MHP Orta Asya'yı ABD'ye satıyor!

MHP Orta Asya'yı ABD'ye satıyor!Gazeteleriyle, yurt gezilerine çıkan bakanları ve milletvekilleriyle, yöneticilerinin gayri resmi açıklamalarıyla, iktidardayken muhalefet gibi görünmeye "özen gösteren" MHP'nin yayın organı Kurultay'ın manşeti, hükümetin ABD'ye destek veren kararıyla birlikte ele alındığında, MHP'nin "Türkistan" olarak adlandırdığı Orta Asya'yı ABD'ye "bedelsiz sattığı" anlamına geliyor.MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP'li bakanlar Anayasa'yı hiçe sayıp Meclis'i devre dışı bırakarak Türkiye hava sahası ve havaalanlarını Afganistan'a saldırmaya hazırlanan ABD'ye açan kararnameyi imzaladı. Kararnamenin imzalandığı günlerde piyasaya çıkan MHP'nin yayın organlarından haftalık Kurultay gazetesi ise, "Savaş Türkistan toprağı üzerinde" manşetini attı. Kurultay gazetesi manşetini "Asıl adı Güney Türkistan olan Afganistan, Avrasya'nın kapısıdır" üstbaşlığı ve "ABD, kendi yetiştirdiği Usame Bin Ladin'i ve 200 komutanını eğittiği Taliban'ı bahane göstererek, Afganistan'a girmek istiyor. Türkistan'daki enerji kaynakları..." alt altbaşlığıyla destekledi. Bu gazetedeki manşeti okuyan ve ABD'ye hava sahasını ve havaalanlarını açan, hatta ABD'nin komuta merkezinin Türkiye'de kurulması önerisini bile hiç düşünmeden kabul etmeye hazırlanan hükümette MHP'nin de önemli bir ağırlığının olduğunu bilen herkesin çıkartacağı sonuçlardan birisi, bu partinin Türkistan diye adlandırdığı zengin enerji yataklarına sahip Orta Asya'yı ABD'ye sattığı olacaktır. Üstelik sadece Kurultay gazetesi yapmıyor bunu. MHP'nin günlük yayını Ortadoğu da DTÖ ile Pentagon'a yönelen saldırıların hemen arkasından "11 Eylül Dünya Terörle Mücadele ve Terör Mağdurlarını Anma Günü Olsun", "Türkiye, terörden çok çekmiştir ve terörizme karşı mücadelede ABD'nin yanındadır" diyen Genel Başkanları Devlet Bahçeli'yi tekzip edercesine, dünkü başyazısında ABD'ye muhalefet ederek, "Ya bizimlesiniz, ya teröristlerle" diyen ABD Başkanı Bush'u eleştirmeyi ihmal etmemiş. Anlaşılan bu şekilde yüzde 8.4'ün medyası ve yüzde 8.4'ün hükümeti olmaktan kurtulacaklarını düşünüyorlar.

Halkı enayi sanıyorlar!MHP, son seçimlerden "zafer sarhoşu" olarak çıkıp, hükümette yer aldıktan sonra, halkla karşı karşıya gelinecek bir icraatın içine girdiği her durumda aynı taktiğe başvurdu. Tepede imzaları ve parmaklarıyla halkı soyan, ülkeyi emperyalist tekellere satan, ABD'nin mandası gibi davranıp komşularıyla, tarihten gelen kültürel bağlar nedeniyle yakın olduğu ülke ve halklarla karşı karşı karşıya gelinen her durumda, milletvekillerinin ve bakanlarının gayri resmi açıklamaları ve Ortadoğu, Kurultay gibi gazeteleri aracılığıyla -ama MHP'ye toz kondurmadan- muhalefet gibi davrandı. Tabanının ve dolayısıyla halkın tepkilerini böylece azaltmak isteyen bu politika, planlı bir politikadır. MHP'nin bu politikayla amaçladığı şey ise, "Biz hükümette böyle kararlar vermek zorundayız. Ama asıl düşüncelerimiz bu değil" görüşünün yaygınlaşmasını sağlamaktır.

MHP'nin rengi Ancak, MHP'nin imzasıyla ortak olduğu politikalar öyle basit ve bir partinin gerçek rengini belli etmeye yetmeyecek düzeyde değil. Aksine MHP'nin yürütmesinde yer alarak hayata geçirdiği politikalar gerçek MHP'yi tarif etmeye yetiyor. Bunları kabaca hatırlarsak; MHP, ülkenin parsel parsel satılması aşamasını geçmiş olan özelleştirmelerin, Filistinlilere karşı katliamcı politikalarını sürdüren İsrail'e destek verilmesinin ve ABD'ye saldırıları gerekçe göstererek dünya çapında terör dalgası yaratmak ve hegemonyasını artırmak isteyen ABD'nin tüm taleplerini "emrin olur" diyerek kabul eden hükümet politikalarının temel sorumlularından biridir. İlk etapta, yurtsever-milliyetçi duyguların etkisiyle bu ırkçı partiye oy verenler, gerçek yüzünü gördükçe MHP'den kopmaya ve hatta ikiyüzlülüğü nedeniyle, milliyetçi söylem kullanırken emperyalistlerin bir dediğini iki etmeyen diğer burjuva partileri gibi, ondan da nefret etmeye başlamıştır.