21 Ağustos 2001 21:00

Bir konu beş sergi

Sergi, Anadolu yakasında Moda'da Yurt Dünya ve Bilim Sanat galerilerinde, Avrupa yakasında ise Asmalımescit Sanat Galerisi, Şişli'de Kaş Sanat Galerisi ve Teşvikiye'de Kare Sanat galerilerinde 31 Ağustos tarihine kadar görülebilecek.

Paylaş
Bir konu beş sergiAli Karataş"Plastik sanatların, toplumla, toplumsal hayatla, bireysel olanla bir kez daha hatırlanması gerektiği bir dönemde her türden 'kriz' içeriklerinin (siyasi, ekonomik, toplumsal, bireysel, tarihsel, düşünsel, kültürel vb.) irdelendiği-kurcalandığı, günübirlik hayattan beslenen, dileyen herkese açık bir sergi..."Çekirdek Sanat Topluluğu, 4. Çağdaş Sanat Sergisi etkinliğine bu cümleden yola çıkarak hazırlandı ve geçtiğimiz salı gününden itibaren İstanbul'un 5 ayrı sanat galerisinde çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu sanatçıların eserleri sanatseverlerle buluşmaya başladı. Bu yıl dördüncüsü düzenlenen etkinliklerin konusu ülke gündemiyle doğrudan kesişecek biçimde "Ne olacak bu memleketin hali?" başlığı altında düzenlendi.

Bu bir yarışma değildirTürkiye çapında 80'e yakın sanatçının (seramik, heykel, yerleştirme (enstalasyon resim) katıldığı sergilerde yer alan eserler Ekrem Kahraman, İbrahim Çiftçioğlu, Tanju Demirci, Nevzat Metin, Bedri Baykam, Fatoş Saka, Sinan Yenilmez ve Uğur Bekdemir'den oluşan danışma kurulu tarafından belirlendi. Sergiye katılma koşullarının birinci maddesinde ise "Bu bir yarışma değildir" ibaresi yer alıyordu. Anadolu yakasında Moda'da Yurt Dünya ve Bilim Sanat galerilerinde, Avrupa yakasında ise Asmalımescit Sanat Galerisi, Şişli'de Kaş Sanat Galerisi ve Teşvikiye'de Kare Sanat galerilerinde 31 Ağustos tarihine kadar görülebilecek olan sergiler aynı zamanda internetten www.cekirdeksanat.com adresinden de izlenebilecek.Sergi danışma kurulunda yer alan resim sanatçılarımızdan Ekrem Kahraman, sanatın, siyaset, bilim ve düşünceden ayrı ele alınamayacağı gerçeğinden yola çıkarak, özellikle kavramsal sanatın son yıllarda sanat-toplum ilişkisinin gelişmesine katkıda bulunabilmek iddiasında olduğunu ve riskli de olsa bu çabanın olumlu olduğunu dile getiriyor. Sanatçının bu riski göze almaktan kaçmaması gerektiğini ifade eden Kahraman, serginin en önemli işlevlerinden birinin de kavramsal sanatın toplumla olan ilişkisine dikkat çekmek olduğunu ve krizin sanatçılardan, 'sıradan' olarak adlandırılan tüm vatandaşlara kadar herkesin buluştuğu ve tartıştığı bir kavram haline geldiğini vurguluyor.

Bireysel sanat gerçekçi olamazYurt Dünya ve Bilim Sanat galerilerindeki sergide yer alan eserler arasında en dikkat çekici iki işin yaratıcısı olan genç sanatçı İbrahim Doğan ise bu iki çalışmasını yolsuzluk, küreselleşme, emperyalizm ve bağımsızlık kavramları üzerinde durarak hazırlamış. Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Resim Bölümü 3. Sınıf öğrencisi olan Doğan, emekçilerin yarattığı değerlerin nasıl talan edildiğini anlatmak için nazar boncuğu renklerini ve şeklini verdiği bir hortumu, yolsuzluk haberlerinin yer aldığı gazete kupürlerinin üstüne yerleştirmiş, bağımsızlık kavramının bugün getirildiği noktayı ifade etmek için ise kırmızı Coca Cola etiketlerinin üzerine beyaz bir ay yıldız yerleştirerek vurucu bir çalışma ortaya çıkarmış. İbrahim Doğan sergiye katılma nedenini açıklarken etkinliğin yarışma mantığıyla düzenlenmemesini ve konunun tüm halkın üzerinde durduğu krizle örtüşmesini gösteriyor. Bireysel sanatın gerçekçi olamayacağını dile getiren Doğan, değiştirip dönüştürme çabasının önemine işaret ederken, "Sanatçı olarak değiştirmeyi amaç edindiğinizde ve bu yolda üretimde bulunduğunuzda ayakta kalabilirsiniz" diyor.

Türkiye ve 'çukur'Marmara Üniversitesi Resim Bölümü mezunu olan bir başka genç sanatçı Semra Bulut ise sergiye Türkiye halkının itildiği kadercilik duygusunu öne çıkaran bir yerleştirme çalışmasıyla katıldı. Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal şartları 'çukur' temasını kullanarak tasvir eden genç sanatçı, sanat yapıtının yüzünün geniş kitlelere dönük olması gerektiği ve sanatın günlük hayatın, tabiatın en basit öğeleriyle dolaysız bir ilişki içinde olduğu görüşünü dile getiriyor.

Sınıfsal çelişkiler gösterilebilirEtkinliğe Çorum'dan katılan resim sanatçısı Mustafa Koç da ülkeninin gündemini yakalamak gibi bir dert edindiği için sergiye katıldığını belirtirken bu amacı güden tüm sanatçıların samimi bir özeleştiri bilinci içinde hareket etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bu perspektifle ortaya konan sanatsal yapıtların sınıfsal çelişkileri ve küreselleşmenin emekçilerin omuzlarına yüklediklerini 'gösterebileceğini', bundan da kaçınılmaması gerektiğini söyleyen sanatçı, sergiye 'Saldırı' isimli çalışmasıyla katılıyor. Özelden genele, bireyin bireye ve sınıfın karşısındaki sınıfa yönelik saldırısının betimlendiği tabloda emperyalizm ve küreselleşme kavramlarının derin ipuçlarını yakalamak mümkün. Mustafa Koç, krizin sonuçlarından bahsederken "100 bin insanın aş evlerinden beslenmek zorunda kaldığı bir ortamda, emekçilere yönelik saldırıların insanın kendine yabancılaşmasını ve robotlaşmayı da getirdiğini görüyoruz. Sanatın rolü, misyonu ve taşıyıcılığı kendini bunlara karşı koyuşta ifade etmelidir" diyor.
ÖNCEKİ HABER

Alevilerden Diyanet'e tepki

SONRAKİ HABER

Erdoğan'a çifte kıskaç

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...