05 Ağustos 2001 21:00

Hazin bir yol hikâyesi

Çanakkale-İzmir Karayolu'nun Ayvacık-Küçükkuyu kesiminin Assos sahilinden geçirilmesi doğrultusunda çalışmaları başlatılan karayolu nedeniyle bu bölge özelliklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Paylaş
Hazin bir yol hikâyesiÖzer AkdemirKüçükkuyu'dan Assos (Behramkale)'a Mitoloji'de Işıklar Sahili adıyla geçen masmavi deniz ve zeytin ağaçlarının eşliğinde ulaşılır. Birçok mitolojik öykünün beşikliğini yapan İda Dağı'nın eteklerinde yer alan yöre, dünya üzerinde, uzaydan fotoğrafı en net şekilde çekilebilen ve havadaki oksijen yoğunluğu en fazla olan yerlerden biridir. Kuzey Ege'nin bâkir kalabilmiş tek yeri olmasının yanında, bölgenin bilinen en önemli antik yerleşimi olan Assos'la birlikte, Lamponei ve Gargara Antik Kentleri'nin kalıntılarının da bulunduğu yöre, 1991 yılında 1. Derece Doğal SİT Alanı ilan edilmişti. Antik kalıntıları nedeniyle turizm açısından taşıdığı önemle birlikte, henüz kirletilmemiş olağanüstü bir ekolojik yapıyı da bünyesinde barındıran bölge, Çanakkale-İzmir Karayolu'nun Ayvacık-Küçükkuyu kesiminin Assos sahilinden geçirilmesi doğrultusunda çalışmaları başlatılan karayolu nedeniyle tüm bu özelliklerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Tarih yağmaya açılıyor12 metre asfalt ve 20 metre genişlikte bir güzergâhta açılacak olan yolun, 40 metre istimlak genişliği bulunuyor. Resmi ağızlarca yol yapımı için en az 20 bin zeytin ağacının kesileceği söyleniyor. Yapımı süren yol, yörenin doğal SİT karakterini yok edeceği gibi, yapılaşmayı da artıracak. Yol güzergâhındaki zeytinliklerin bazı çevreler tarafından satın alınması buralardaki rant hesaplarının daha şimdiden başladığının bir göstergesi. Ülkenin birçok yerinde olduğu gibi Assos'ta da doğa ve tarih bir avuç para için yağmaya açılmak üzere. Standardı düşük olan mevcut Ayvacık-Küçükkuyu arasındaki 10 kilometrelik yolun iyileştirilmesi yerine, 31 kilometrelik yeni bir yol yapmak, üstelik yörenin antik özelliğini ve hassas ekolojik dengesini altüst etmek uğruna böyle bir işe kalkışmak, birtakım çıkar çevrelerine rant kapısı yaratmaya çalışmaktan başka ne ile açıklanabilir ki? Yol yapımına başlanması ile birlikte, 28 Temmuz 2000 tarihinde, Assos'un Kozlu köyünde "Assos Sahil Yolu ve Karayolu Politikasında Çevre" başlıklı bir panel yapılmıştı. TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, Mimarlar Odası Balıkesir ve Çanakkale şube başkanları, Çanakkale Belediye Başkanı ve Altınoluk-Körfez Belediyeler Birliği Başkanı'nın konuşmacı olarak katıldığı panel de, yapılmak istenen yolun yörenin SİT dokusuna vereceği zararın yanında kanunlara da aykırı olarak gündeme getirildiği belirtiliyor, "Truva'dan Küçükkuyu'ya kadar bakir kalan tüm bölgenin sözde "kalkınma" adına, imar rantına teslim edileceği"nin altı çiziliyordu.

Kim takar yasaları1992 tarihli Kıyı Kanunu'nun 1. maddesi; "Sahil Şeridi kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğinde alandır. Sahil şeridinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre olabilir. Taşıt yolları sahil şeridinin kara yönünde, yapı yaklaşma sınırı gerisinde kalan alanda düzenlenebilir" diyor. Yani yapımı süren yol kıyı kanunlarına tamamen aykırı bir şekilde yapılıyor. Yine 1995'te yürürlüğe giren "Zeytinciliğin Islahı ve Korunmasına Dair Yasa"da yer alan "Zeytinlik alanları daraltılamaz ve yok edilemez" hükmüne rağmen 31 kilometrelik uzunluk, 40 metre genişliğindeki bir alanda yeşil doku yok ediliyor, 20 bin zeytin ağacı kesilebiliyor. Yürürlükteki kanunlara da açıkça ters düşen, yörenin tarihi ve çevresel dokusunu tahrip edecek olan bu girişime Çanakkkale Koruma Kurulu tarafından geçtiğimiz günlerde izin verildi. Konuyla ilgili Kültür Bakanlığı Kültür Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne ayrıntılı bir açıklama gönderen Mimarlar Odası Genel Merkezi, yol yapımının yasal ve teknik sakıncaları yanında mevzuata da aykırı yönlerinin bulunduğunun altı çizilerek, konunun bir kurul toplantısında yeniden görüşülmesini talep etti. Gözleri para ve ranttan başka bir şey görmeyen çevreler, binlerce yıllık antik kent dokusunu, yeşille denizin tüm güzelliğiyle buluştuğu Ege'nin bakir kalmış tek yöresini yok etmek istiyorlar. Bu hazin yol hikâyesinde yöre insanını ise, 12 yıldır topraklarına siyanür bulaştırmamak için mücadele eden Bergama köylülerininki gibi uzun soluklu bir mücadele bekliyor.
ÖNCEKİ HABER

TİHV: Tedavi giderleri karşılanmalı

SONRAKİ HABER

Vitrin bile değişmedi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa