09 Ağustos 2001 21:00

Döner Sermaye uygulamasına tepki

Bakırköy Ruh Sağlığı, Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları, hastaneleri ticarethaneye dönüştüren döner sermaye uygulamasına karşı olduklarını açıkladılar.

Paylaş
Döner Sermaye uygulamasına tepkiBakırköy Ruh Sağlığı, Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları, hastaneleri ticarethaneye dönüştüren döner sermaye uygulamasına karşı olduklarını açıkladılar. Hastane bahçesindeki PTT önünde dün bir araya gelen SES İşyeri Temsilciliği, hastanelerin halka hizmet görevinden uzaklaşmasına neden olan, sağlık çalışanı ile hastalar arasına para ilişkisini sokan döner sermaye uygulamasına karşı olduklarını belirterek, bunun bir kandırmaca, adaletsizlik ve emek sömürüsü olduğunu vurguladılar. Bakırköy Ruh Sağlığı, Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları adına basın metnini okuyan SES Bakırköy Şubesi İşyeri Temsilcisi Nazlı Top, bugüne kadar sağlık çalışanlarına emeklerinin karşılığını vermeyen ve ücretlerin giderek kötüleşmesine neden olan hükümetlerin, hastanelerde uygulatmaya başlattıkları döner sermaye sisteminin özelleştirmenin bir adımı olduğunu söyledi.

Dağıtım oranları keyfi Döner sermaye, dernek, vakıf adı altında hastanelerin ticarethaneye dönüştürüldüğünü vurgulayan Top, hastalarına müşteri gözüyle bakıldığını kaydetti. Giderek sistemleşen döner sermaye uygulamasının hastaneler ve sağlık çalışanları arasında ciddi uçurumlara yol açtığını dikkat çeken Top, "Aynı işi yapan, aynı bakanlıkta, aynı görevde, aynı kadroda, aynı statüde çalışan bir kişi maaşına ek olarak ayda 200 milyon TL alırken, biri 20 milyon TL, bir diğeri hiçbir ek ücret alamamaktadır" dedi. Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un "Sağlık çalışanların mali durumu düzeliyor. Döner sermaye ödemeleri artıyor" açıklamasını yalanlayan Top, aldıkları paranın giderek küçüldüğünü ve daha da fakirleştiklerini söyledi. Nazlı Top, "Bakan Durmuş, Ankara'daki bakanlık personeline döner sermaye almıyor diye her ay 160 milyon TL dağıtırken, Bakırköy'de çalışan hemşire, personel, doktor ne kadar alıyor diye sordu mu? Kimin parası kime dağıtılıyor? Bu adaletsiz uygulamaya bizzat kendisi neden olurken vicdanı rahat mı?" diye sordu. Hastanelerinde üç kişinin işini bir kişinin yaptığını belirten Top, her an can güvenliği riski altında çalıştıklarını ve çoğunun aç ve evsiz olan hastalarına büyük özveri ve istekle hizmet verdiklerini ifade etti.Nazlı Top, döner sermaye uygulamasının hastanelerinde başlatıldığında, dağıtılan döner sermaye payının aylık miktarının, çalışanların aylık maaşının yaklaşık yüzde 25-30'una denk gelirken, bu yıl bu oranın yüzde 9'a düştüğünü açıkladı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Türkiye'ye F tipi uyarısıUluslararası Af Örgütü, F tipi cezaevleri konusunda Türkiye'ye sert eleştiriler yöneltti. Örgütün Ocak-Haziran 2001 Avrupa Raporu'nda, F tipi cezaevlerindeki siyasi tutukluların aylardır hücrelerde izole edildiği belirtilerek, "Küçük grup izolasyon uygulaması ve F tipi ve diğer cezaevlerindeki tek kişilik hücre mahkûmiyeti aciliyetle sonlandırılmalıdır" uyarısında bulunuldu.Af Örgütü cezaavleri ile ilgili hazırladığı 6 aylık raporunda, 19 Aralık 2000 tarihinde gerçekleştirilen cezaevi operasyonları sonrası erkek siyasi mahkûmların zor kullanılarak F tipi cezaevlerine transfer edildiklerini hatırlatarak, F tipi cezaevlerininin tek ve üç kişilik hücrelerden oluştuğu ve yenilerinin inşaatlarının da sürdüğü kaydedildi. Raporda, aylardır F tipi cezaevlerinde tutukluların tek kişi veya küçük gruplar halinde izole edilmiş halde tutuldukları ifade edilerek, "En fazla iki mahkûm ile görüşme mümkün olup, diğer mahkûmlarla arkadaşlık etme fırsatı yoktur. Bu şekilde uzun süreli izolasyon, ciddi fiziksel ve ruhsal tahribata yol açar ve dayanılmaz, insanlık dışı ve alçaltıcı bir muameledir" denildi. Ayrıca, izolasyona maruz kalan tutukluların başvuruları ile takip edilen olaylarda, görüş ve mektup yasağının sürdüğünün görüldüğü kaydedildi.

Tecrit ortadan kalkmıyorRaporda, siyasi mahkûmlar için yoğun izolasyonu öngören, fakat F tipi cezaevlerinden önce tamamlanmayan "Terörle Mücadele Yasası"nın 16'ncı maddesinin değiştirilmesi olumlu bir adım olarak değerlendirilirken, yapılan değişikliğe göre tutukluların spor ve eğitim gibi toplu sosyal etkinliklere katılımına ve açık görüşlere izin verildiği halde, cezaevi yönetimlerinin bu haklar üzerine tedbir koyduğuna dikkat çekildi. Raporda, sosyal alanların kullanımının yalnızca rehabilitasyon ve eğitim programları çerçevesinde kabul edilmesine işaret edilerek, Avrupa Parlamentosu Delegasyonu için düzenlenen F tipi cezaevi ziyaretlerinde, izolasyonun kaldırılarak, cezaevlerinde uluslarası standartların yaratılmasını ısrarla tavsiye ettiği vurgulandı. Raporda, "Küçük grup izolasyon uygulaması ve F tipi ve diğer cezaevlerindeki tek kişilik hücre mahkûmiyeti aciliyetle sonlandırılmalı ve Avrupa İşkenceyi Öneleme Komitesi tarafından istenildiği gibi günde en az sekiz saat yaşadıkları hücrelerin dışında sosyal etkinliklerde yer almalarına izin verilmelidir" denilerek, 19 Aralık cezaevi operasyonlarında yaşanan ölümlerin sorumlularının yargılanması istendi.
ÖNCEKİ HABER

Kudüs'te intihar saldırısı: 18 ölü

SONRAKİ HABER

Yedi yıllık bir aradan sonra

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa