29 Temmuz 2001 21:00

Ormanlarda büyük talan

Yaz aylarının kâbusu orman yangınları, sıcaklıkların artması ile yaygınlaşarak sürüyor. Her yıl önlenemeyen bu kâbus, alınan tedbirlerin yeterliliğini de gündeme getiriyor.

Paylaş
Ormanlarda büyük talan Nur Karabacak - Ziya ÖzışıkDünyadaki en büyük doğa felaketlerinden biri olan orman yangınları her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz aylarının kâbusu olmaya devam ediyor. Orman yangınlarının geçen yıla göre bu yıl iki katına çıkması, felaketin nedenlerini ve alınan tedbirlerin etkinliğini sorgulatıyor. Yangınları önlemek yerine söndürmeye yönelik tedbirler alan yetkililer, ne yangın sayısını azaltabiliyor, ne de yangından sonra doğan zararları. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Orman Mühendisleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık, orman yangınlarının önlenememe nedenini, yıllardır sürdürülen orman ve arazi talanına bağladı ve bu talanın yasal zemine oturtularak bir devlet politikası haline getirildiğini vurguladı.

Ormanlar talan ediliyorGazetemize görüşlerini aktaran Sönmezışık, Orman Bakanlığı'nın orman yangınlarını önleme konusundaki politikalarının istikrarsızlığına dikkat çekerek, "Orman yangınlarının her yıl haziran ayının başında başladığı kabul ediliyor ve buna göre önlemler alınıyor. Ancak 2001 yılında sadece 5 Nisan'da 5700 hektar orman yandı. Bu durum mücadelenin ne kadar yanlış olduğunu ortaya koyuyor. Önemli olan orman yangınlarını önlemek. Yangın çıktıktan sonra söndürmeye çalışmak tamamen itfayiye ile ilgili bir durum" eleştirisinde bulundu.Sönmezışık, Türkiye'de en kolay talan edilen nesnenin orman olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Çıkartılan yasalar ve yönetmelikler ile üniversitesinden tutun kamu kuruluşu ve özel şirketlere kadar ormanlar talan ediliyor. Ormanları parselleyip satanların, üzerine villa dikenlerin ödüllendirildiği bir ortamda, 'Ey insanlar ormanları yakmayalım' diyemezsiniz. Halkı bilinçlendiremezsiniz. Orman yağması önlenemediği sürece orman yangınları önlenemez."

Pahalı ama etkin değilOrman yönetiminin yangınları önlemeye yönelik olması gerektiğini kaydeden Sönmezışık, orman yangınlarında alınan önlemlerin yetersiz olduğunu aktardı. Türkiye'de orman yangınlarını önlemenin alt yapısının oluşturulmadığını belirten Sönmezışık, Türkiye'nin orman yangınları ile en pahalı şekilde mücadele eden ülke olduğunu vurgulayarak, "Uçaklar gereksizdir. Lobilerin baskıları ile bunlara müthiş paralar hacanıyor. Ancak en basit nem ölçer, rüzgâr ölçer yok. Orman yangını devam ederken rüzgârın hangi yönde olduğunu bilmek zorundasınız. 2000 yılında orman yangınlarının ülkemize verdiği zarar, 24 trilyon lira. Mücadale için harcanan para ise 49 trilyon lira. Önemli olan orman yangınlarını çıkmadan önlemek" dedi. Orman yangınlarının önlemenin en etkili yolunun arazi kullanım politikalarının değişmesinden geçtiğini belirten Sönmezışık, alınacak önlemleri şu şekilde sıraladı:" - Anayasa'da ormanların daralmasına neden olan madde değiştirilmeli.- Yangına dirençli ağaçlarla ormanlar kurulmalı.- Orman arazileri ile ilgili veri tabanı oluşturulmalı.- Ülke kamuoyu, yanlış arazi kullanımı poltikalarının, orman yangınlarının en önemli nedeni olduğu konusunda bilgilendirilmeli.- Tüm kurum ve kuruluşların çok kısa sürede önleme ve sürdürme çalışmalarına katılacak şekilde planlama yapılmalı." src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Türk'ü protesto edenlere toplu gözaltıF tipi cezaevlerinde devam eden ölüm oruçlarına karşı sessiz kalan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ü ve devlet yetkililerini protesto etmek isteyen 26 tutuklu yakını gözaltına alındı. Dün saat 13.30 sıralarında, ölümlere sessiz kalınmasını protesto etmek için Galatasaray Lisesi önünde alkışlarla toplanmaya başlayan tutuklu yakınlarının çevresi polis tarafından sarıldı. Kendilerini engellemeye çalışan polise basın açıklaması yapmak istediklerini söyleyen tutuklu yakınlarına izin verilmedi. Polis, alkışlarla protestoya başlayan 26 tutuklu yakınını yaka paça gözaltına aldı.

Yoğun ablukaPolisin, erken saatlerden itibaren, tutuklu yakınlarının basın açıklaması yapacağı Galatasaray Lisesi önünü ve Taksim İstiklal Caddesi'ni yoğun abluka altına alması dikkat çekti. Çevredeki binaların üzerine keskin nişancılar yerleştiren polis, tutuklu yakınlarının gözaltına alınması sırasında basının çekim yapmasına da izin vermedi.
ÖNCEKİ HABER

Tunceli'de protestolar sürüyor

SONRAKİ HABER

Başvuru için geri sayım

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa