09 Eylül 2001 21:00

Savcı, sahte rapor hazırladı

Kenan Bilgin'in gözaltında kaybedildiği dönem Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Özden Tönük'ün, tanık ifadelerini çürütmek için Ankara Emniyet Müdürlüğü hakkında sahte rapor düzenlediği ortaya çıktı.

Paylaş
Savcı, sahte rapor hazırladıSerpil KurtayAvrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne ifade veren Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Özden Tönük'ün, Adalet Bakanlığı'nın kendisinden Kenan Bilgin olayı ile ilgili bilgi istemesi üzerine emniyete hiç gitmeden rapor yazdığı ortaya çıktı. Tönük, bu şekilde Bilgin'i gözaltında gören tanıkların ifadelerini çürütmek istiyordu. 8 Eylül tarihli gazetemizde manşetten duyurduğumuz "Gözaltında Kayıp İtirafı" başlıklı haberimizle ilgili elimize yeni tanık ifadeleri gelmeye devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne hükümetin tanık olarak gösterdiği kişilerden biri de dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Özden Tönük idi. AİHM'ye 1999 yılının Eylül ayında ifade veren Tönük, Kenan Bilgin'in gözaltına alınmasının ardından yapılan soruşturmanın başında bulunuyordu. Adalet Bakanlığı'nın kendisinden bilgi istemesi ve Bilgin ailesinin başvurusu üzerine Emniyet'e giderek inceleme yapması gereken Tönük, 13 Ocak 1995 tarihinde üç sayfalık bir rapor yazmıştı. Tönük raporunda, gözaltına alınanların tutulduğu mekânı tarif ederek, Kenan Bilgin'i gözaltında gören tanıkların ifadelerinin yalan olduğunu iddia ediyordu. AİHM Heyeti'nin 13 Ocak 1995 tarihinde yazdığı raporla ilgili sorularını yanıtlayan Tönük, raporu yazmadan önce Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ni gezdiğini ve kendi gördükleri üzerinden raporu yazdığını iddia ediyor. AİHM'de ifade alımı sırasında Bilgin ailesinin avukatı olarak duruşmaya katılan Avukat Kamil Tekin Sürek'in "Kaç hücre olduğu, hücrelerin boyutları" konusundaki sorularını ısrarla geçiştirmeye çalışıyor Tönük. Ancak, Sürek'in "Mesela 30-40 hücre var mıydı, yoksa 10 civarında mı?" sorusuna, karşılık "10 civarında" diyor. "Banyo, tuvalet gibi yerler var mıydı?" sorusunu ise, "O zaman yoktu" diye yanıtlıyor. Halbuki tanıklar, 1994 yılında hücre sayısının daha fazla olduğunu belirtiyordu.Tönük'e raporunda "Koridorda ve hücrelerde ışıklandırma olmadığı için hücrelerdeki insanların dışarıyı görmesi mümkün değil" şeklindeki sözleri hatırlatılıyor. Tönük, AİHM'ye verdiği yeminli ifadesinde ışıklandırma olmadığı konusunda ısrarını sürdürüyor. Tönük, 1995 yılında yazdığı raporda, hücrelerin Avrupa standartlarına uygun olduğunu da ileri sürüyordu. Avukat Kamil Tekin Sürek ise, gazetemize yaptığı açıklamada, Tönük'ün emniyete hiç gitmeden, tanıkların ifadelerini çürütmek için bu raporu yazdığını vurguladı. AİHM Heyeti ve hükümet temsilcileri ile Ankara Emniyeti'ne kendisinin de gittiğini belirten Sürek, yaptıkları incelemeler sonucu Tönük'ün yalan söylediğini ve Terörle Mücadele Şubesi'nin nezarethanelerinin bulunduğu bölümü yalan bir şekilde tasvir ettiğinin ortaya çıktığını kaydetti.

Defterleri incelemediTönük, AİHM heyetine verdiği ifadede, Bilgin'le birlikte gözaltına alınan ve işkence gördüğünü söyleyen tanıklarla görüştüğünü belirterek, şöyle devam ediyor: "Cezaevine de uğrayıp, işkence gördüklerini iddia eden kişilerle de görüştüm. Kenan Bilgin'in ismini zikrettiler. Ancak bu şahıslar Kenan Bilgin'i tanımıyorlar. Ancak orada işkence gören şahsın, kendisini Kenan Bilgin olarak açıkladığını, bağırdığını söylediler. Tabii bu bana intikal eden olay işkence gördüklerini iddia eden kişilerin, nezarethanede alındıktan sonra vaki işkence gördüklerini şikâyeti üzerine gittim. Yani aradan bilemiyorum, çok uzun bir süre geçmiş olmalı. Ben hemen gidip, vaziyet edip onların nezarethane defterlerini incelemiş değilim."Yukarıdaki konuşmasında defterleri incelemediğini itiraf eden Tönük ifadesinin devamında ise, polis kayıtlarında Kenan Bilgin'in gözaltına alınması ile ilgili bir konuyu tespit etmediklerini söylüyor.

Kemaloğlu ile çeliştiGazetemizde 8 Eylül 2001 tarihinde yayınlanan haberde Savcı Selahattin Kemaloğlu'nun ifadelerine yer vermiştik. Kemaloğlu, Kenan Bilgin'in gözaltında kaybedildiğini itiraf ediyor ve eline ulaşan bilgileri bir üst amiri olan Özden Tönük'e verdiğini belirtiyordu. Kemaloğlu, Tönük'ün elindeki evraka kendisinin verdiği bilgileri eklemediğini söyleyerek, ayrıca soruşturmanın birinci görevlisinin Tönük olduğunu ifade ediyordu. Fakat Özden Tönük, AİHM heyetine verdiği ifadede soruşturmayı kendisinin yürütmediğini, soruşturmanın Savcı Selahattin Kemaloğlu'nun yetkisinde olduğunu iddia ediyor.

Görevini ihmal ettiÖzden Tönük, ifadesinin devamında görevini nasıl ihmal ettiğini ve soruşturma için yeterli derecede tanık dinlemediğini de itiraf ediyor. Bilgin'in gözaltında olduğu tarihlerde nezarethanede 264 kişinin olduğunu ve 12 kişinin Bilgin'i gördüğünü söylediğini hatırlatan Avukat Sürek, Tönük'ün "Kenan Bilgin ve yakınları hakkında hiçbir bilgilerinin ve nezaret kayıtlarının bulunmadığının anlaşılması karşısında, nezarette bulunan sanıkların beyanlarının doğru olmadığı" şeklindeki raporunu aktarıyor. Tönük ise, Kenan Bilgin'i gördüğünü söyleyen 12 kişiyle bile görüşmediğini kabul ediyor. Hatta Savcı Kemaloğlu'nun ifadesini aldığı Özer Akdemir ve Müjdat Yılmaz'ın "Kenan Bilgin'i götüren polisleri teşhis edebileceklerini" söylemelerine rağmen, Tönük'ün bu konuda gerekli girişimde bulunmadığı anlaşılıyor. Tönük, bu durumun kendisine hatırlatılması üzerine "Hatırlamıyorum" yanıtını veriyor. 25 Ocak 1995 tarihinde Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin'in "bir şahsın telefon ettiği, kardeşinin Gölbaşı'nda olduğu, daha sonra Yeşildere'ye götürüldüğü" şeklinde kendisine ifade verdiğini kabul eden Tönük, bu konuyla ilgili herhangi bir işlem yapmamasına gerekçe olarak ise, soruşturmayı kendisinin yürütmediğini iddia etmeye devam ediyor. Eski raporunda, tanık ifadelerinin "polisin yasadışı örgütlere karşı yapacağı operasyonları sekteye uğratmak amacına yönelik olduğu" kanaatine varan Savcı Tönük'ün o dönemde görev yapan polislerin kimler olduğunu saptama noktasında da adım atmadığı ortaya çıkıyor.
ÖNCEKİ HABER

Karakoyunlu kimi eleştirdi!

SONRAKİ HABER

40 yıl sonra belki gelir

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...