10 Eylül 2001 21:00

Lukaşenko açık farkla kazandı

ABD'nin ve Avrupa'nın muhalefete verdikleri büyük desteğe karşın, Beyaz Rusya Başkanı Aleksandr Lukaşenko yüzde 80 oranında oy almayı başardı.

Paylaş
Lukaşenko açık farkla kazandıBeyaz Rusya'da yapılan başkanlık seçimlerini Batı'ya karşı mesafeli tavrıyla tanınan Aleksandr Lukaşenko büyük bir oy farkıyla kazandı. 7 yıldır iktidarda bulunan Lukaşenko'nun önceki gün yapılan seçimde yüzde 80 oy aldığı açıklandı.

AGİT 'delil' bulamadıBatı'nın adayı Vladimir Gonçarik, seçimin tekrarlanmasını istiyor. Gonçarik, seçim sandıklarına müdahale edildiğini söylüyor. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcileri, seçim sırasında hiçbir ihlale rastlamadıklarını belirttiler, ancak yüksek oy kullanma oranından "kaygılandıklarını" da belirtmeden edemediler. Böylece AGİT'in, hangi lidere yüzde kaç oy verileceğini belirleme niyetinde olduğu da görülmüş oldu.

AGİT casusluğuAGİT, hükümetin "uluslararası gözlemcilere" yönelik tavrını da eleştirdi. Ülkenin Dışişleri Bakanı Mikhail Khvostov, AGİT heyetinin başkanı Hans-Georg Wieck'in "tam zamanlı casusluk faliyeti" yürüttüğünü söyledi. Lukaşenko da muhalefetin tek bir isim etrafında birleşmesinde etkili olan eski Alman İstihbarat Şefi Hans-Georg Wieck'i "Genelkurmay Başkanı" diye nitelendirdi. ABD'nin başını çektiği Batı kampanyası, seçimlerin öncesinde de "yolsuzluk yapılacağı" iddialarını gündeme getirmişti. Ülkeye binlerce AGİT gözlemcisinin gönderilmesi de bu gerekçeye dayandırıldı.

Muhaliflere para aktıABD'nin seçime müdahalesi, gözlemcilerle de sınırlı kalmadı. Kendi yasalarına aykırı olduğu halde ABD ve Avrupa ülkeleri, Gonçarik'in arkasında toplanan muhalefete, "sivil toplum örgütü" ve gazetelere büyük yardımlarda bulundu. Gazeteciler Sendikası Başkan Yardımcısı ve Den Gazetesi Yazısişleri Müdür Yardımcısı Anatoly Gulayev'in açıklamaları da bu yardımları doğruluyor. Gulayev, kampanya ile ilgili olarak "Bu para olmadan karanlık, korkutucu ve berbat olurdu. Çok az sayıda muhalif gazete yardım almadan hayatta kalıyor. Bunu kabul etmeli ve müteşekkir olmalıyız" dedi.

Kozak faktörü Kampanyanın aktif isimleri arasında, bazı Batılı diplomatların yanı sıra, ABD Büyükelçisi Michael Kozak da vardı. Orta Amerika'da gelişen halk hareketlerine karşı ABD tarafından düzenlenen kontra faaliyetlerde üslendiği rolle tanınan Kozak, seçim öncesinde "Görmek istediğimiz şey, sistemin değişmesi" diyordu. Lukaşenko ise bu saldırıları "Bize ne yapacağımızı ABD söylemeyecek. Diz çökmeyeceğiz" diye yanıtlamıştı. Lukaşenko, bizzat ABD elçiliğinden para alan muhaliflerin de listesini halka okudu.

Dolarlar boşa gitti!Lukaşenko'yu devirmek için 5 yıldır çabalayan ABD, geçtiğimiz yıl Beyaz Rusya için en az 24 milyon dolar harcadı. Resmi açıklamalara göre bu yıl meblağ daha da büyüdü. Bugün, eski çalışma arkadaşı Lukaşenko'nun en sert muhaliflerinden biri olan Gazeteci Alexander Feduta, seçimin arifesinde "ABD muhalefete o kadar büyük destekte bulundu ki, muhalefet delirdi" diyor. Nitekim, bazı çevreler, muhalefetin "para akışını sona erdirmemek için seçimi kazanmamayı tercih ettiği" görüşünü dahi savunuyor. Çünkü yardımlar ülkede adeta bir rant alanı yarattı. Paraların büyük bir kısmının çalındığı ya da yanlış kullanıldığı söyleniyor. Feduta, "Böyle devrim yapılmaz" diyor.

Sırbistan örneğiABD yönetimi birçok kritik ülkedeki seçimlere aynı yöntemle müdahele ediyor. Irak'ta halen Saddam Hüseyin karşıtlarını destekleyen ABD'nin para marifetiyle seçim kazandığı son ülke Yugoslavya olmuştu. Gerçi ABD, Yugoslavya Devlet Başkanı Voyislav Koştunitsa'dan istediklerinin hepsini alamadı, ancak Sırbistan Başbakanı Zoran Cinciç, ABD çıkarlarının ve Batı işgalinin ateşli savunucusu olarak koltuğunda oturuyor. Koştunitsa kampanyası, ABD'nin oluşturduğu profesyonel bir kadro tarafından yürütülmüştü. Christian Science Monitor gazetesine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı, Sırbistan ve Beyaz Rusya yetkililerini seçim öncesinde bir araya getirerek, Beyaz Rusya'da bundan sonra uygulacak politikaları masaya yatırmış bulunuyor.Lukaşenko, seçim sonrası ilk açıklamasında, rejimde "çok az değişiklik" olacağını söyledi. Batı, ülkenin sanayi tesislerini özelleştirilmesini ve medyannın "serbest bırakılmasını" istiyor. Lukaşenko, bu isteklerden bir kısmını yerine getirebilecek.
ÖNCEKİ HABER

Hamsi çok, başka yok

SONRAKİ HABER

Rekabetçi eğitime geçit yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...