebi olur. İşçi greve gidemez, işçi hak talep edemez, işçi zam alamaz. Türkiye kendi bağımsızlık savaşı dışındaki hiçbir savaştan kazançlı çıkmamıştır. Buna Irak savaşı da dahil. Bütün konfederasyonlar işçi ve emekçilerin konfederasyonu olduğunu hatırlayarak tabana kulak vermelidir. Taban ne istiyor? Eğer savaşın zarar getireceğine inanıyorsa ona göre hükümete dayatmalar yapabilir. İlhan Kılıç - Bizim Türk-İş'imiz var biliyorsunuz. Türk-İş miting düzenleyebilir. Sendikalar tabanla birleşerek bir miting düzenlerse hükümet belki ona göre hareket eder. Ama Türkiye bir savaş ortamına giriyor. Sendikalardan bir tepki gelmiyor. İnsanlar sanki uyutulmuş hükümet bildiğini okuyor. Cumhuriyettin Vural - Sendikaların hareket edememesinin arkasında olan ne? Bir takım karanlık güçler mi? Acaba devlet içerisinde başka bir devlet olması mı? Niye hareket göstermiyor sendikalar? İşsizliğe, pahalıllığa, savaşa karşı bir hareket gösterilmiyor? Demek ülke içinde başka bir yönetim ortaya çıkıyor ve, "Dur hemşerim" diyor.- Siz hepiniz aynı bölgede çalışan işçileri temsil eden işyeri temsilcilerisiniz. Hiç biraraya gelip 'ne yapabiliriz' tartıştınız mı? Ya da bundan sonrası için böyle birşey düşünür müsünüz?Mete Yücel - Bakırköy, Bahçelievler, Küçükçekmece, Büyükçekmece'de sendikalı işyerlerinde krizin etkileri üzerine bir yerel platform oluşturmuştuk. Ağır aksak gitse de bunu gerçekleştirdik. Bunu savaşa da taşımak gerektiğini düşünüyorum. Daha önce, 'bu krizi kabul etmiyoruz ve faturasını reddediyoruz' dedik. Şimdi savaş gündemde. Hakların gasp edileceği saldırıların artacağı bir süreç bekliyor bizi. Tabanda oluşturulan platformlar vardı ve bunları hareket ettirmek gerekiyor. Bunun kararını da burada alarak hayata geçirmemiz gerekiyor. En azından çevremizdeki fabrikaların temsilcilerini bir araya getirerek tartışmak ve ortak bir karar alarak süreci işletmek gerekiyor.Ersan Çarkı - İşi sendikacılara bırakmadan acilen harekete geçmemiz gerekiyor. Bugün burada açık çağrı yapmalıyız. Evet bütün bölgelerdeki işyeri temsilcilerinin savaşın boyutlarını düşünebilen, emekçilerin, sendikaların veya derneklerin harekete geçmesi gerekiyor. Bu konuda işçiler avantajlıdır. Kurumları vardır. Ortak basın açıklamaları ve eylemlerle sokağa çıkarak tepkimizi göstermeliyiz. Komşumuz Yunanistan'da da böyle bir çalışma var. Belki de bu dünyada emperyalistlerin dünyayı yeniden paylaşma stratejisini bozan bir çalışma olabilir. Platformları canlandırmayı hedef edinmeli ve ortak toplantı düzenlemeliyiz.Cumhuriyettin Vural - Burada hareket mekanizması çok önemli. En önde gelen konfederasyonlardır ve bunlar harekete geçtiğinde taban, kesin harekete geçer. Tabandaki adam işçilerle ve temsilcilerle konuşup, ekonominin ve savaşın nereye gideceğini tartışır. Bence tepedekiler hareket etmeden başarıya ulaşamayız. Diğer yerler harekete geçmeden biz geçersek önümüze valilik, kaymakamlık ve emniyetle müdahale edip durduracaklardır. Emek Platformu oturup bunu tartışmalı.- Son olarak ne söylemek istersiniz?Oğuzhan Menek - Biz konfederasyona güvenmesek de İstanbul'da şubeler bazında bir şeyler yapabiliriz. Örneğin biz TÜMTİS şubesine gideriz onlar da çevre sendikaları arar ve ortak bir mekanizma oluşturulabilir. Şubeler bazında bu baskıyı yapacağız. Savaşta kaybedeceklerimiz masada kaybedeceklerimizden daha fazla. En başta bunu bilmemiz gerekiyor. Biz eğer ki önderlik yapıyorsak masada değil, en kısa zamanda bir araya gelerek protesto olabilir örneğin bir basın açıklaması yapmalıyız.Ersan Çarkı - Türkiye işçi sınıfı politika yapmayı öğrenmeli. Başımıza ne geldiyse bundan geldi. Biz bu savaşa karşı durmalıyız. Bu yetmiyor. Biz dünyaya emekçilerin gözüyle bakan bir politikaya sahip olmalıyız.Cumhuriyettin Vural - Söylenecek herşey söylendi harekete geçmek gerekir. Sabancı krizden sonra 'hükümet harekete geçmeli' dedi. Bunu biz yapmalıyız ve ne yapacağımızın kararını vermeliyiz. Eğer derin devletle yönetilmiyorsak.Mete Yücel - Savaşa karşı bir platform oluşturup bunun çalışmasını yapmalıyız. Herkesi böyle bir oluşum içine çekmeliyiz. Bu çalışmayı önümüze koymalıyız. Savaş nasıl algılanıyor bu tartışılmalı. Yeni temsilci arkadaşlarla toplanalım, bir araya gelelim.
ÖNCEKİ HABER

OHAL'in Kürtçe takıntısı

SONRAKİ HABER

TEKEL'de son uyarı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...