27 Ağustos 2001 21:00

Vurgunda yeni yöntem

Hazine'nin iç borçları çevirmek için faizleri yüksek tutması, Merkez Banka-sı'nın faiz oranlarını düşürmesi yeni vurgun yöntemlerinin gelişmesine yol açtı. Doların dalgalanması ise bu vurgunun boyutunu büyütüyor.

Paylaş
Vurgunda yeni yöntemHükümet para piyasalarına Merkez Bankası'nın müdahalesini sınırlayarak spekülatörler için yeni vurgunların kapısını aralıyor. Hazine'nin borçlanma zorunluluğu, Merkez Bankası'nın faiz oranlarını baskılama çabası ile birleşince spekülatörlerin yeni vurgun yöntemi geliştirmelerine neden oldu. IMF'nin Türkiye'ye "faizleri düşürün" emrini vermesinin ardından Merkez Bankası gecelik faizleri yüzde 67'den yüzde 60'a kadar düşürdü. Ancak diğer yandan Hazine iç borç çevrimini sağlamak için açtığı ihalelerde gerekli miktarlarda borçlanma yapamadı. Bu durum spekülatörlerin dolar kurunu arttırmaları ile birleşince Hazine'nin önünde tek seçenek olarak borçlanma faizlerini yükseltmek kaldı. Hazine'nin piyasalarda TL'ye karşı oluşan güvensizliği aşmak için ise iç borç ihalelerini dolara endekslemek zorunda kalması ise oluşan vurgun sahasının genişlemesi sonucunu doğurdu.

Vurgunda iki yolBu ortamda spekülatörler iki şekilde vurgunlarını gerçekleştiriyorlar. Bunlardan birincisi Merkez Bankası'ndan TL borçlanıp dolara çevirmek ve dolar kurundaki artıştan nemalanmak. Dalgalı kur sisteminin ve Merkez Bankası'nın dolardaki dalgalanmaya karşı müdahalesizliği bu ortamı güçlendiren bir etken. Merkez Bankası haftalık borçlanmada TL faizini yüzde 68 olarak belirledi. Bu bir haftalık borçlanma için yüzde 1.4'lük bir faize denk geliyor. Dolardaki artış ise kimi haftalarda yüzde 10'lara kadar yükseliyor. Ancak ortalama olarak bu rakam yüzde 5-6 civarında. Bu durumda Merkez Bankası'ndan TL borçlanarak dolar alan bankalar bir haftada yüzde 3-4 net kazanç elde etmiş oluyorlar. Bu birinci yol. İkinci yol ise Hazine'nin iç borç ihalelerinde yüksek faiz ve dolara endekslemesi dönemi ile ortaya çıktı. Bu kez Merkez Bankası'ndan alınan TL borcu dolara çevrilmeyip Hazine kâğıtlarına yöneliyor. Ya dolar bazında yıllık yüzde 18 olan ve dünya ortalamasının yüzde 5-6 puan üstünde olan dolara endeksli Hazine kâğıtlarna geçilip uzun vadeli kazanca yöneliyorlar ya da kısa vadeli ancak yüksek faizli hazine bonolarına yöneliyorlar. Bu durumda Hazine'nin borçlanırken verdiği faiz oranı ile Merkez Bankası'nın borç verirken aldığı faiz arasındaki fark kadar kâr garanti oluyor.

Bir kurumdan diğerineMerkez Bankası'nın son yaptığı faiz indirimi ile faiz oranları yüzde 60'a kadar düşürüldü. Hazine'nin bugün başladığı ve yarın sürdüreceği halka arz ihalelerinde belirlenen bileşik faiz ise yüzde 83.78 oldu. Devletin bir kurumundan borç alıp bir başka kurumuna borç vermesi durumunda spekülatörler reel olarak hiç para harcamadan vurgun vuracaklardır. Merkez Bankası'nın faiz indirimi için bulduğu gerekçe bu vurgun ortamını gizleyemeyecek kadar yetersiz. Merkez Bankası "Türkiye'nin iktisadi temellerinin giderek düzelmekte olduğunu, bu çerçevede faiz oranlarını 2-3 puan düşürdüğünü" açıkladı. Ancak açıklamada, temmuz ve ağustosta yaşananların özetlendiği bölüm bu "olumlu" havayı yalanladı. Açıklamada şöyle denildi: "Olumlu iktisadi bekleyişler, sadece döviz kurlarındaki hareketlerin iktisadi temellerden uzaklaşmasına ve giderek köpük niteliğine bürünmesine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda, algılanan riskler arttığından faiz oranları da yükseliyor, bu süreç içerisinde 'iç borç stokunun ne kadar çevrilebilir' olduğu sorusu da hep gündemde kalmaktadır."
ÖNCEKİ HABER

Gürcü lider Şevardnadze

SONRAKİ HABER

İkinci Fil Hamdi aranıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...