30 Temmuz 2001 21:00
Terk edilen çocuk sayısında artış
Ekonomik sıkıntı, anne babaları, en değerli varlıkları olan çocuklarını sokağa ya da çocuk yuvalarına terk etmeye zorluyor.
Terk edilen çocuk sayısında artışKonya'da bu yıl 84'ü Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne, 7'si sokağa olmak üzere toplam 91 çocuk aileleri tarafından terk edildi.Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nün verdiği bilgiye göre, Konya'da bu yılın ilk 7 aylık döneminde 50'si kız olmak üzere toplam 84 çocuk, kuruma bağlı yuvaya terk edildi. Yine aynı dönemde 7 çocuk ise sokağa terk edilmiş olarak bulundu. Geçen yılın aynı döneminde ise 24'ü kız 51 çocuğun yuvaya verildiği, 9 çocuğun da sokağa terk edilmiş olarak bulunduğu bildirildi.
Başvurular yoğulaştıSosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri, son dönemlerde çocuklarını yuvaya vermek isteyen ailelerin sayısında artış olduğuna işaret ederek "Acil durumda olanları hemen alıyoruz. Diğerlerini de mahkemeye başvurup buradan çıkan karara göre bir araştırma yaptıktan sonra kabul ediyoruz" diye konuştular. Yetkililer, çocuğunu terk eden ailelerin sayısındaki artışta, ekonomik sıkıntının etkisinin de olduğunu vurgulayarak şunları söylediler: "Yaşanan ekonomik sıkıntılar, aileleri geçim zorluğuna düşürüyor. Bu yüzden, çocukların terk edilmesinde ekonomik sıkıntının da etkisi var. Ortaya çıkan ekonomik krizin sosyal boyutu iyi değerlendirilmeli. Bir aile, öz çocuğunu kolay kolay yuvaya vermez. Geçimlerini sağlayamayan ve çocuklarına devlet tarafından daha iyi bakılacağını düşünenler, evlatlarını kurumumuza teslim ediyorlar."
İstihdam artırılmalıKoruma altına alınan çocukların uzun süre ailelerini istediklerini belirten yetkililer, sorunun çözümü için istihdam olanaklarının arttırılmasının önemine değindiler. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
Munzur Festivali'ni 15 bin kişi kapattıTunceli Valisi'nin resmi bayrama dönüştürme çabasının halkın tepkisiyle boşa çıkarıldığı 2. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Denge Sodiri, Nilüfer Akbal, Suavi tarafından sunulan konser ve Enver Çelik'in sunduğu şiir dinletisiyle sona erdi. Festivalin finalinde ayrıca yerel ses sanatçıları da yer aldı. Yerel sanatçıların söylediği Kürtçe şarkılar izleyicilerin var olan coşkusunu artırdı. Konser sonunda Tunceli Belediye Başkanı Hasan Kormaz da festivali değerlendiren bir konuşma yapmak istedi. Ancak stadyumu dolduranların kendisini protesto ederek, konuşmasını engellemek istemeleri üzerine Belediye Başkanı Korkmaz, topluluğa güçlükle hitap edebildi. Festivale katılanlara teşekkür eden Korkmaz, ''Bir yıl önce söylemiştim. Bu festival ne ilk ne de son olacak. Bundan sonra da festivallerimiz devam edecek'' dedi.Önceki gün sona eren festivalin son gün etkinlikleri arasına valilik tarafından eklenen ve katılımcı olarak Yaşar Nuri Öztürk, İzzettin Doğan ve Cemal Şener'in yer alacağı, "Kültür, Dil ve İnanç" başlıklı panel yapılmadı. Belediye Toplantı Salonu'nda saat 14.00'te Ahmet Telli, Şükrü Erbaş, Mehmet Çetin, Nesimi Aday, Hicri İzgören, Hüseyin Elçi, Doğan Geyik Munzuroğlu, Haşim Şahin ve Fadıl Öztürk tarafından sunulan şiir dinletisi katılımın yoğun olduğu etkilikler arasında yer aldı.
Bakan kapanışta yoktuFestivalin son gününde Tunceli'ye gelen ve festivalde kapanış konuşması yapması beklenen Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, Vali Mustafa Erkal ve Tunceli Garnizon Komutanı Tümgeneral Dursun Bak'tan festival süresince yaşanan olaylara ilişikin bilgi aldıktan sonra kapanışa kalmadan ayrıldı.Atatürk Stadyumu'nda 15 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen kapanış etkinliğinin sonunda programda yer alan Vali Mustafa Erkal'ın katılacağı plaket töreni yapılmazken, geceyi izleyenlerin ortak görüşü, Munzur Festivali'nin engellemeler olmadan kendi dil, kültür ve tarihlerini doğayla iç içe yaşayabilecekleri bir festival olarak sonraki yıllarda devam etmesi talebi oldu. İkinci Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nin son gün etkinliklerinden biri de saat 18.30'da Belediye Toplantı Salonu'nda yapılan "Munzur Vadisi ve çevre sorunu" konulu panel oldu. Sarıgazi Belediye Başkanı Fikret Şahin'in yönettiği panelde ilk sözü alan DSİ Bölge Müdürlüğü Uzmanı Ayla Efeoğlu, Munzur Vadisi üzerinde yapılan barajların bölgenin enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğunu ve bu barajların doğaya zarar vermeyeceğini savundu. Jeoloji Mühendisi Hasan Çelik Munzur üzerinde yapılacak barajların nehir tipi barajlar olduğunu ve çevreye zarar vermeyeceğini savunurken, Tunceli Dernekleri Dayanışma Kurulu Üyesi Murat Cano Munzur üzerinde yapılması düşünülen barajların doğayı yıkıma uğratacağını ve Dersim insanını sürgün edeceğini söyledi. Projenin uygulanması halinde iklimin yaban hayatını ve bitki örtüsünü yıkıma uğratacağını belirten Cano, ayrıca Konaktepe 1 ve 2. barajlarının yapımında ABD şirketleriyle ortaklık yapıldığına dikkat çekti. Munzur'un gelecek kuşaklara taşınması mücadelesinin artık Sam Amca'nın baskısına karşı mücadeleyle birlikte verileceğini belirtti. Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ethem Konukoğlu, konuşmasında diğer alanlarda olduğu gibi enerji ve madencilik alanında da IMF ve Dünya Bankası'nın baskısıyla ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının talana açıldığını vurguladı. Celal Turna ise, Munzur Vadisi'nde 1518 tür bitki olduğuna ve bunların 43 tanesinin dünyada sadece Munzur Vadisi'nde bulunduğuna dikkat çekerek, ülkenin enerji ihtiyacının binde dokuzu gibi çok kısa bir rakamı karşılayacak olan barajların Munzur'un doğasını öldüreceğini ve bölgeyi insansızlaştıracağını söyledi.
Başvurular yoğulaştıSosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri, son dönemlerde çocuklarını yuvaya vermek isteyen ailelerin sayısında artış olduğuna işaret ederek "Acil durumda olanları hemen alıyoruz. Diğerlerini de mahkemeye başvurup buradan çıkan karara göre bir araştırma yaptıktan sonra kabul ediyoruz" diye konuştular. Yetkililer, çocuğunu terk eden ailelerin sayısındaki artışta, ekonomik sıkıntının etkisinin de olduğunu vurgulayarak şunları söylediler: "Yaşanan ekonomik sıkıntılar, aileleri geçim zorluğuna düşürüyor. Bu yüzden, çocukların terk edilmesinde ekonomik sıkıntının da etkisi var. Ortaya çıkan ekonomik krizin sosyal boyutu iyi değerlendirilmeli. Bir aile, öz çocuğunu kolay kolay yuvaya vermez. Geçimlerini sağlayamayan ve çocuklarına devlet tarafından daha iyi bakılacağını düşünenler, evlatlarını kurumumuza teslim ediyorlar."
İstihdam artırılmalıKoruma altına alınan çocukların uzun süre ailelerini istediklerini belirten yetkililer, sorunun çözümü için istihdam olanaklarının arttırılmasının önemine değindiler. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dönMunzur Festivali'ni 15 bin kişi kapattıTunceli Valisi'nin resmi bayrama dönüştürme çabasının halkın tepkisiyle boşa çıkarıldığı 2. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, Denge Sodiri, Nilüfer Akbal, Suavi tarafından sunulan konser ve Enver Çelik'in sunduğu şiir dinletisiyle sona erdi. Festivalin finalinde ayrıca yerel ses sanatçıları da yer aldı. Yerel sanatçıların söylediği Kürtçe şarkılar izleyicilerin var olan coşkusunu artırdı. Konser sonunda Tunceli Belediye Başkanı Hasan Kormaz da festivali değerlendiren bir konuşma yapmak istedi. Ancak stadyumu dolduranların kendisini protesto ederek, konuşmasını engellemek istemeleri üzerine Belediye Başkanı Korkmaz, topluluğa güçlükle hitap edebildi. Festivale katılanlara teşekkür eden Korkmaz, ''Bir yıl önce söylemiştim. Bu festival ne ilk ne de son olacak. Bundan sonra da festivallerimiz devam edecek'' dedi.Önceki gün sona eren festivalin son gün etkinlikleri arasına valilik tarafından eklenen ve katılımcı olarak Yaşar Nuri Öztürk, İzzettin Doğan ve Cemal Şener'in yer alacağı, "Kültür, Dil ve İnanç" başlıklı panel yapılmadı. Belediye Toplantı Salonu'nda saat 14.00'te Ahmet Telli, Şükrü Erbaş, Mehmet Çetin, Nesimi Aday, Hicri İzgören, Hüseyin Elçi, Doğan Geyik Munzuroğlu, Haşim Şahin ve Fadıl Öztürk tarafından sunulan şiir dinletisi katılımın yoğun olduğu etkilikler arasında yer aldı.
Bakan kapanışta yoktuFestivalin son gününde Tunceli'ye gelen ve festivalde kapanış konuşması yapması beklenen Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, Vali Mustafa Erkal ve Tunceli Garnizon Komutanı Tümgeneral Dursun Bak'tan festival süresince yaşanan olaylara ilişikin bilgi aldıktan sonra kapanışa kalmadan ayrıldı.Atatürk Stadyumu'nda 15 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen kapanış etkinliğinin sonunda programda yer alan Vali Mustafa Erkal'ın katılacağı plaket töreni yapılmazken, geceyi izleyenlerin ortak görüşü, Munzur Festivali'nin engellemeler olmadan kendi dil, kültür ve tarihlerini doğayla iç içe yaşayabilecekleri bir festival olarak sonraki yıllarda devam etmesi talebi oldu. İkinci Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nin son gün etkinliklerinden biri de saat 18.30'da Belediye Toplantı Salonu'nda yapılan "Munzur Vadisi ve çevre sorunu" konulu panel oldu. Sarıgazi Belediye Başkanı Fikret Şahin'in yönettiği panelde ilk sözü alan DSİ Bölge Müdürlüğü Uzmanı Ayla Efeoğlu, Munzur Vadisi üzerinde yapılan barajların bölgenin enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğunu ve bu barajların doğaya zarar vermeyeceğini savundu. Jeoloji Mühendisi Hasan Çelik Munzur üzerinde yapılacak barajların nehir tipi barajlar olduğunu ve çevreye zarar vermeyeceğini savunurken, Tunceli Dernekleri Dayanışma Kurulu Üyesi Murat Cano Munzur üzerinde yapılması düşünülen barajların doğayı yıkıma uğratacağını ve Dersim insanını sürgün edeceğini söyledi. Projenin uygulanması halinde iklimin yaban hayatını ve bitki örtüsünü yıkıma uğratacağını belirten Cano, ayrıca Konaktepe 1 ve 2. barajlarının yapımında ABD şirketleriyle ortaklık yapıldığına dikkat çekti. Munzur'un gelecek kuşaklara taşınması mücadelesinin artık Sam Amca'nın baskısına karşı mücadeleyle birlikte verileceğini belirtti. Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ethem Konukoğlu, konuşmasında diğer alanlarda olduğu gibi enerji ve madencilik alanında da IMF ve Dünya Bankası'nın baskısıyla ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının talana açıldığını vurguladı. Celal Turna ise, Munzur Vadisi'nde 1518 tür bitki olduğuna ve bunların 43 tanesinin dünyada sadece Munzur Vadisi'nde bulunduğuna dikkat çekerek, ülkenin enerji ihtiyacının binde dokuzu gibi çok kısa bir rakamı karşılayacak olan barajların Munzur'un doğasını öldüreceğini ve bölgeyi insansızlaştıracağını söyledi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
