İşçiye rağmen

İşçiye rağmenTİSK'in işçi sendikalarının katılımıyla önceki gün İstanbul'da Dedeman Oteli'nde düzenlediği toplantıda, işçi ve emekçilerden yine fedakârlık istendi. Başta Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral olmak üzere birçok sendikacının işveren temsilcisi gibi konuştuğu toplantıda çözüm aranacağı ileri sürülen "sendikal örgütlenme" sorununa hiç değinilmedi, "işsizlik ve işten atmalar" gündemleri ise "zor durumdaki fabrikaların kurtarılması" ekseninde ele alındı. DİSK ve bağlı sendikaların konuşmaları dışında patronların isteklerine en ufak karşı çıkış sergilenmeyen toplantıdan somut olarak, fabrikaları kurtarmak için fon oluşturulması ile TL'ye itibar kazandırılması ve Türkiye'de üretilen malların tüketilmesi kampanyalarının başlatılması kararları çıktı. Toplantıdan önce görüşlerini aldığımız birçok sendikacı, "sorunlarının muhataplarının reel sektörün temsilcileri olduğunu, diyaloğa açık olduklarını, toplantıda kendi düşüncelerini açıklayacaklarını, bunun taviz vermek anlamını taşımayacağını" söylemişlerdi. Ancak TİSK'in toplantıdan bir gün önce "fon" isteğini gündeme getirmesi ve daha önceden hazırlanmış bir metni sonuç bildirgesi olarak dayatması toplantının zaten bilinen amacını açıkça ortaya koydu. Zaten tartışmalar da bu doğrultuda oldu. Sonuçta Türk-İş ve Hak-İş, yıllardır kendi isteklerini hükümetlere dayatan ve her krizin faturasını işçilere çıkaran patronlarla "işbirliği"ne karar verdiler. Üstelik bu işbirliğine hükümeti de çağırdılar. Türk-İş Başkanı Bayram Meral, işçinin iki zeytininden birini "üzgün ve boynu bükük patronlara" vermeyi seve seve kabul ederken; Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu toplantıyı protesto amacıyla yapılan eylemleri "fantezi" olarak nitelendiriyordu. Toplantıda farklı ve olumlu tutum alan tek konfederasyon DİSK oldu. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, diyaloğa açık olduklarının altını çizdi, ancak faturayı işçi ve emekçilere yükleme yönündeki önerileri kabul etmeyeceklerini, fonun da bu amaca hizmet edeceğini söyledi. DİSK, sonuç bildirisini de imzalamadı. Patronlara göre 'zirve' hedefine ulaştı. Bir sonraki toplantının tarihi de 11 Eylül Salı günü olarak belirlendi. Toplantıyı değerlendirmelerini isteğiyle aradığımız sendikalar ise sonuç bildirisinden "habersiz" görünüyorlardı. Ama "üzerlerine düşeni yapmaya" hazırdılar. TEKSİF Genel Başkanı Zeki Polat, "konuşmadan, tartışmadan çözüm bulunamayacağını" söyleyerek, "Üzerimize düşeni yapacağız" dedi. Polat, toplantıda sorunların tartışıldığını ancak sonuç çıkmadığını söyledi.

Nasıl ve kiminle birlik?Öz İplik-İş Genel Başkanı Yusuf Engin de toplantıyı "başlangıç açısından olumlu" olarak değerlendirdi. Ancak "Amacına hizmet etti mi?" sorumuza "Hayır" yanıtını verdi. Toplantıya katılanların "samimi" olmaları durumunda "yararlı" sonuçlar çıkabileceğini savunan Engin, Emek Programı'nın varlığını unutarak, "Böyle bir ortamda sorunları çözmeye yönelik programlar yapmak kolay değil" diye konuştu. Engin "Bir fon oluşturalım, reel sektörü canlandıralım" gibi kısır düşüncelerle sorunun çözülemeyeceğini söyledi.

'Türk-İş bizi bağlamaz'Toplantıda TİSK Başkanı Refik Baydur'un "bütün sorunları masada çözebildiğimiz tek Petrol-İş Başkanı" diyerek övdüğü Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, sendikaların önerilerini sunamadıklarını söyledi. Toplantının sınıfın çıkarlarına yönelik olmadığını gördüklerini ifade eden Öztaşkın, TİSK'in daha önce önlerine koyduğu gündemle toplantı gündeminin farklı olduğunu hatırlatarak, işyerlerindeki sıkıntıların giderilmesi için fon oluşturulmasını doğru bulmadığını söyledi. Sonuç bildirisini hatırlattığımız Öztaşkın, "Türk-İş'in sonuç bildirgesine imza koyması bizi bağlamaz. Öncelikle bir güven ortamının oluşturulması gerekiyor. İşgüvencesi Yasası'nın çıkarılması, işten atmaların durdurulması gerekiyor" dedi.Toplantıda DİSK'in tavrını net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Gıda-İş Genel Başkanı Celal Ovat, "Gündemler yeterince tartışılmadı. Türk-İş kendi sendikalarına söz vermedi. Sanki yangından mal kaçırıyorlar" dedi. Toplantıyla patronların amaçlarına ulaştığını söyleyen Ovat, "Üç işçi konfederasyonunu bir araya getirdiler ve bunların ikisini yanlarına aldılar" diyerek, patronların samimi olmadıklarını söyledi.