27 Eylül 2001 21:00

Rusya eşit oyuncu statüsü talep ediyor

Rusya lideri Vladimir Putin, ABD'nin önüne sürdüğü yeni pazarlık şartlarının temel noktasını, oıluşacak yeni düzende aktif rol oynamaya dayandırıyor.

Paylaş
Rusya 'eşit oyuncu' statüsü talep ediyorEski bir başbakan ve Vladimir Putin'in "sırdaşı" olarak tanınan Sergey V. Stepaşin, BusinessWeek dergisine, Rusya'nın ABD'ye yardım etmek için pek çok şey yapabileceğini söyledi.Kremlin, 11 Eylül saldırılarının baş şüphelisi ilan edilen Usame Bin Ladin'in, Rusya'nın 1999 yılında Moskova ve diğer bazı Rus şehirlerinde meydana gelen bombalama eylemlerinden sorumlu tuttuğu Çeçen milislere destek vermekle suçluyordu. ABD, Afganistan'ı vurmaya karar verip Rusya'dan destek isteyince, bu iddia yeniden gündeme geldi. ABD'nin Rusya Büyükelçisi Alexander Vershbow'la 19 Eylül'deki görüşmelerinden sonra, Sergey V. Stepaşin, BusinessWeek muhabiri ile, Rusya'nın bu işbirliği karşılığında ne beklediğini anlattı. Görüşmeden sürpriz bir yanıt çıktı: İstenen, Soğuk Savaş sonrasında ortaya çıkan "yeni dünya düzeninde" kilit bir rol, hatta muhtemelen NATO üyeliği. İşte görüşmenin bir bölümü: Rusya'nın, dünya ölçeğinde terörizmle savaşa katkısı ne olabilir?Afganistan hakkında bilgi sağlayabiliriz. Bir süredir Kuzey İttifakı ile birlikte çalışıyoruz. Tacikistan'da askeri üslerimiz mevcut. Afganistan'da neler olup bittiği ile ilgili asker kaynaklı ciddi bilgiler verebiliriz. Ben, kişisel olarak Putin'in tavrını biliyorum. Rusya ABD ile dayanışma içindedir. Putin, günün koşullarında, daha geniş bir çerçevede işbirliğine hazır. Bu konuda ideolojik engeller bulunmuyor. Ancak, Rusya, ABD'nin kararını çoktan verdiği, saldırılarına başladığı ve ardından Rusya'nın katılımını istediği bir noktada yer almak istemiyor. Eğer ortaksak, o halde herşeyi açıkça konuşmalıyız.Bu konuda tarihte de örnekler var. 1941'de faşizme karşı ortak bir savaş yürütmüştük. Bu anlamda bir işbirliğine geri dönmek için hiçbir engel görmüyorum. Ancak, devlet başkanları bir araya gelmeli. Saldırılara karşı tepkiyi düzenlemek için bir G-8 toplantısı yapılmalı. ABD, Afganistan'daki olası saldırılarda, Özbekistan gibi Orta Asya ülkelerinin askeri üslerini kullanmalı mı?BDT üyeleri, Özbekistan da dahil olmak üzere, bağımsız devletlerdir ve bu konuda karar vermek kendi haklarıdır. Özbek Devlet Başkanı İslam Kerimov'un niye ABD'yi destekler tavırda konuştuğunu anlıyorum. Taliban onun ülkesine karşı da bir tehdit oluşturuyor. Yani, Özbekistan veya diğer eski Sovyetler Birliği devletleri böylesi bir yardımlaşmanın içine girmek isterlerse, bu onların hakkıdır. Fakat, tüm BDT üyeleri arasında askeri anlaşmalar mevcuttur ve alınan bir karar tüm BDT devletleri tarafından onaylanmalıdır, yahut hiç değilse karardan tüm devletler haberdar edilmelidir. Rusya, askeri üslerin kullandırılmasına onay vermeden önce, ABD'nin planının geniş amaçlarını (Rusya'nın eski dostları olan Suriye, İran, Irak ve Libya'nın da hedef olup olmayacağı gibi) öğrenmek isteyecek mi?Rusya bu ülkelerin liderlerini, özellikle Suriye'yi, terörizme karşı savaşımda birlikte hareket etmek için iknaya çalışabilir. Bana sorarsanız, ABD İran'a karşı olan tavrı konusunda bir kez daha düşünmeli. İran çok olumlu bir duruş takınabilir. İran'ın da Taliban karşıtı bir pozisyonu var. Ama sanırım soru bir tek bu noktadan cevaplanmamalı. Askeri yararlılık da söz konusu. NATO-Rusya ilişkilerinin biçimini değiştirelim. Ortada yepyeni bir siyasi-askeri şekillenme var. Bu artık yeni bir çağ. Başlangıçta Putin, bunu yüzünde bir tebessümle önermişti: Peki ama Rusya'yı neden NATO'ya kabul etmiyorsunuz?Irak hedeflerden biri olursa, bunun Rusya-ABD ilişkilerine etkisi ne olur?Buna coğrafi yönden bakmayalım. Bu bire bir Irak'la ilgili bir soru değil aslında. Ortada dikkatle incelenmiş, apaçık bir delil varsa, terörist üsler nerede olduğuna bakılmaksızın yok edilmeli. NATO'ya katılmak Rusya'nın işbirliği için bir ön koşul mu?Bugün için aslolan, ABD ile Rusya arasında alınacak önlemler konusunda tamamıyla açık bir diyaloğun başarılmasıdır, ancak bundan sonra NATO-Rusya ilişkilerinin biçimindeki değişiklikler üzerinde tartışmalara girebiliriz. Putin'in şu an itibariyle üzerinde ısrarla durduğu nokta bu. Dışişleri Bakanı İgor İvanov aracılığıyla ABD'ye gönderdiği mesaj da buydu. ABD'nin girişeceği askeri operasyonlara dair hiçbir somut ayrıntıya sahip değilken, Rusya'nın işbirliğine yanaşacağını ve harekâtın içinde yer alacağını söylemek çok zor. Herşeyin ötesinde, ABD Rusya'ya Afganistan'dan çok daha uzak. Sırf bu sebepten, müzakerelerde farkedilir bir genişleme olmak zorunda. Top şimdi ABD'de. Rusya, işbirliğinin karşılığı olarak füze savunmasında ayrıcalık tanınmasını isteyecek mi?Bu iki konuyu birbirine bağlamak istemiyorum. Putin'in tavrından da anladığım kadarıyla bu ayrı bir konu. ABD'de olanlar, sorunun füze savunma sistemine sahip olup olmamakla ilgisi olmadığını ortaya koydu. Varolan tehdit bambaşka. 11 Eylül'de orada füze savunma sistemi bulunsaydı, bir şey farkedecek miydi?Anti-Balistik Füze anlaşmasından (ABM) çekilmek başlıbaşına bir politik tavır zaten. Rusya'nın kendini savunmak için yeterli vasıtaları mevcut, ayrıca herhangi bir nükleer tehlikeye de gerekli cevabı verecek güçte. Tüm dünyada nükleer yağmura ve tüm teröristlerin ortadan silinmesine yol açacak ilk atağı gerçekleştirebilecek yeterlikte nükleer başlığa sahibiz. Burada söz konusu olan, bire bir topraklarımızın güvenliğine yönelen bir tehdit değil, çok hassas bir dengede duran dünya güvenlik durumunun altüst olmasıdır. ABD Başkanı'nın ve Kongresi'nin bir karar vermesini bekleyelim. Ancak, bana öyle geliyor ki, Bush ve Putin'in ilk buluşmalarında konuşacakları konuların başında yeni bir ortak askeri güvenlik sistemi yaratılması gelecek. Yeni bir güvenlik sistemi oluşturulması konusunda Rusya'nın önerileri nedir?Bizim tavrımız net. ABM Antlaşması'nı çiğnemek yönünde bir karar çıkacak olursa, biz de buna karşılık uygun askeri ve teknolojik yanıtları vermek durumunda kalırız. Konvansiyonel ve diğer silahlar üzerindeki düğümler kaldırılmış olacak. Amerika'nın buna ihtiyacı var mı? Hiç sanmıyorum. Bunun ABD ile aramızda büyük bir çatışmaya yol açacağını düşünmüyorum ama terörizme karşı savaşımdaki işbirliğimizi psikolojik ve askeri olarak zora sokacaktır.ABD'li müsteşar John Bolton, 18 Eylül'de Moskova'da yaptığı konuşmada, meydana gelen terörist saldırılardan evvel, ABD'nin nükleer silahları arttırmama konusunu öncelikli olarak ele aldığını belirtti ve Rusya'nın İran ve Irak'la olan bağlarının endişe verici olduğunu söyledi. Rusya adı geçen ülkelerle bağlarını koparacak mı?Irak'a uzun zamandan beridir askeri teknoloji sağlamamaktayız. İran'la ilişkili olan sorunlarla, başbakanlığım sırasında bizzat ben uğraştım. İran'a da, nükleer silah yaratmasına elverecek teknoloji kesinlikle gönderilmemektedir. Rusya'nın, ABD'nin terörizm tanımı ile bir sorunu var mı? Rusya, Çeçenya'daki ayaklanmalara karşı başvurduğu askeri faaliyetlere ABD tarafından yöneltilen eleştiriler dolayısıyla ortada bir çifte standart görebilir mi?ABD'li meslektaşlarımızın, Çeçenya'daki terörle, Afganistan ve Ortadoğu'daki terörizmin kökenlerinin aynı olduğunu bu olaydan sonra iyice anladıklarını düşünüyorum. Şimdi asıl önemli olan, korkunç bir tehditle karşılaşmadan evvel, gerçek anlamda bir araya gelme fırsatı yakalamış oluşumuzdur.
ÖNCEKİ HABER

Bir levha, bir anahtar kaldı

SONRAKİ HABER

Irak'ın başına örülen çorap

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...