18 Temmuz 2001 21:00

'Tüketmiyoruz, üretiyoruz'

Naci Geçin, Çingenelerin yaygın kanının aksine üretken bir yapıya sahip olduklarını söylüyor. Geçin, "Irkçı bir yapımız yok, hiç kimse gibi üstün olduğumuzu iddia etmiyoruz, sadece insanız" diyor.

Paylaş
'Tüketmiyoruz, üretiyoruz'
Ali Baş / Deniz Çağlar Fırat
Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ali Rafet Özkan'ın kitap haline getirdiği doçentlik tezinde Çingeneleri aşağılamasına Eskişehir'de bulunan çingenelerden de sert tepki geldi. Özkan'ın çingeneleri suçlayıcı, aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler kullanması Tunalı Mahallesi'nde yaşayan Çingenelerin sert tepkisini çekti. Özel bir televizyon kanalındaki "Ceviz Kabuğu" isimli programda yoğun tartışmalara neden olan Doç. Dr. Özkan'ın kitabının gerçekleri yansıtmadığını vurgulayan Eskişehirli çingeneler kendilerini Türkiye mozaiğinin bir parçası olarak tanımladılar.
Sadece insanız!
Doç. Dr. Özkan'ın "Türkiye Çingeneleri" kitabı Kültür Bakanlığı tarafından toplatılmasına rağmen Tunalı Mahallesi'nde yaşayan Çingeneler kitap nedeniyle, kendilerine önyargıyla bakıldığını vurguladılar. Türkiye'de yaşayanların bir parçası olduklarının altını çizen Naci Geçin kendilerinin bilinenin aksine üretken bir yapıya sahip olduklarını söyledi. Her grup içerisinde iyiyle kötünün var olabileceğini belirten Geçin, "Topluluklar, toplumda üretimleriyle anılmalıdır. Biz Çingeneler tüketici değil, üreticiyiz. Öyle ki sadece kendimize ait mesleklerimiz var. Irkçı bir yapımız yok, hiç kimse gibi üstün olduğumuzu iddia etmiyoruz, sadece insanız" dedi.
'Yazılan hiçbir şey gerçek değil'
Kitapta ele alınan hiçbir bilginin gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Geçin, kendilerine ikinci sınıf insan muamelesi yapılamayacağını belirtti. Geçin, geçim kaynaklarının müzisyenlik, pazarlamacılık, esnaflık ve el sanatları olduğuna dikkat çekerek, çingeneler arasında mühendis, doktor, mimar, işçi gibi meslek dallarıyla uğraşanların da olduğunu da sözlerine ekledi.
'Hırsız değiliz'
Eskişehir'de Tunalı Mahallesi'nin yanı sıra Esentepe, Işıklar, Dekovil Şeker, Emek, Kuyubaşı, Alanönü mahallelerinde çok sayıda Çingene'nin yaşadığını belirten Recep Maşacı ise, Çingenelerin alınteriyle para kazandıklarını belirtti. Maşacı, "Kitapta yazılanların hiç biri doğru değil. Bizler müzikle paramızı kazanmaya çalışıyoruz. Kimimiz üniversitelerde, fabrikalarda çalışıyor" dedi. Kültürel farklılıkların kendilerini ayrı insanlar yapamayacağını vurgulayan Maşacı, kimliklerini toplumdan saklamak zorunda kaldıklarını da ekledi.
Çingeneler arasında hep olumsuzlukların kamuoyuna yansıtıldığını belirten Şahin İriş ise, "Doç. Dr. Ali Rafet Özkan'ın kitabı 10 profesörün onayıyla yayınlanmış. Nasıl oluyor da bu profesörler bu kitaba onay veriyorlar, anlayamadık" dedi.
Kütüphane istiyorlar
Tunalı Mahallesi'nde yaşayan Çingeneler en çok da televizyon programlarında kendi kültürlerini ele alan yapımcıları eleştiriyor. Özellikle Savaş Ay'ın programlarında Çingene kültürü sömürüsünün yapıldığının altını çizen Çingeneler, "Madem biz kötüyüz o halde neden bizi kullanıyorlar, sırtımızdan para kazanıyorlar" diye sordular. Tunalı Mahallesi'nde oturan Çingeneler yıllardır mahallelerine kütüphane istediklerini, ama bunun bir türlü yerine getirilmediğini de dile getirdiler. Çingeneler "Ekonomik sebeplerden dolayı bir çoğumuz eğitim alamıyoruz. Kendi olanaklarımızla, kendimiz öğrenim görmeye çalışıyoruz. Mahallemizde var olan kütüphanenin daha da geliştirilmesini istiyoruz" dediler.
'İyi insanlardır'
Tunalı Mahallesi'nde 33 yıldan bu yana muhtarlık yapan Hızır Polat da mahallelerindeki Çingenelerin, mahalleye renk kattığını söyledi. Tunalı Mahallesi'ndeki çingenelerin hiçbir zararlarının olmadığını belirten Hızır Polat, "Buradaki insanların kimseye zararları yok. Bu mahalledekilerin çoğu müzisyen. Kendi işleriyle ilgileniyorlar. Gece çalışıp, gündüz evlerinde dinlenirler. İyi insanlardır" dedi.
ÖNCEKİ HABER

Deri işçisi sözleşmeden memnun

SONRAKİ HABER

Arjantin'de genel grev

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa