Yeniden kozmik kasaya

Yeniden kozmik kasaya ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın ANAP kongerisinde gündeme getirdiği ve askerin sert yanıtıyla büyüyen ulusal güvenlik tartışmasının MGK'ya taşınmaksızın üzerinin örtülmesi isteniyor. Başbakan Bülent Ecevit, kendisinin ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, MGK'da böyle bir tartışmayı gündeme getirmemek noktasında uzlaştıklarını belirtti. Sezer ve Ecevit'in konuyu "suni bir sorun" olarak tanımlayarak ülkedeki yönetim hiyerarşisinin ve askerin rolünün herkesin görebileceği şekilde ortaya çıkmaması için böyle bir uzlaşıya ve "çözüme" ulaştıkları belirtiliyor. Yılmaz'a sert bir yanıt veren ve hükümeti de kimi noktalarda karşısına alan Genelkurmay, daha sonra sessiz kalmayı tercih etti. Tartışıldığında Türkiye'nin bağımsız bir ulusal güvenlik politikası olmadığının açıkça görülebileceği, emperyalist ülkelere ve örgütlere bağımlı bir ulusal güvenlik politikasının yürütüldüğünün fark edilebileceği böylesi bir sürecin Genelkurmay'ın da işine gelmeyeceğini düşünen Ecevit ve Sezer'in, Yılmaz'ı da yalnız bırakarak konuyu gündeme taşımasını engellemeyi hedeflediği ifade ediliyor. Ulusal güvenliği bağımsız bir dış politikaya sahip, komşularıyla dostluğa dayalı politika izleyen bir Türkiye için değil, AB'ye ve uluslararası sermayeye tam entegrasyon ve teslimiyet noktasından ele alan Yılmaz'ın MGK'da ne yapacağı belirsiz. Ancak, "muhatabım asker değil siyasilerdir" diyen Yılmaz'ın da TÜSİAD'ın desteğine rağmen MGK toplantısında bu konuyu gündeme getirmesine pek ihtimal verilmiyor.

Huzursuzluk çıkmasın! Ecevit, Sezer'in önceki gün bu konudaki sessizliğini bozarak, "ulusal güvenliği tartışmanın yersiz ve gereksiz" olduğunu ifade etmesini, "Herhalde yeni bir huzursuzluk çıkmasını istemiyor" sözleriyle değerlendirdi. Ancak asıl kaygının, iplerin kimin elinde olduğunu gösteren bu konunun tartışılmasıyla, AB açısından da uygunsuz bir görüntünün ortaya çıkması olduğu ifade ediliyor. Çünkü; tartışma ister istemez, ulusal güvenlik ve ona bağlı olarak oluşturulan "Milli Siyaset Belgesi"ni belirlemede askerlerin egemen rolünü ve Meclis, hükümet gibi kurumlar üstündeki kesin üstünlüğe sahip olduğunu ortaya çıkartıyor. Bu nedenlerle, Sezer ve Ecevit'in de ötesinde asıl güç odaklarının sorunun yeniden "kozmik kasa"ya kapatılması için devreye girdiği belirtiliyor.