31 Ağustos 2001 21:00

Yolsuzluk cennetleri

Orta Asya ve Kafkasya'nın sekiz önemli ekonomisinde sinyaller olumsuz. Petrol ve doğalgaz kaynakları, bu ülkelerin halklarına hiçbir çıkar sağlamıyor.

Paylaş
Yolsuzluk cennetleriOrta Asya ve Kafkasya bölgesinde giderek güçlenen siyasi gerilim, bölge ekonomilerinin kritik durumuyla da ilgili. Kapitalist ekonomiler zincirini saran resesyonun, bu bölgeyi de olumsuz etkilediği bir gerçek. Ama Orta Asya-Kafkaslar'daki genç devletler, zaten yıllardır ağır sorunlarla boğuşuyor. Batılı emperyalistlerin "yardım"ları ile kuzey komşuları Rusya'nın baskısı arasında sıkışan bu kritik bölgenin ekonomik sıkıntıları, enerji kaynakları ve geçiş rotaları üzerindeki pay kavgasını daha da sertleştiriyor.Son birkaç haftanın verilerine göre, "enerji zengini" olarak bilinen Kazakistan ve Türkmenistan ekonomileri bile, yeterince güçlü bir büyüme gösteremiyor. Büyüteç altına alınan sekiz ülkenin sunduğu toplam manzara, hiç de iç açıcı değil.

ErmenistanTürkiye'nin komşularından olan Ermenistan'ın en büyük sorunu, beyin ve işgücü göçü. Çoğu genç olan onbinlerce insan, kendi ülkelerinden umudu keserek, çıkış yolunu Batılı ülkelere kapağı atmakta arıyor. Bu nedenle Ermenistan'ın sınai üretimi, geçen yıla oranla sadece yüzde 1'lik bir büyüme gösterebildi. Buna rağmen, ülke ekonomisindeki büyümenin yüzde 6 olması, "balon ekonomi" sinyali veriyor.Ermenistan'da resmi işsizlik oranı yüzde 13.5. Yarım günlük, esnek ve güvencesiz işlerde çalışanlar da eklendiğinde, asıl rakamın yüzde 20'ler civarında olduğu söylenebilir. Batılı emperyalistlerin istekleri doğrultusunda, işgücü piyasasının hemen hiçbir kurala tabi olmaması, emekçi kitlelerin neden işsizlik korkusu içinde yaşadığını açıklıyor. Batılıların işaret ettiği bir diğer sorun ise, kayıtdışı ekonominin, toplam milli gelirin yüzde 30-40 gibi bir oranına denk düşmesi.

AzerbaycanAzeri ekonomisi, uzaktan bakıldığında "yeni bir mucize" görünümü sunuyor. Komşularıyla sürtüşme pahasına, enerji kaynaklarını Batı'nın yağmasına açmayı sürdüren Azeri hükümeti, bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 9.1 olduğunu açıkladı. Yine resmi rakamlara göre, ücretler yüzde 24 oranında artarken, dış ticaret 550 milyon dolar olarak fazla verdi. Resmi işsizlik de yüzde 1'in altında.Ancak madalyonun diğer yüzü, pek iç açıcı değil. Ortalama bir Azeri, hükümetin "ücret artışı" açıklamalarına rağmen, günde 1 dolardan az gelir elde ediyor. Yoksulluk sınırının kenarında olan bu gelire, gizli işsizlik ve işsiz kalma korkusu eşlik ediyor. Enerji kaynaklarının yağmalanması ve "kuralsız ekonomi" bir araya geldiğinde, başka sonuçlar da doğuyor elbette. Şu anda Azerbaycan, Hazar ülkeleri arasında yolsuzluk oranı en yüksek olan ülke. Vergi kaçakçılığı, mali yolsuzluk ve rüşvet, vakayi adiye sayılıyor. Devletin borçlarını ödeyememe sorunu ile karşı karşıya olması, yüzmilyonlarca dolarlık petrol ve doğalgaz gelirinin, küçük bir azınlığın zenginleşmesine yaradığının bir diğer göstergesi.

GürcistanHazar'daki enerji ve doğalgazın Batı'ya ulaştırılmasında akla gelen ilk ülkelerden biri olan Gürcistan, ekonomisiyle tam bir "beklenti ülkesi" profili çiziyor. Gürcü ekonomisi, bir enerji geçiş ülkesinden beklenmeyecek biçimde, tarıma dayalı. Tarımsal üretim, toplam üretimin beşte biri. Ekonomik büyüme de, tarımın sırtında. Bu yıl içinde gerçekleşen yüzde 5.2'lik büyüme, esas olarak tarımsal üretimden sağlandı. Yılın ilk üç ayı olan kış aylarındaki büyüme, sadece 1.7 olmuştu. Bunların üzerine, Abhazya sorunu, Devlet Başkanı Şevardnadze'nin sallanan koltuğu ve yaygın yolsuzluk eklendiğinde, ufukta büyük sorunlar olduğunu görmemek mümkün değil. Özellikle, tarımın Dünya Bankası ve IMF programlarına açılması durumunda, halk daha büyük bir yoksulluk içine sürüklenecek.

KazakistanKazak ekonomisi, doğal kaynakları ve yabancı sermayeye geniş olanaklar tanıyan mali sistemiyle, bölgenin "yıldızı" durumunda. Rakamlar da bu doğrultuda: Ekonomik büyüme yüzde 14, sınai üretim artışı yüzde 13.6 ve inşaat sektöründeki büyüme yüzde 30. Fakat bu mucize, büyük ölçüde mali sektöre bağlı olarak gerçekleşti. Ekonominin mali şoklara karşı tamamen korunmasız olması, geleceğe dair endişeleri artırıyor. Kazakistan da, diğer komşuları gibi yolsuzluk batağında.

KırgızistanBatılı emperyalistler için bir dönemin "reform cenneti" olan Kırgızistan'da devlet, halkın gözünde baskıcı bir diktatörlükten ibaret. En küçük bir muhalefete bile göz açtırmayan Kırgız hükümeti, ABD kredileriyle besleniyor. Ancak ekonomi, bol keseden dağıtılan "krediler" ile bir bağımlılık sarmalına alınmış durumda. Bu yılki milli gelir artışı yüzde 6 olarak gerçekleşti. Bunun büyük bir bölümü, tarımsal üretim ve altın madenciliği. Ancak, başta Kanadalılar olmak üzere yabancı tekeller, Kırgız altınının posasını çıkarmak üzere. Geçmişte, siyanür madenciliği nedeniyle bir dizi çevre felaketi yaşayan ülkede, artık "siyanürün sonu görünüyor". Bu yıl ülkeye giren yatırım oranı yüzde 28 oranında azaldı. Bölgenin en yüksek borç oranlarından birine sahip olan Kırgızistan, moda deyimle "sosyal patlamalara" gebe.

TacikistanTacikistan'ın resmi ekonomisi, toplam 452 milyon dolar gibi komik bir rakamın üzerinde dönüyor. Bu kapsamda, milli gelir bu yılın ilk 7 ayında yüzde 8.9 artış kaydetti. İstihdamdaki artış işsizlik oranını ancak yüzde 13'e çekebilmiş durumda. Tacik ekonomisinin belkemiği, yasadışı eroin ticareti. BM verilerine göre, Afganistan çıkışlı eroinin yüzde 50'si, Orta Asya'dan geçiyor. Tacikistan, bu kara ticaretin en önemli rotası. Yıllık ortalama ücretin 700 dolar olduğu ülkede, bu miktarın bir eroin kuryesine tek bir sevkiyatta verilmesi, kaçakçılığı özendiriyor.

TürkmenistanSaparmurat Niyazov diktatörlüğünün hüküm sürdüğü Türkmenistan'da ekonomik ve siyasi veriler pek güvenilir değil. Uluslararası tekellere doğalgazını peşkeş çeken "Türkmenbaşı" ve ekibi, bu yılın ilk 7 ayında yüzde 16.2'lik bir ekonomik büyüme ilan etti. Bu rekor oran, doğalgaz üretiminin üç kat artmasına bağlanıyor. Yine resmi verilere göre kişi başına milli gelir, 1992'de 1200 dolarken, bu yıl 4000 dolara yükseldi. Ülke nüfusunun önemli bir bölümünün yoksulluk sınırının altında yaşaması, bu gelir ve büyümenin yine küçük bir azınlığa yaradığını gösteriyor.

ÖzbekistanÖzbek hükümeti, bugünlerde "Batı'yı hayal kırıklığına uğratmış olmanın" sıkıntısı içinde. Mali ve reel sektörlerde Batı tarafından istenen "reform"lar, gerçekleştirilemedi. Buna rağmen milli gelir yüzde 4.2 artarken, gerçek gelirlerde yüzde 20'lik bir artış olduğu iddia ediliyor.Batılı iktisatçılar, bu olumlu rakamlara rağmen, ekonominin tarıma dayalı olmasının tehlikelerine işaret ediyor. Aral Denizi'nin giderek küçülmesi, muhtemel bir su sıkıntısının habercisi. Özbek yasasına göre çiftçiler, hasadın belli bir bölümünü devlete satıyor. Geri kalan miktar ise kişisel kullanım ya da "piyasada satışa" ayrılmış durumda.Ancak kuraklık nedeniyle bu yıl çiftçiler, devlet kotalarını karşılamakta zorlandı. Birçoğu, bütün ürününü, ucuz fiyata devlete sattı ve bugün iflasla karşı karşıyalar. Jizak bölgesindeki çiftçiler, 27 Haziran'da karayollarını işgal ederek tepkilerini gösterdiler. Uzmanlar, "Özbekistan da, Aral Denizi gibi, kendini yenileme olanağı olmadan giderek küçülecek" saptaması yapıyorlar.
ÖNCEKİ HABER

Hükümetten utanç verici karar

SONRAKİ HABER

Temel hedefleri Çin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...