20 Eylül 2001 21:00

Afganistan sadece basamak

Eğer ABD, Rusya ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerini zayıf ve NATO egemenliğindeki bölgeler halinde parçalarsa, çekinmeden istediğini yapabilecektir.

Paylaş
Afganistan sadece basamakJared IsraelÜst düzey ABD yetkilileri ve medya, Dünya Ticaret Merkezi ile Pentagon'un bombalanmasını, uluslararası bir dehşet durumu yaratmak için kullandılar. Dünya ülkelerinin üçte birini bombalama tehditleri, pek çok insanı korkuttu. Sanırız niyet, böyle bir korku yaratmak. Bu, iki şeye hizmet ediyor. Birincisi; eğer Washington saldırganlığını esas olarak Afganistan'la sınırlı tutarsa, dünya rahat bir nefes alacak.Washington da, sanırız öyle yapacak - başlangıçta. Pakistan'ın kullanılmaya zorlanması gibi egemenlik ihlalleri, bu saldırıyı desteklemek için kullanılacak. Irak'a yönelik bombardımanların yoğunlaştırılması gibi olaylar da, bir saptırma olarak, yaşanabilir.Bu korkutma taktiğinin ikinci hedefi, birçok ülkeyi bombalama tehdidinden çok daha tehlikeli olan gerçek stratejiyi gizlemek. Washington, eski Sovyet cumhuriyetlerini, tıpkı eski Yugoslavya gibi ezme stratejisini hızlandırmak için Afganistan'ı ele geçirmek istiyor. Bu, insanlık için büyük risk demektir.

Asıl hedef Orta AsyaWashington, yoksul Afganistan'dan ne istiyor?Bu soruyu yanıtlamak için, bir Avrupa-Asya haritası açıp bakın. Eski Sovyetler Birliği, özellikle de Rusya'nın kapladığı alana dikkat edin. Avrupa Rusyası, bütün Avrupa'nın üçte birinden daha fazla, neredeyse yarısına yakın. Rusya'nın Asya parçası ise, ABD ve Çin'in toplamına neredeyse eşit. Afrika kıtasının yarısından fazla. Batı ucunda Finlandiya, güneyde Türkiye ve Balkanlar'la sınır. Diğer ucu Moğolistan ve Çin'e uzanıyor.Rusya sadece olağanüstü büyük ve zengin değil, aynı zamanda ABD'nin dışındaki tek uluslararası nükleer güç. Genel kanının aksine, Rusya'nın askeri gücü yok olmuş değil. Tersine, ABD'ye oranla, Soğuk Savaş'ın ilk dönemlerinde olduğundan daha da güçlü. Dünyanın en gelişmiş denizaltı teknolojisine Rusya sahip.Eğer ABD, Rusya ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerini zayıf ve NATO egemenliğindeki bölgeler halinde parçalarsa, Washington, Rusya'nın büyük zenginliğini yağmalayabilecek ve dünyanın diğer bölgelerinde, Rus gücünden çekinmeden istediğini yapabilecektir.Rusya-ABD işbirliği laflarına ve IMF tarafından Rusya'ya verilen büyük zarara rağmen, ABD politikasının temel dürtüsü budur.

Stratejik konumAfganistan'ın stratejik bir konumu var. İran, Hindistan ve Çin ile sınır komşusu. Daha da önemlisi; Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan ile komşu ve ortak dini paylaşıyor. Bu ülkeler de, Rusya ile sınır komşusu olan Kazakistan ile komşular.Orta Asya, sadece devasa petrol kaynakları nedeniyle değil, stratejik konumu nedeniyle de önemli. Washington bu cumhuriyetleri kontrol altına alırsa, NATO'nun bu kilit bölgelerde askeri üsleri olacak: Baltıklar, Balkanlar, Türkiye ve bu cumhuriyetler. Böylece, Rusya'nın boynuna ilmek geçirilmiş olacak.Güneydeki Azerbaycan ve Gürcistan üzerindeki Washington egemenliği eklendiğinde, ABD'nin, Rusya içinde "isyanlar" çıkarma konumuna geleceği görülür. Mevcut doktrini sayesinde, üyelerine komşu devletlere müdahale edebilen NATO, bundan sonra "düşük yoğunluklu savaşlar" başlatabilecek, hatta taktik nükleer silahlar kullanabilecektir.

Taliban'a biçilen görevBölgedeki birçok gözlemciye göre Washington, Suudi Arabistan ve Pakistan'dan Taliban'ı desteklemesini istedi, çünkü Taliban'ın bir görevi vardı: Afganistan üzerinde sağlam bir denetim sağlamak ve ardından, sınırlarındaki eski Sovyet cumhuriyetlerini istikrarsızlaştırmaya yönelmek.Ama Taliban başaramadı. Rus destekli Kuzey İttifakı'nı bozguna uğratamadı. Orta Asya'yı bir işadamı tavrıyla istikrarsızlaştırmak yerine, Buda heykellerini yıkmaya ve onun aşırı baskıcı İslam yorumunu paylaşmayan insanları terörize etmeye yöneldi.Aynı zamanda Rusya da, Washington'a göre "yanlış" yolda ilerliyordu. Kontrol edilebilen Boris Yeltsin'in yerine, kısmen ABD'ye direnen Vladimir Putin gelmişti. Putin örneğin, Afganistan bağlantılı İslamcı teröristlerin CIA desteğiyle Çeçenya'yı ele geçirmesini engelledi. Dahası, Çin ve Rusya, bir ortak savunma paktı imzaladı. Devasa Avrupa/ABD baskısına rağmen, Putin, NATO'ya karşı çıkan Beyaz Rusya Devlet Başkanı Lukaşenko'yu kınamayı reddetti.

Favori taktikBu olumsuz gelişmeler, Washington'un, favori taktiğine bağımlılığını artırdı: Aşırı risk alma.Bu risk politikasının ilk işaretleri iki hafta önce, eski Sovyet Cumhuriyeti Beyaz Rusya'daki başkanlık seçimlerinin hemen öncesinde görüldü. Washington ve Avrupa Birliği, Lukaşenko'dan nefret ediyordu, çünkü o, küçük ülkesini IMF'ye devredip, Sovyet döneminin sosyal haklarını silmeyi reddetmişti. Üstelik, Yugoslavya'nın savunulması için çağrı yaptı. Beyaz Rusya, Ukrayna ve Rusya'nın yeniden birleşmesini istiyordu. Eski Sovyet cumhuriyetlerinin yeniden birleşmesine dair bu istek, onu, cumhuriyetleri daha da küçük parçalara bölmek isteyen Washington'un önünde bir engel yapmaktaydı.Washington ve Avrupalılar, aylar boyunca Beyaz Rusya seçimlerine karıştılar. Washington, ülkede 300 civarında "hükümet dışı kuruluş"u fonladığını kabul ediyor. Bu da yetmezmiş gibi, seçimlerden hemen önce, ABD'nin Beyaz Rusya Büyükelçisi Michael Kozak, şaşırtıcı bir açıklama yaptı: "Büyükelçi Kozak, bir İngiliz gazetesine, Amerika'nın Beyaz Rusya'daki 'amacı ve bir ölçüde metodolojisinin' Nikaragua'dakiyle aynı olduğunu yazdı. ABD, Nikaragua'daki solcu Sandinist hükümete karşı kontraları desteklemiş ve savaşta en az 30 bin kişi ölmüştü." (The Times, 3 Eylül 2001)

5. Madde'nin hedefiŞimdi ise Washington, sinsi bir biçimde, Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a yönelik saldırıları, NATO kuvvetlerini bir araya toplamak için kullandı. NATO Şartı'nın, bir ülkeye yönelik saldırıya tüm üyelerin karşılık vermesini öngören 5. Maddesi gündeme getirildi. Bunun hedefi:a. Afganistan için bir "barış koruma" gücü oluşturmakb. Hava ve muhtemelen kara saldırıları yürütmekc. İnatçı ve beceriksiz Taliban liderliğini tasfiye etmekd. ABD egemenliğinde bir NATO işgali ile kontrolü doğrudan ele almakBazılarına göre NATO, Afganistan'ı yola getirmek için deli olmalı. Bunlar, İngilizlerin 1800'lerde bunu başaramadığını, Rusların da 1980'lerde yenildiğini söylüyorlar. Ama Washington'un niyeti, Afganistan'ı yola getirmek falan değil. ABD'nin tek ihtiyaç duyduğu, Orta Asya cumhuriyetlerine sızmak ve yerel silahlı çatışmalar tetiklemek için kullanılacak askeri bir varlık.

Afgan UCK'sı!Washington, Taliban'ı yenilgiye uğratmak yerine, onlara reddedemeyecekleri bir teklif yapacak: ABD ile birlikte çalışın, paranız, silahınız, uyuşturucu ticaretini yönetecek pozisyonunuz olsun. Tıpkı Balkanlar'da uyuşturucu ticaretinden servet kazanan UCK gibi.Ya da ABD'ye karşı çıkın ve ölün.Böylece Washington, Kosova'da yaptığını yinelemek istiyor. Orada NATO, uyuşturucu çetelerini ve anti-Sırp ayrılıkçıları bir araya getirerek bu hammaddeden Kosova Kurtuluş Ordusu'nu oluşturmuştu. Afganistan'da hammadde, Taliban üyeleri. Yeniden örgütlenen ve katı bir denetim altında, Kurtuluş Savaşçıları olarak yeniden doğacak olan Taliban, Orta Asya cumhuriyetlerine yöneltilecek. Tıpkı şeriatçı kuvvetlerce desteklenen ve ABD uzmanları tarafından 'tavsiyelendirilen' UCK'nın Makedonya'ya yöneltildiği gibi.

Nükleer savaş tehdidiOrta Asya cumhuriyetleri işgalcilere karşı savaşırken NATO onlara askeri destek vaadedebilir. Böylece, Washington tarafından kışkırtılan bir çatışma aracılığıyla, her iki taraftan bölgeye sızacaktır. Orta Asya'da aynı anda saldırmak ve savunmak; Makedonya'da uygulanan buydu. Hedef; imha edilmiş, NATO egemenliğinde topraklar. Özbekistan, Türkmenistan ve Tacikistan'ın parçalanması. Ardından sıra Kazakistan'a, sonra Rusya'ya gelecek.Amerikan halkı, bu stratejiyi yutmaz. Bu nedenle Bush yönetimi, New York'taki trajik kâbusu kullanıyor. Zaten bu kâbusun yaşandığı şartlar, Washington'un örtülü kuvvetlerinin işbirliğine işaret etmektedir. Yaratılan uluslararası histerinin, NATO'yu Afganistan'ı işgal etmeye ve eski Sovyetler Birliği'ne şiddetli bir saldırı yöneltmeye yeterli olacağı umulmaktadır...Afganistan'a yönelik saldırı, NATO'yu Rusya'nın Orta Asya kapısının eşiğine getiriyor. Bu, çelişkinin stratejik bir biçimde tırmanması demektir ve hepimizi, uluslararası bir nükleer savaşa daha da yakınlaştırır.

(Emperor's Clothes'dan kısaltılarak çevrilmiştir)

ÖNCEKİ HABER

Ya koka yaprağı, ya ABD Doları!

SONRAKİ HABER

Ebedi terör harekâtı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...