22 Temmuz 2001 21:00

Doğu, santral çöplüğü mü?

Bölgede kurulması planlanan hidroelektrik santrallere Çevre Etki Değerlendirme raporu istenmeden izin verildi. Termik santrallerin çevreye yaydığı zehirli gazlar, canlılara ve yerleşim yerlerine büyük zarar veriyor.

Paylaş
Doğu, santral çöplüğü mü?
Bülent Falakaoğlu
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki "olağanüstü" durumu fırsat bilen şirketler bölgeye hidroelektrik santraller kurmak için hazırlanıyorlar. Oysa, termik santrallerin yaydığı zehirli gazların zararlarının iyice açığa çıkması, Milli Park olan vadilerde yapılması düşünülen hidroelektrik santrallerinin mahkeme kararıyla durdurulmasına yol açmıştı.
Buna rağmen, Batman, Siirt, Şırnak, Mardin ve Van'da günde tonlarca feuoil tüketerek zehir saçacak santral inşaatlarının çalışmaları hızla sürüyor. "Milli Park" alanı olan Munzur Vadisi'nin 8 ayrı noktasında kurulacak olan hidroelektrik santral ihalesi ise tamamlandı. TEAŞ Genel Müdürlüğü'nce yapılan açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde uygulanan mobil (gezici) santral projelerine Hakkâri ve Silopi'de bir Türk ve yabancı firmaya kurdurulması planlanan iki ayrı santralin ilave edileceği belirtildi. Bu santrallerin birçoğunun kuruluşuna, yasalara aykırı bir şekilde Çevre Etki Değerlendirme raporu istenmeden izin verildi.
Milli Park'a dinamit
Vadisinde 1518 bitki türü barındıran, bu bitki türlerinden 247'siyle dünyada Türkiye'yi temsil eden Munzur büyük tehdit altında. Bu tehlikeyi yaratan ise, Tunceli'de, 85 kilometre uzunluğundaki Munzur Vadisi ve çevresine yapılacak olan 8 baraj ve hidroelektrik santral. "Munzur Barajlar Projesi" olarak ifade edilen hidroelektrik santrallerinin ihaleleleri de tamamlanmış durumda. Yapılması düşünülen baraj ve santraller yörenin ekolojik dengesini bozacağı gibi, Milli Park sahasındaki korunması gereken birçok canlının hayatını da tehlikeye atıyor.
"Munzur Barajlar Projesi" hayata geçirilirse, çengel boynuzlu dağ keçileri, ceylanlar, geyikler, keklikler, vadiye ayrı bir güzellik katan elvan çiçekleri yavaş yavaş yok olacak. Dünyada ender bulanan bitkileri bağrında taşıyan Munzur Vadisi'nin iklim dengesi ve yerel su kaynaklarının hareketliliği bu projelerle bozulacak. Oysa, 1971 yılında Milli Park ilan edilen Munzur Vadisi'nin, Anayasa'ya ve Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşme hükümlerine göre korunması gerekiyor. Vadiyi tahrip edecek olan barajlar projesi, aynı zamanda sözleşmelerin ve yasaların ihlali anlamına da geliyor.
Tunceli insansız
Yaşamın ekonomik ve kültürel yapısın doğaya dayandığı Munzur Vadisi'nin, hayata geçirilmesi düşünülen "Munzur Barajlar Projesi" ile tahrip edilmesi halinde, tek yaşam kaynakları olan doğa Tuncelilerin ellerinden alınacak. Bu durum Tunceliler açısından, yıllardır yaşadıkları zorunlu göçlere yeni göçlerin eklenmesi sonucunu doğuracak. Munzur Vadisi'nde yapılacak barajlar ile hidroelektrik santraller 84 köyün yaşam olanaklarını, doğrudan ve dolaylı olarak tehdit ediyor. Bu da daha şimdiden ciddi bir göçün habercisidir. Barajların Munzur'a ve dolayısıyla Tunceli'ye faturası bu kadar ağırken, bölgedeki hidroelektrik santrallerinin tümü ile üretilmesi planlanan yıllık elektrik enerjisi, akarsulardan elde edilen toplam enerjinin yüzde biri bile değil. Tunceli'nin taşıdığı hayvancılık ve turizm potansiyeline yönelik projelerin hem maliyeti düşük hem de getirisi çok daha büyük.
Batman zehirli gaz soluyacak
Fernas-Pasiner ortaklığıyla Batman'da yapımı devam eden mobil elektrik santralinin proje mühendisi Selçuk Taner, günde "600 ton feuoil tüketecek" santralin sanıldığı gibi zehir saçan, insanları öldüren, hava kirliliği yapan bir santral olmadığını iddia ediyor. Taner, bölge halkının desteğini alabilmek için, 2002 yılında tamamlanacak tesiste 50 kişinin istihdam edileceğini söylüyor. Ne var ki, bacadan çıkacak olan sülfürdioksit ve kükürtdioksit gazları bitki örtüsünü en çok etkileyen gazlar arasında bulunuyor. Bacadan çıkan kükürtdioksit gazının meyve ağacı çiçeklerinin meyve tutmasını engellediği, santral atıklarının toprak ile yeraltı ve yerüstü suların fiziksel ve kimyasal yapısını olumsuz etkilediği her fırsatta konunun uzmanları tarafından dile getiriliyor. Bacadan çıkan sülfürdioksit gazının hayvanların solunum sisteminde ölümlere götürecek tahribatlara yol açtığına, gözlerine zarar verdiğine dikkat çekiliyor. Belediye Başkanı Abdullah Akın, her fırsatta belediye olarak böyle bir projeye karşı çıktıklarını fakat, Batman mücavir alanlarının GAP İdaresi tarafından onaylanmadığı için santralin yapıldığı alanın belediye sınırları dışında kaldığını, kendilerinin bu alanda söz sahibi olmadığını vurguluyor.
Siirt'te durum ortada
Siirt'in Kurtalan ilçesinde de, doğayı zehirleyecek, tarım ile hayvancılığı neredeyse yok ederek insan sağlığını olumsuz etkileyecek özellikteki bir termik santral kuruluyor. Siirt-Kurtalan arası Havaalanı Kavşağı'nda inşaatına başlanan termik santralin, Enerji Bakanlığı'na bağlı TEAŞ tarafından planlanıp hayata geçiriliyor. Günde en az 250 bin fueloil yakılmasının planlandığı santralde, günde 20-40 kw elektrik üretilmesi düşünülüyor.
TEAŞ'ın verdiği bilgilere göre, günlük verilen 50 kw elektriğin ancak 33 kw'ını kullanan Siirt gibi acil enerji ihtiyacı olmayan bir ilde inşaa ediliyor olması dikkat çekici. Dikkat çekici olan bir diğer nokta ise, santralin, Siirt'in tarım ve hayvancılık bakımından ekonomik yaşamının merkezi durumundaki bir alanda kurulmuş olması. Üstelik bölgedeki TMMOB'a bağlı meslek odaları yöneticileri eski ve yetersiz bir teknoloji kullanılarak yapılacağı bildirilen söz konusu mobil termik santrallerinden en uzun ömürlüsünün ancak 30 yıl olacağını kaydediyorlar. Ama yine de bu santrallerin bölge doğasını ve ekonomisini yok edebilecek yerde kurulmasına göz yumuluyor.
İnşaat yasadışı
Yap-işlet-devret yöntemiyle sicili bozuk AKSA Anonim Şirketi'nce yapımı sürdürülen santralin, yasal olarak da gerekli izinler alınmadan inşaatına başlandığı bildirildi. Buna göre, Siirt Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü yetkilileri, inşaat ruhsatı verdiklerini ancak kendilerine termik santral olacağına dair bir bilgilendirilme yapılmadığı dolayısıyla inşaatın yasadışı olduğunu kamuoyuna duyurdular.
ÖNCEKİ HABER

Kiracının işi insafa kaldı

SONRAKİ HABER

Kuşadası'nın rantı kapanın elinde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...