Yelpazesi geniş bir albüm

Yelpazesi geniş bir albümSinan GündoğarPolitikanın sanat eserlerindeki yansıması her zaman için tartışmalı bir konudur. Kimileri, sanatın sınıflar üstü olduğundan hareket ederek, "sanatçının iç dünyasındaki güzelliklerin dışavurumu"na hizmet etmesi gerektiğini savunurken kimileri de, politikanın sanatın her dalında kullanılması gerektiğini belirtirler. Ancak politikanın sanattaki yansımasında da dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunların en dikkat çekici olanı da, "içerik ile biçim"de estetik kaygının güdülmesidir. Başka bir deyişle, hangi sanat dalı kullanılıyorsa, o dalın araçlarının estetik bir amaç doğrultusunda kullanılması ve bunun "dolu bir tema"yla sunulması gerekiyor.Türkiye'de politik müzikten söz edildiğinde göz ardı edilemeyecek müzik gruplarından biri olan Grup Yorum için de, içerik ya da müzikal yönlerden benzer eleştiriler yapıldı. Bazen, sözlerin fazlasıyla sloganvari olması, bazen de çok nitelikli şiirlerin çok kolay algılanabilecek basit melodi kalıpları içerisinde sunulması eleştirildi. Bunlara karşın Grup Yorum'un son albümlerinde müzikal yönün, orkestrasyonun ön plana çıktığını belirtmek mümkün. Tiyatral bir hava içerisinde sunulan ve ölüm oruçları konsepti temasını içeren "Boran Fırtınası"ndan itibaren müzikal yöne daha fazla dikkat edildiği gözden kaçmadı. Ancak kimi eserlerde, şarkı sözlerinde estetik bir kaygının geride kalması gibi bir sonuç ortaya çıktı. "Kucaklaşma" albümü ise, Grup Yorum'un müzikal yönünün kalıcılığını ortaya koyacak "enstrümantal" olması yönüyle, yerli yerine oturdu. Bu albümden sonraki "15. Yıl" albümü bir belgesel, "Eylül" ise cezaevleri uygulamalarına karşı bir tepkinin sunulması anlamını taşıyordu. Grup Yorum, "Feda" adlı yeni bir albüm çıkardı. "Feda", dinleyiciler tarafından uzun zamandır beklenen ve farklı temaları içeren yeni şarkılarla oluşturulan bir albüm ihtiyacının karşılanması olarak düşünülebilir.

Gelinen noktaMüzik albümüyle birlikte verilen VCD'de albümün oluşum sürecinden albümün içeriğine, albüm isminden klip çekiminin arka planına ve "Sürmenelim" adlı şarkının klibine yer verilmiş. Yarım saatlik bir zaman dilimini kapsayan VCD, aynı zamanda, grubun geldiği noktalar hakkında da bilgiler veriyor. Grup Yorum'un yeni albümü "Feda", farklı yönlerden önceki albümlerinden ayrılıyor. İlk değişiklik, Grup Yorum'un kendi çekirdek kadrosu dışında sanatçılara yer vermesiyle ilgili. Enstrümanlarıyla katkıda bulunan sanatçıların yanı sıra, özellikle vokallerde farklı sanatçıların görev alması, albüme müthiş bir zenginlik katmış. Üstelik bu sanatçıların kendi alanlarında bilinen kişiler olması da, yapılan işin niteliğini artıran bir diğer etken. "Yağmur Olsun" ve "Sesimi Duyan Var mı" adlı şarkılar Yasemin Göksu'nun yorumuyla daha bir anlam kazanmış. Suavi'nin "Bu Memleket Bizim" ile Engin Arslan'ın "Kozanoğlu" adlı şarkılarındaki yorumları da dinleyicilere farklı tatlar yaşatacaktır. İkinci değişiklik ise, şarkılardaki konularla ilgili. Sanatçılardaki geniş yelpaze aynı zamanda, konularda da geniş bir yelpazenin kullanılması sonucunu doğurmuş. İçinde bulunulan sürecin bir yansıması olarak en ağırlıklı temayı "cezaevindeki ölüm oruçları" oluşturmuş. Bu tema, ayrı ayrı yönlerden beş şarkıda işlenmiş. Umut, emekçilerin içinde bulunduğu koşullar, depremin yarattığı etki ve yalnızlık, birliktelik gibi konular da şarkılarda yansımasını bulmuş. Albümde bir Kürtçe ve bir de Arapça olmak üzere iki ayrı eser daha yer alıyor. Bu eserler de albüme bir genişlik katmış.Kullanılan enstrümanlar yönünden incelendiğinde, son dönem orkestrasyonun etkisi hemen fark edilecektir. Bu orkestrasyon mantığında, batılı bir altyapı ve enstrümanlar kendini hissettirmesine karşın, halk müziğinin melodik kalıpları ve enstrümanları da, hak ettiği şekilde kullanılmış. Obua, keman, orkestra flütü, akustik gitar gibi enstrümanlarla birlikte, bağlama, davul, zurna, mey gibi enstrümanların kullanılması da, grubun ilk albümünden itibaren yaratmaya çalıştığı müzik türünün geldiği noktayı ortaya koymaktadır. Albümde marş formatındaki eserlerin yanı sıra, türkü formundaki bestelerin de var olması, şarkıları tekdüzelikten kurtarmış.Albümdeki söz ve müziklerin büyük bir çoğunluğunun da Grup Yorum'a ait olması, üretim anlamında, kolektivizmin sürdüğünü ortaya koymakta.