21 Temmuz 2001 21:00

'Ya sosyalizm ya yok oluş'

Prof. Dr. Alpaslan Işıklı konuşmasında, "Eşitlik, kardeşlik temeline oturan enternasyonalizm mi? Yoksa bir avuç azınlığın sultasından mı yanayız?" diye sordu.

Paylaş
'Ya sosyalizm ya yok oluş'
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Işıklı, küreselleşmenin efsaneler aracılığı yok edici bir süreç olduğuna dikkat çekti. Işıklı, "Geçtiğimiz yüzyılda çözüm sosyalizm ile barbarlık arasındaki mücadelede idi. Bu yüzyıl sosyalizm ile yok olmak arasında" dedi.
"Ankara Cenova 2001 Girişimi"nin düzenlediği "Küreselleşme ve IMF; Efsaneler ve Gerçekler" başlıklı panelde konuşan Işıklı, küreselleşmenin içeriği irdelenmeden efsaneler aracılığı ile para ve medya aracılığı ile şirin gösterildiğini ve pek çok insanın yapılan olumlu tasvirden etkilenerek küreselleşmeci olabileceğini belirterek, "Nasıl bir küreselleşme?" sorusunun yanıtlanması gerektiğini kaydetti. "İnsanlığın eşitliği, kardeşliği ve demokrasi temeline oturan enternasyonalizm mi? Yoksa bir avuç azınlığın sultasından mı yanayız?" diyerek, küreselleşmenin kimin iktadarı altında ve hangi ideolojik temelde olacağı sorularının da yanıtlanması gerektiğine işaret etti.
Kimin küreselleşmesi?
Işıklı, "Kimin iktidarı altında küreselleşme?" sorusunun ustalıkla geçiştirildiğini vurgulayarak, küreselleşmenin sermaye lehine çarpık olduğunu söyledi. Sermaye için küreselleşme tamamlanırken, yoksul ülkelerden Avrupa'daki iş olanaklarından yararlanmak için göç edenler için küreselleşmenin söz konusu olmadığının altını çizen Işıklı, "Yoksul insanlar gemilere binip, küreselleşmeden faydalanmak istiyorlar. Berlin duvarı yıkıldı ama zenginlerin duvarı kalınlaştı. Türkiye, göç etmek isteyen yoksulları yakalayıp ülkelerine gönderiyor. Zenginlerin duvarı oldu Türkiye" diye konuştu.
Işıklı, "Karşılıklı bağımlılık temelinde dünya sistemi değişti. Artık emperyalizm, bağımlılık söz konusu değil" dendiğini hatırlatarak, karşılıklı bağımlılığın tam bir hayal olduğunu, düpedüz demokrasi içermeyen iktidarların oluştuğunu, ulusal iktidarların da dışlanarak uluslararası imparatorlukların yaratılmaya çalışıldığını ifade etti.
Şeytan kurnazlığı
"İdeolojiler bitti" efsanesine de değinen Işıklı, "Şeytanın en büyük kurnazlığı kendinin olmadığına inandırmasıdır. Emperyalizmin yaptığı da budur. İdeolojilerin sona erdiğini söyleyerek, kendini gizlemekte ve daha büyük bir tehlike oluşturmaktadır" dedi. Işıklı, 19'uncu yüzyılın vahşi kapitalizmine dayanan neoliberal politikalar ile berbat bir ideolojinin dayatıldığını vurgulayarak, "Çözüm geçtiğimiz yüzyılda sosyalizm ile barbarlık arasındaki mücadelede idi. Bugün sosyalizm ile yok olmak arasındadır" dedi.
Muzaffer İlhan Erdost'un da katıldığı panelde Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Aziz Konukman ise küreselleşme döneminde sadece mal ve hizmetlerin değil insani değerlerin de tüketildiğine dikkat çekerek, gösteri toplumunun egemen kılındığını, bu toplumun parçası olunduğu sürece var olunabildiğini belirtti. Bilgi toplumu efsanesine de değinen Konukman, "Bilgi toplumuna değil malumat toplumuna gidiyor. Haber kaynaklarınız emperyalist kaynaklara dayalı. Çarpıtılmış bilgiler, masallar genişletiliyor. Bu süreç bizi bilginin üretilmesine bilginin ulaştığı kişilerin de katıldığı bilgi toplumuna götürmez" diye konuştu.
ÖNCEKİ HABER

Onbinlerden cinayete öfke

SONRAKİ HABER

İstanbul'da G-8'lere protesto

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...