19 Temmuz 2001 22:00
Karar çelişkili ve eşitsiz
Karar çelişkili ve eşitsiz
Tuna Arıgüç
Milyonlarca insanın dört gözle beklediği ve kamuoyunda af yasası olarak bilinen Şartlı Salıverme Yasası'nın bazı maddelerinin yeniden Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmesi sonrası açıklanan karar, hukukçular tarafından çelişkili ve eşitsizliklerde dolu olarak nitelendirildi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararını değerlendiren hukukçular, kamu kaynaklarını kendilerine ya da yakınlarına peşkeş çekmekle suçlanan bürokratlar af kapsamına girerken, söz birliği etmişçesine DGM'lerin Anayasa Mahkemesi'ne dosya göndermemesi sonucunda siyasi suçların yine af kapsamı dışında kaldığına dikkat çektiler. Hukukçular, kamuoyunun vicdanını da rahatsız eden kararın beklentilere cevap vermediğini söylediler.
Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan, gazetemize yaptığı değerlendirmede, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararların beklenen şekilde olmadığını belirterek, "Anayasa Mahkemesi bugüne kadar verdiği kararlarla çelişti. Cumhurbaşkanı'nın Meclis'e iade ettiği nedenler ortadan kalkmadı. Şartlı salıverme yasası bu haliyle Meclis'ten çıkan yasanın aynısı oldu" dedi.
Erdoğan, "görevi suiistimali" düzenleyen 240'ıncı maddenin af kapsamına girerken, "evrakta sahteciliğin" ise kapsam dışı kaldığı çelişkisine dikkat çekti. Kararın hukukçu olarak çelişki ve eşitsizlikler içerdiğini ve Meclis'te düzeltilmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "Çok kullanılan bir örnek ama, ırza geçmek af edilmedi, ırza geçtikten sonra öldürmek ise af kapsamı içine girdi" dedi. Katliam hükümlüsü Haluk Kırcı'nın da aftan yararlanacak olmasına dikkat çeken Erdoğan, "Meclis'te bir düzeltme ihtimali olduğunu, bir hukuk adamı olarak kamu vicdanını rahatsız eden bu yasanın düzeltilmesini istediğini" dile getirdi.
Vicdanlar rahatsız
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nihat Toktay ise, yasanın çıkış itibariyle siyasileri dışarda bırakmasının kamu vicdanını rahatsız ettiğini söyledi. Toktay, "240'ıncı maddeye getirilen sınırlandırmalarla görevini kötüye kullanan bürokratlar aklandı. Haluk Kırcı gibi katliamcılar affedildi. Ancak siyasiler yine af kapsamı dışında kaldı. Bir diğer önemli konu ise suçun üzerinden değil, infazın üzerinden indirim uygulanması. Bu da yine çetecilerin yüzünü güldürecek" diye konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Avukat Hüsnü Öndül, "Anayasa Mahkemesi bu eşitsiz, eşitlik ilkesine aykırı yasayı tümden iptal etmeliydi. Türkiye'de hukuk hâlâ rejim muhaliflerini görmezden gelerek uygulamalarını sürdürüyor. Bu hukuk sistemi muhalifler için yalnızca cezalandırma işlevini görmektedir" diye karar tepki gösterdi.
Öndül, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla politik nitelikli suçlar açısından hukukun işlemediğinin bir kez daha görüldüğünü kaydetti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ise, gerekçeli kararın görülmesi gerektiğini belirterek, "Net bir şey söylemek henüz güç. Gerekçeli karardan sonra daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir. Şartlı salıverme yasası zaten garip bir yasa. Anayasa Mahkemesi önüne geleni ayıklayabildi" dedi.
Tuna Arıgüç
Milyonlarca insanın dört gözle beklediği ve kamuoyunda af yasası olarak bilinen Şartlı Salıverme Yasası'nın bazı maddelerinin yeniden Anayasa Mahkemesi'nde görüşülmesi sonrası açıklanan karar, hukukçular tarafından çelişkili ve eşitsizliklerde dolu olarak nitelendirildi.
Anayasa Mahkemesi'nin kararını değerlendiren hukukçular, kamu kaynaklarını kendilerine ya da yakınlarına peşkeş çekmekle suçlanan bürokratlar af kapsamına girerken, söz birliği etmişçesine DGM'lerin Anayasa Mahkemesi'ne dosya göndermemesi sonucunda siyasi suçların yine af kapsamı dışında kaldığına dikkat çektiler. Hukukçular, kamuoyunun vicdanını da rahatsız eden kararın beklentilere cevap vermediğini söylediler.
Ankara Barosu Başkanı Sadık Erdoğan, gazetemize yaptığı değerlendirmede, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı kararların beklenen şekilde olmadığını belirterek, "Anayasa Mahkemesi bugüne kadar verdiği kararlarla çelişti. Cumhurbaşkanı'nın Meclis'e iade ettiği nedenler ortadan kalkmadı. Şartlı salıverme yasası bu haliyle Meclis'ten çıkan yasanın aynısı oldu" dedi.
Erdoğan, "görevi suiistimali" düzenleyen 240'ıncı maddenin af kapsamına girerken, "evrakta sahteciliğin" ise kapsam dışı kaldığı çelişkisine dikkat çekti. Kararın hukukçu olarak çelişki ve eşitsizlikler içerdiğini ve Meclis'te düzeltilmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "Çok kullanılan bir örnek ama, ırza geçmek af edilmedi, ırza geçtikten sonra öldürmek ise af kapsamı içine girdi" dedi. Katliam hükümlüsü Haluk Kırcı'nın da aftan yararlanacak olmasına dikkat çeken Erdoğan, "Meclis'te bir düzeltme ihtimali olduğunu, bir hukuk adamı olarak kamu vicdanını rahatsız eden bu yasanın düzeltilmesini istediğini" dile getirdi.
Vicdanlar rahatsız
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nihat Toktay ise, yasanın çıkış itibariyle siyasileri dışarda bırakmasının kamu vicdanını rahatsız ettiğini söyledi. Toktay, "240'ıncı maddeye getirilen sınırlandırmalarla görevini kötüye kullanan bürokratlar aklandı. Haluk Kırcı gibi katliamcılar affedildi. Ancak siyasiler yine af kapsamı dışında kaldı. Bir diğer önemli konu ise suçun üzerinden değil, infazın üzerinden indirim uygulanması. Bu da yine çetecilerin yüzünü güldürecek" diye konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Avukat Hüsnü Öndül, "Anayasa Mahkemesi bu eşitsiz, eşitlik ilkesine aykırı yasayı tümden iptal etmeliydi. Türkiye'de hukuk hâlâ rejim muhaliflerini görmezden gelerek uygulamalarını sürdürüyor. Bu hukuk sistemi muhalifler için yalnızca cezalandırma işlevini görmektedir" diye karar tepki gösterdi.
Öndül, Anayasa Mahkemesi kararlarıyla politik nitelikli suçlar açısından hukukun işlemediğinin bir kez daha görüldüğünü kaydetti.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok ise, gerekçeli kararın görülmesi gerektiğini belirterek, "Net bir şey söylemek henüz güç. Gerekçeli karardan sonra daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabilir. Şartlı salıverme yasası zaten garip bir yasa. Anayasa Mahkemesi önüne geleni ayıklayabildi" dedi.
Evrensel'i Takip Et