05 Ağustos 2001 21:00
POAŞ'ta işçiye taşeron tuzağı
Büyük tantanalarla Aydın Doğan ve İş Bankası ortaklığına satılan POAŞ'ta sendikalı işçilere ait ne varsa yok ediliyor. 
POAŞ'ta işçiye taşeron tuzağıMuzaffer ÖzkurtÖzelleştirme sonrası POAŞ'ta işlerin bölünerek taşeron firmalara verilmesi nedeni ile sendikal örgütlülük tehlikeye girdi. Özelleştirme ile birlikte başlayan sendikasızlaştırma ve esnek çalışma tüm hızıyla devam ediyor. POAŞ'ın yeni yönetimi işe başlar başlamaz işyeri temsilcileri başta olmak üzere işten atmalarla sendikal örgütlülüğü bitirmeye çalışıyor. Bunun yanında esnek çalışmayı da hayata geçiren POAŞ patronları, fabrikalara müteahhit firmaları soktular. İşletme güvenliği ise kâr getirmediği için önemsenmiyor. Kamusal hizmet anlayışına son verildiği için kâr oranları yükselen POAŞ'ın, bu durumuna karşın ödediği vergi ise neredeyse yüzde 20 azaldı. "Devlet her şeyden eline çekmeli" mantığı ile özelleştirilen POAŞ'ın yeni yöneticilerinin en büyük müşterisi şirketin yüzde 42'si Özelleştirme İdaresi'ne bağlı olduğu için halen kamu kuruluşları. Toplusözleşme görüşmelerinin sürdüğü POAŞ'ta bir dahaki dönem sözleşmelerinde "işçisizleştirme" nedeniyle yetki alınamayabilineceği söyleniyor.
5 taşeron firmaEsnek çalışma işçi kıyımıyla beraber geldi. 3800 işçisi olan POAŞ'tan 10 ay içinde 1545 işçi çıkarıldı. Geri kalan işçilerin ise sadece 668'i kadrolu işçi, geri kalanı ise sözleşmeli personel. İşten çıkarılanların yüzde 23'ü ise işyeri temsilcisi.İşçilerin büyük bir bölümünün işten atılması sonrası fabrikaya taşeron firmalar sokuldu. Sadece Haramidere Tesisleri'nde 5 ayrı firma çalışıyor. Taşeron firmaların işi bir an önce bitirme kaygısı nedeniyle yanlışlıkların düzeltilmesi için kalan işçiler kontrolör olarak kullanılıyor. Bir zamanlar kaynak yapan işçiler şimdi taşeronun yaptığı işin doğru olup olmadığına bakıyor. Kantar, depo ve gemide çalışan işçilerin büyük bir bölümünün çıkarılması nedeniyle özellikle bu bölümdeki işçiler boş kaldıklarında kendi işlerinin dışında çalıştırılıyorlar. Örneğin iki kantarın olduğu tesiste kantarlara bakan bir kişi var. Dolayısıyla işler yoğunlaştığında bölümler arası işçi kaydırılıyor.
Güvenlik yok!Tesislerin etrafına kamera yerleştirerek kendi güvenliğini sağlayan patronlar, çalışanların ve çevre halkın güvenliğini ise hiçe sayıyor. Haramidere Tesisleri'nde bulunan itfaiye bölümündekiler boş durdukları gerekçesiyle tasviye edildi. Buradaki işçileri atan patronlar işçilere kısa süreli verilen yangın eğitimi ile bu sorunu aşmaya çalışıyor. Ancak büyük tankların bulunduğu bu tesiste bir yangın çıkması halinde bu işçiler ve çevre halkı için bir felaket olabilir. Bayilerden gelen tankerlerin yıkanma işleri de kesildi. Tanker işçilerinin titiz ve özenli bir buharlı temizlemeden geçirildiği fabrika şu an bu hizmeti sadece askeri araçlara veriyor. Alının para cüzzi olduğu ve kâr getirmediği için sivil araçlara "Dışarıda kendiniz yaptırın" deniyor. Ancak özensiz ve profesyonel olmayan kişilerin yaptığı bu yıkama sonrası kamyonlarına kaynak yaptıran tankerlerin de patlama olasılığı çok yüksek. İşçiler özelleştirme öncesi POAŞ'ta yıkanan tankerlerde patlama ihtimalinin özel yerlere göre çok düşük olduğunu söylüyorlar.
5 taşeron firmaEsnek çalışma işçi kıyımıyla beraber geldi. 3800 işçisi olan POAŞ'tan 10 ay içinde 1545 işçi çıkarıldı. Geri kalan işçilerin ise sadece 668'i kadrolu işçi, geri kalanı ise sözleşmeli personel. İşten çıkarılanların yüzde 23'ü ise işyeri temsilcisi.İşçilerin büyük bir bölümünün işten atılması sonrası fabrikaya taşeron firmalar sokuldu. Sadece Haramidere Tesisleri'nde 5 ayrı firma çalışıyor. Taşeron firmaların işi bir an önce bitirme kaygısı nedeniyle yanlışlıkların düzeltilmesi için kalan işçiler kontrolör olarak kullanılıyor. Bir zamanlar kaynak yapan işçiler şimdi taşeronun yaptığı işin doğru olup olmadığına bakıyor. Kantar, depo ve gemide çalışan işçilerin büyük bir bölümünün çıkarılması nedeniyle özellikle bu bölümdeki işçiler boş kaldıklarında kendi işlerinin dışında çalıştırılıyorlar. Örneğin iki kantarın olduğu tesiste kantarlara bakan bir kişi var. Dolayısıyla işler yoğunlaştığında bölümler arası işçi kaydırılıyor.
Güvenlik yok!Tesislerin etrafına kamera yerleştirerek kendi güvenliğini sağlayan patronlar, çalışanların ve çevre halkın güvenliğini ise hiçe sayıyor. Haramidere Tesisleri'nde bulunan itfaiye bölümündekiler boş durdukları gerekçesiyle tasviye edildi. Buradaki işçileri atan patronlar işçilere kısa süreli verilen yangın eğitimi ile bu sorunu aşmaya çalışıyor. Ancak büyük tankların bulunduğu bu tesiste bir yangın çıkması halinde bu işçiler ve çevre halkı için bir felaket olabilir. Bayilerden gelen tankerlerin yıkanma işleri de kesildi. Tanker işçilerinin titiz ve özenli bir buharlı temizlemeden geçirildiği fabrika şu an bu hizmeti sadece askeri araçlara veriyor. Alının para cüzzi olduğu ve kâr getirmediği için sivil araçlara "Dışarıda kendiniz yaptırın" deniyor. Ancak özensiz ve profesyonel olmayan kişilerin yaptığı bu yıkama sonrası kamyonlarına kaynak yaptıran tankerlerin de patlama olasılığı çok yüksek. İşçiler özelleştirme öncesi POAŞ'ta yıkanan tankerlerde patlama ihtimalinin özel yerlere göre çok düşük olduğunu söylüyorlar.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
