28 Ağustos 2001 21:00
Diyarbakır'da barış deklarasyonu
Bölgedeki 16 ilin sendika ve kitle örgütü temsilcileri "Toplumsal Barış, Demokrasi, Sorunlar ve Çözümler Deklarasyonu" başlıklı 10 maddelik talep ve önerilerden oluşan bir deklarasyon yayınladı.
Diyarbakır'da barış deklarasyonu Bölgedeki 16 ilin sendika ve kitle örgütü temsilcileri "Toplumsal Barış, Demokrasi, Sorunlar ve Çözümler Deklarasyonu" başlıklı 10 maddelik talep ve önerilerden oluşan bir deklarasyon yayınladı. Kürt sorununun çözümünde devletin demokratik adımlar atmaya yanaşmadığının belirtildiği deklarasyonda HADEP'in Ankara'da düzenleyeceği mitingin yasaklanması da protesto edildi. Bölgede savaş ve çatışmaların neden olduğu yaraların halen kanamaya devam ettiğinin belirtildiği açıklamada, silahların tek taraflı olarak susmasının ve bölge halkının barış talebinin devlet tarafından yenilgi ve ve zafer ajitasyonu olarak kullanıldığı ifade edildi.Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'nda Tes-İş Diyarbakır 1 Nolu Şube Başkanı Ali Öncü tarafından açıklanan deklarasyonda, iki yıllık "çatışmasızlık" ortamına rağmen devletin Kürt sorununun çözümünde adım atmadığı ve demokratik yöntemlere başvurmadığı vurgulandı.
Ajitasyonla çözülmezYıllarca "çatışma ve terör" şimdi ise siyasallaşma denilerek risk ve tehdidin sürdüğü propagandasının yapıldığını kaydeden Öncü, devletin Kürt sorununun çözümünde takındığı tutumu eleştirdi. "Eğer sorun insanların silahlı olmaları ise o halde biz sivil toplum örgütlerinin temsilcileri olarak insanların silahtan arınmalarının zemini ve yollarını tartışmaya açıyoruz ve bu vesileyle 'nasıl' sorusunu güncelleştiriyoruz" diyen Öncü, barışın, yenilgi ve zafer ajitasyonu ile açıklanamayacak evrensel bir hakkın ifadesi olduğunu söyledi. Öncü, 15 yıllık çatışmanın yarattığı yara ve acıların ortaklaştırılıp kardeşlik duygusuyla sarılması gerektiğini vurguladı.
Ajitasyonla çözülmezYıllarca "çatışma ve terör" şimdi ise siyasallaşma denilerek risk ve tehdidin sürdüğü propagandasının yapıldığını kaydeden Öncü, devletin Kürt sorununun çözümünde takındığı tutumu eleştirdi. "Eğer sorun insanların silahlı olmaları ise o halde biz sivil toplum örgütlerinin temsilcileri olarak insanların silahtan arınmalarının zemini ve yollarını tartışmaya açıyoruz ve bu vesileyle 'nasıl' sorusunu güncelleştiriyoruz" diyen Öncü, barışın, yenilgi ve zafer ajitasyonu ile açıklanamayacak evrensel bir hakkın ifadesi olduğunu söyledi. Öncü, 15 yıllık çatışmanın yarattığı yara ve acıların ortaklaştırılıp kardeşlik duygusuyla sarılması gerektiğini vurguladı.