Kürsü ekmek ve barışın

Kürsü ekmek ve barışınAli Baş Emeğin Partisi (EMEP) Eskişehir İl Örgütü 29 Eylül Cumartesi günü yapacağı "İşsizlik ve Yoksulluk Değil; İş Ekmek Özgürlük" mitingi için hazırlıklarını sürdürüyor. Mitingde, ABD'nin çıkarları için yapılacak savaşlara da tepki gösterilecek. EMEP Eskişehir İl Başkanı İsmet Ispalarlı, mitinge katılımı artırmak için çalışmaları yoğunlaştırdıklarını söyledi. Ispalarlı, halkın her geçen gün yoksullaştığı bir ortamda, oluşturulacak kürsüde emekçilerin kendi seslerini duyurma olanağı bulabileceğini vurguladı. EMEP İl Başkanı Ispalarlı, yürüttükleri çalışmaları ve Eskişehir'deki tabloyu gazetemize değerlendirdi.Miting hazırlıkları hakkında bilgi verir misiniz?Miting hazırlıklarını aralıksız sürdürüyoruz. Ev ve kahve toplantıları ile emekçileri mitinge davet ediyoruz. Yaklaşık 40 bin bildiri dağıttık. Kentin birçok yerine yapıştırdığımız afişlerle emekçileri kendi kürsüleri olan mitinge katılmaya çağırıyoruz. Bütün işçileri, işsizleri, ev kadınlarını, gençleri, esnafı mitinge katılmaya davet ediyoruz.Yaklaşık 2 aydır "işsizliğe ve yoksulluğa karşı" çalışmalar yürütüyorsunuz. Eskişehir'deki tabloyu değerlendirir misiniz? Yapılan çalışmalar sırasında kentimizdeki emekçi kesimlerin hızla yoksullaştığına bir kez daha tanık olduk. Resmi rakamlara göre Eskişehir'de 60 bin işsiz var. Bu sayı her geçen gün artıyor. Organize Sanayi Bölgesi'nde son bir yıl içerisinde 10 bin işçi, işten atıldı. Aşevlerine binlerce başvuru yapılıyor. Belediye ekmek büfelerinin önünde ucuz ekmek alabilmek için saatlerce kuyrukta bekleyen insanlar var. Fabrikalar tek tek kapanıyor, üretim düşüyor. Sendikalı işçilerin toplu iş sözleşmesinden doğan hakları gasp ediliyor. Ücretsiz izinlerin sonu gelmek bilmiyor. Esnaf sattığı malı yerine koyamıyor, iflas ediyor. Üreticilerin tarım politikalarından şikayeti her geçen gün artıyor. Gençler üniversite kapılarından geri dönüyor. Evden kaçmalar ve fuhuşa itilenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Geleceksizlik içinde bunalan gençler intihar ediyor. Kamu emekçilerinin yıllardır yürüttükleri mücadele yok sayılıp, toplusözleşmesiz, grevsiz sendika reva görülüyor. Emekçilerin evlerinde elektrikler, sular ve telefonlar kesiliyor... Böyle bir ortamda emekçiler, ülkeyi bu hale getiren düzen partilerinden hızla kopuyor. Bizleri işsizliğin ve yoksulluğun kucağına atanlara karşı büyük bir öfke var.Bu sorunların çözümü için hangi talepler öne çıkacak mitinginizde?Göbeğinden emperyalist politikalara bağlı olan ülkemizin bu göbek bağını alınteri ve namusuyla geçinen emekçiler mücadele ederek kesmedikçe, emekçilere rahat yok. Bu tablo içinde emekçiler çözümsüz değildir. Emperyalistlerin ülkemizle yaptığı bütün anlaşmalar iptal edilmeli, özelleştirmeler durdurulmalı, işten çıkarmalar yasaklanmalı, işsizlik yasası herkesi kapsayacak şekilde derhal uygulanmalı, çalışma süresi günde 7, haftada 35 saate indirilip vardiya sayısı arttırılmalı, rant ekonomisi terk edilerek istihdam yaratacak yatırımlar yapılmalı. Zamlar son bulmalı, asgari ücret artırılmalı ve vergi alınmamalı. Emekçilerin en acil talepleri bunlardır. Bu acil talepler etrafında bağımsız, demokratik Türkiye'de emekçilerin iktidarı fikri etrafında çalışmalarımızı yürütüyoruz.ABD'nin savaş hazırlıkları ve savaşın emekçilere etkileri gündeminizde nasıl bir yer alıyor?Emekçiler işsizlik ve ve yoksullukla boğuşurken, dünyanın ve emekçilerin gündemine ABD'ye yapılan saldırı da girdi. ABD de bu saldırıyı bahane ederek Afganistan'a ve Ortadoğu halklarına saldırmayı amaçlıyor. Hükümet ise ABD'nin bölgedeki egemenliğini arttırmak için savaş çığırtkanlığı yapıyor. Emekçiler açısından baktığımızda bu savaş bizleri daha yoksullaştıracak, bizlere daha çok yıkım getirecektir. Emekçiler savaş istemiyor. Bu nedenle mitingimiz "iş, ekmek ve özgürlük" talebiyle birlikte, savaş karşıtlığının kürsüsü olacak.