01 Ekim 2001 21:00

Savaş protestosuna saldırı kınandı

İHD İstanbul Şubesi ve Mazlum-Der, geçtiğimiz cumartesi günü Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda yapılmak istenen savaş protestosuna polis saldırısını kınadı.

Paylaş
Savaş protestosuna saldırı kınandıİHD İstanbul Şubesi ve Mazlum-Der, geçtiğimiz cumartesi günü Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda yapılmak istenen savaş protestosuna polis saldırısını kınadı. Savaş Karşıtı Platform'un İHD, Tuncelililer Derneği, Belediye İş Sendikası 2 No'lu Şube, HADEP, EKB, EMEP, Halkevleri, Barış Anneleri İnisiyatifi ve Osman Akgün Kültür Merkezi Girişimi'nin temsilcileri, dün, İHD İstanbul Şubesi'nde basın açıklaması yaptı. .Platform adına basın metnini okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Eren Keskin, Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda savaş karşıtları ile savaşı savunan zihniyetin temsilcilerinin karşı karşıya geldiğini söyledi. Keskin, ABD'de meydana gelen şiddet eylemi sonrasında, 'dünya egemenleri'nin başlattığı savaş çağrılarına karşı, birçok ülkede barış savunucularının bir araya gelerek savaşa hayır dediklerini hatırlattı. Dünyada savaş karşıtlarının yaptığı eylemlerin, hiçbir engelleme ile karşılanmadığını ifade eden Keskin, "Ancak İstanbul'da, farklı kesimlerden gelen insanlardan, sivil toplum örgütlerinden oluşan savaş karşıtlarının yapmak istedikleri basın açıklaması, şiddet kullanılarak engellendi" dedi. Olay sonrası Emniyet Müdürlüğü tarafından bir açıklama yaptığını söyleyen Keskin, açıklamada "tüzel kişiliği" olmayan örgütlerin bu eylemi yaptığının ileri sürüldüğünü kaydetti. "Oysa Savaşa Karşı Platform'da yer alan siyasi partiler, sendikalar, İHD, Mazlum-Der ve diğer kurumlar milyonlarca insanı temsil eden, yasalara göre kurulmuş kurumlardır" diyen Keskin, savaş protestosunda gözaltına alınan insanların işkenceye maruz kaldığına dikkat çekti. Platform temsilcileri ise, inatla savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

Polis hukuksuz davrandıÖte yandan, Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanı Ahmet Selamet, savaş karşıtı basın açıklamasına müdahale edilerek çok sayıda kişinin gözaltına alınmasını kınadı. Selamet, dün derneğin İstanbul şubesinde düzenlediği basın toplanısında, savaş protestosu sırasında çevik kuvvet ekiplerinin anayasal hakkını kullanmak isteyenlere yaptığı saldırının hukuksuz olduğunu söyledi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


İşte F tipi cezaeviTuna ArıgüçF tipi cezaevlerinden gelen işkence haberlerine her gün bir yenisi ekleniyor. Sincan F Tipi Cezaevi'nde bulunan Murat Güneş, arama sırasında feci şekilde dövülmesi üzerine İnfaz Koruma Hakimliği'ne şikâyet dilekçesi vererek, suç duyurusunda bulundu. Aylar sonra dayak izleri neredeyse silinmişken Adli Tıp'a götürülen Güneş'in bu kez de dövülerek kulak zarı patlatıldı. Tedavisi halen yapılmayan Güneş'in tek kulağı duymuyor.

Saldırıya uğradıEdinilen bilgiye göre, Murat Güneş, 8 Haziran 2001 tarihinde bulunduğu 12-34 No'lu hücrede yapılan arama sırasında Müdür Yardımcısı Seçkin Karagözoğlu ve gardiyanlar tarafından yere yatırılıp tekmelenerek dövüldü. Elinden ve vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Güneş, olayla ilgili olarak suç duyurusunda bulundu. Güneş, aradan uzun bir süre geçtikten sonra 4 Eylül 2001 tarihinde Adli Tıp Kurumu'na götürülmek üzere infaz koruma memurları tarafından hücresinden çıkartıldı. Adli Tıp Kurumu'na gitmek üzere ring aracına bindirilirken Güneş'e bu kez askerler yumruklarla saldırdı. Kulağına ağır darbeler alan Güneş, Adli Tıp Kurumu'nda maruz kaldığı olayı doktora anlattı, ancak doktor doğru dürüst muayene yapmaksızın bir şeyi olmadığını söyledi. Cezaevine geri dönen Güneş, bir süre sonra sağ kulağının duymadığını fark etti. Aynı gün revire çıkan Güneş'e görevli doktor, "Kulağının etrafında kızarıklık var, önemli bir şey yok" diyerek tedavi önermedi.Kulağında herhangi bir iyileşme olmaması üzerine Güneş, iki gün sonra tekrar revire çıkmak için dilekçe verdi. Güneş, ancak dört gün sonra çıkartıldığı revirde farklı bir doktor tarafından muayene edildi. Bu doktor, "Kulak zarı delinmiş. Tam ortasında büyük bir tane, üç tane de altında küçük delik var" teşhisinde bulundu. Aynı doktor, revirde yapabileceği bir şey olmadığını belirterek, Güneş'in Ankara Numune Hastanesi'ne sevkini yazdı. Ancak, Güneş tüm girişimlerine karşın halen Numune Hastanesi'ne sevk edilmedi.

Avukatın girişimiGüneş'in avukatı Kazım Bayraktar da, Sincan F Tipi Cezaevi Müdürlüğü'ne bir yazı göndererek, Güneş'in hücresinde olay günü arama yapan infaz koruma memurları ile askerlerin isimlerinin açıklanmasını; Adli Tıp Kurumu'nda düzenlenen rapor ile cezaevi doktoru raporunun ve revire çıkma talebi içeren dilekçelerin gerekli hukuksal işlemlerinin yapılmasıni istedi. Bayraktar, müvekkilinin acilen tedavi edilmesi gerektiğini de vurguladı. Sincan F Tipi Cezaevi Müdürlüğü'nden Bayraktar'a gönderilen yazıda ise, görevli personelin isimlerinin cumhuriyet savcılığınca istenebileceği ileri sürülerek, herhangi bir isim verilmedi. Yazıda, Murat Güneş'in vizite kayıtlarına rastlanmadığı da iddia edildi.
ÖNCEKİ HABER

Öğrenciler okullarına sahip çıkıyor

SONRAKİ HABER

Hong-Kong'da 'Aşk Zamanı'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...