13 Eylül 2001 21:00

ABD ne ektiyse onu biçti

ABD politikalarına muhalefet eden Amerikalılar, medyadaki savaş çığlıklarına karşı seslerini yükseltme çabası içinde. Öyle görünüyor ki ABD'de de, bir 'ulusal güvenlik' tartışması başlamak üzere.

Paylaş
ABD ne ektiyse onu biçtiRahul Mahajan - NewsCenterABD'nin yarım yüzyıldır dünya halklarına karşı yürüttüğü savaş, sonunda eve döndü.Binlerce masum sivili öldüren acımasız terör saldırısını hiçbir şey haklı çıkaramaz. Bu, insanlığa karşı işlenen bir suçtur ve her insan, kendisini kurbanların ailelerinin yerine koymalıdır.Ama bizi buraya neyin getirdiğini anlamalı ve doğru dersler çıkarmalıyız; yoksa Santayana'nın dediği gibi, onu tekrar yaşamaya mahkûm olabiliriz. Bunun, ekilmemiş bir hasadın biçilmesi olduğunu sanmayalım.Kasıtlı olarak sivilleri hedef alan ya da hiçbir ayrım gütmeyen saldırıları yürüten temel güç, gölgeler içinde bir Ortadoğulu terörist değil, kendi devletimizdir.

Neredeydiniz?ABD; Körfez Savaşı sırasında olağanüstü bir güçle sivillere saldırdığında, 800 bin nüfuslu Basra'yı "askeri hedef" ilan ettiğinde, şimdi ateşli demeçler veren yorumcular, analizciler neredeydi? Irak'ın su sistemlerini kasıtlı olarak yok ettiklerinde ve ardından, suyu arındırmak için gereken kloru karneye bağlayıp, hastalıklara karşı savaşılmasını sağlayacak ilaçlara ambargo koyduklarında, 1 milyon Iraklı sivil ölürken neredeydiler? ABD, uluslararası hukuka tamamen aykırı bir biçimde Panama'yı işgal ederken, başkentin bir yoksul mahallesini saatler boyunca havan ateşine tutarken, insanları İspanyolca değil ama İngilizce, "teslim olmaya" çağırırken ve ardından, 4 bin sivil ölüyü toplu mezarlara gömerken neredeydiler? Peki ya CIA tarafından örgütlenen 1954 darbesinin ardından, 1980'lere kadar süren ve 250 bin insanın ölümüne yol açan Guatemala'nın kirli savaşı? Tek suçları kendi yaşamlarına hakim olmayı istemek olan Nikaragualı masum köylüleri öldüren, onlara tecavüz ve işkence eden ABD finansmanlı barbar çeteler?Neredeydiler NATO, Sırbistan'ın sivil altyapısını yok ederken? Aralık 1998'den bu yana, ABD uçaklarından Irak topraklarına yüzlerce kez bomba yağarken neredeydiler?

Savaş tamtamlarıDiğer ülkelerde Amerikan devleti tarafından bu masum insanların hedef alınması, masum Amerikalıların yabancı bir güç tarafından (ki, henüz bu suçları kimin işlediğine dair bir kanıt yok) hedef alınmasını haklı çıkarmaz elbette. Ama bunlar, birçok halkın ABD'ye ve onun iktidar simgelerine karşı duyduğu öfkeyi açıklamaya yardımcı olur.Herkes savaş tamtamları çalıyor; böyle bir ortam, Pearl Harbor saldırısından bu yana görülmemişti. George W. Bush, ulusa seslenişinde, "Bu saldırıları gerçekleştiren teröristler ile onları barındıranlar arasında ayrım gözetmeyeceğiz" dedi. Yani misilleme hızlı ve şiddetli olmakla kalmayacak; aynı zamanda, suçluların bu saldırıyı planladığı ülkenin masum yurttaşları da hedef alınacak.Ne yazık ki birçok Amerikalı, bu olaydan yanlış dersler çıkarıyor. Tek bir Amerikalı ölmeden koca ülkeleri yok etmek gibi emperyal bir fantazinin tutmayacağını, dünyanın yarısını kendisine düşman ettikten sonra güvenlik içinde olunamayacağını, ihtiyaç duyduğumuzun, hatalı oldukları kanıtlanmış aynı savunulamaz politikaları sürdürmek olmadığını görmüyorlar. Bu Orwelyan dünyada, altmış yıl boyunca dilin alçaltılmasını öyle içselleştirdik ki, onu sorgulamıyoruz bile. Bütün bu zaman boyunca, Kübalıların yabancı tahakkümü olmadan yaşama isteğinin, ABD şirketlerinin kârlarını tehdit eden herşeyin, devletimizin ve şirketlerimizin dünyanın geri kalanını kontrol etme yeteneğine halel getirecek herhangi bir şeyin "ulusal güvenliğimizi" tehdit ettiği öğretildi bize.Şimdi, uzun zamandır ilk kez ulusal güvenliğe gerçek bir tehdit belirmiş bulunuyor. Ve artık anlamalıyız ki, gerçek güvenlik, başka ülkelere karşı askeri saldırganlıkla, pahalı silahlar üretmekle veya azgelişmiş ülkeler üzerinde ekonomik egemenlik kurmakla sağlanamıyor.
ÖNCEKİ HABER

Halklar tehdit altında

SONRAKİ HABER

Filistin'de terör bahanesiyle terör

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...