27 Eylül 2001 21:00

Eylem sonuç getirdi

Eylem sonuç getirdi Sinan Araman - İnan Üstün Çukurova'da çalışma koşulları ve ücretlerin düşüklüğü nedeniyle eylem yapan binlerce tarım işçisi istedikleri zammı aldı. Valilik başkanlığında toplanan ücret belirleme komisyonu, kilo başına 45 bin lira öngörülen toplama ücretini 61 bin lira olarak açıkladı. Yeni fiyatla yüzde 10 olan elçilik payı da aşağıya düşürüldü. Elçilere 61 bin liranın 4000 lirası verilecek. Bir aydır ağır şartlar altında çalışmalarına rağmen ücretlerinin belirlenmemesine ve geçen hafta toplama ücretinin kilo başına 45 bin lira olarak öngörülmesine tepki gösteren tarım işçileri, Tarım Elçileri Derneği öncülüğünde işbırakma kararı almışlardı. İki gün süren işbırakma eylemine onbinlerce tarım işçisi katılmıştı. Tarım Elçileri Derneği'nin işçilerle birlikte Karataş yolu üzerindeki Yemişli köyünde düzenlemek istediği basın açıklamısına ise izin verilmeyerek, dernek başkanı gözaltına alınmıştı. Eylemin daha da ilerlemesinden ve pamuğun tarlada kalmasından kaygılanan ücret belirleme komisyonu, işçilerin toplama ücretlerinin artırılması talebini kayda alarak öngürdüğü fiyatı yukarı çekmek zorunda kaldı.

Sorunlar dağ gibi Yıllardan bu yana ilk defa gelişen bu örgütlü tavır nedeniyle ücretlerin kısmen iyileştirilmesi sağlanırken, her türlü sosyal haktan yoksun, adeta kölelik şartlarında çalışan tarım işçilerinin birçok sorunu ise çözüm bekliyor. İşbırakma eylemi esnasında, önceki gün çadırlarında ziyaret ettiğimiz tarım işçileri yaşadıkları sorunları anlattılar. Urfa, Diyarbakır, Antep, Antakya gibi illerden tarım işçilerinin bulunduğu Çimenli köyü yanındaki çadırda 500 kişi kalıyor. Çimenli'deki tarım işçilerinden Hüseyin, Karadeniz'deki fındık işinden sonra Adana'ya pamuk toplamaya gelmiş. Fındık toplama işinde hiç olmazsa fiyatın önceden belirlenmesi nedeniyle daha rahat olduklarını belirten Hüseyin, pamukta fiyatın geç belirlenmesini de eleştirdi. Geçen yıl pamuk toplandıktan sonra fiyatın belirlendiğini hatırlatan Hüseyin, fiyatın zamanında belirlenmesini, işçinin emeğinin karşılığının verilmesini isteyerek, "Çiftçi de bilsin kaça çalıştıracağını, işçi de bilsin kaça çalışacağını. Açıklanan fiyat yeterli olmasa da yükselmesi iyi. Sivrisineklerden korunmak için günde sadece kova 1.5 milyon ödüyoruz. Yazık değil mi bu millete" dedi. 60 kişiyi çalıştıran Urfalı elçi Mahmut Mikta, grev boyunca üzerlerindeki baskıyı anlattı. Jandarmanın eyleme müdahale etmesini eleştiren Mikta, eylem esnasında kimi elçilerin de karakola götürülmesini tarım işçilerine yönelik haksızlık olarak değerlendirdi. Tarım işçisi Halef Babacan, "Hastalık çok. Sağlık ocağından uğrayan yok. Suyumuz test edildi. İçilemez raporu alındı. Ama zorunluluktan içiyoruz. Ne yapalım?" şeklinde sıkıntılarını ifade ederken, 75 yaşında hâlâ tarlada çalışan babası Abdullah Babacan ise "Yaşlılık parası olarak ayda 90 milyon alıyorum. 10 kişiye birden bakıyorum. Mecburen bu yaşımda ben de pamuk topluyorum. Çoluk çocuğumuzla buralarda rezil olmuşuz. Sivrisinekler bir taraftan, hastalık bir taraftan, yokluk bir taraftan" diyerek durumlarını özetledi.

Çileden çıktık 1200 kişinin çadırda kaldığı Topraklı köyünden Bülent Satılmış ise, "Gece 4'ten akşam 8'e kadar çalışıyoruz. Sinekler arının kovana konduğu gibi üzerimize geliyorlar. Bunca eziyetten sonra kilosuna 40 bin demeleri bizi çileden çıkarttı. 40 bine bir sakız bile gelmiyor" dedi. İşbırakma eylemi boyunca psikolojik baskıya maruz kaldıklarını belirten Satılmış, ağaların işçilerin aralarındaki birlikteliği bozmak için kimi asılsız söylentilerle işçileri korkutmaya ve zorla işbaşı yaptırmaya çalıştırdıklarını dile getirdi. Bir elbise parçasının fiyatının 10 milyondan aşağı olmadığını ve tarlada haftada bir pantolon eskittiklerini belirten tarım işçisi Abdurrahman Şarvan da, "Sırf memleketten geliş gidiş masraflarımız 150-200 milyonu buluyor. Bizim hakkımız en az 100 bindir" dedi. Kayısıda ve fındıkta da çalıştığını belirten tarım işçisi İsa Saray, işbırakma eyleminin sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek, tarım işçilerinin artık örgütlü davranması gerektiğine dikkat çekti. Yemişli köyünde sohbet ettiğimiz tarım işçilerinden Osman Köse, "Güneşin altında su ihtiyacımızı kaynamış su ile karşılıyoruz" şeklinde durumunu aktarırken, bir diğer tarım işçisi Tahir Memiş ise yeterince beslenemediklerini ve yemek pişirmek için yakacak sorunu da çektiklerini ekledi. Öte yandan, Emeğin Partisi GYK Üyesi Halil Çekin'in de aralarında bulunduğu EMEP üyeleri, grevin sürdüğü önceki gün, tarım işçilerini çadırlarda ziyaret ederek işçilerle görüştü.

Evrensel'i Takip Et