16 Temmuz 2001 21:00

Tatlı bir tohum ekecek

1987 yılında çıkardığı "Güneş Gibi Hiçbir Şey" isimli albümünde yer alan 'Yalnız Dans Ederler' isimli şarkısında Şili'deki Pinochet diktatörlüğüne lanet okuyan ve "Hey Bay Pinochet / Acı bir tohum ektin" diye seslenen ünlü şarkıcı Sting, bu gece İstanbul'da sevenleriyle buluşuyor.

Paylaş
Tatlı bir tohum ekecek
"Brand New Day" (Yepyeni Bir Gün) isimli albümünü tanıtmak için son aylarda ABD'den Lübnan'a, Şili'den Mısır'a birçok ülkeye giderek onbinlerce insana şarkılarını söyleyen ünlü Müzisyen Sting Türkiye'de. 8. Uluslararası İstanbul Caz Festivali kapsamında ülkemize gelen Sting (Gordon Sumner) ilk konserini dün gece Efes Antik Tiyatrosu'nda verdi ve binlerce kişiyle birlikte coşkulu-mutlu anlar yaşadı. 50 yaşındaki İngiliz sanatçının ikinci durağı ise İstanbul Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosu. Bu akşam yapılacak olan konser için (karaborsadakiler hariç) 50-100 milyon TL'den satışa sunulan biletler çoktan tükendi bile. Harbiye'deki tiyatronun önünde konserin başlamasından saatler önce bilet alamayan yüzlerce genç hayranın birikeceğini ve konser sonuna kadar Sting'i dışarıdan dinlemeye çalışacaklarını söylemek kehanet sayılmaz.
Yaşına göre çok genç bir görüntüye ve tükenmez bir enerjiye sahip olan Sting İstanbul konserinde son albümündeki parçalarını seslendireceği gibi eski albümlerindeki unutulmayan şarkılara da yer verecek.
Annesine çok şey borçlu
1951 yılında İngiltere'nin Newcastle kentinde kuaför bir anne ile sütçülük yapan bir babanın oğlu olarak doğan Gordon Matthew Sumner, annesinden piyano çalmayı öğrendi. Aynı yıllarda amelelik, daha sonraki yıllarda ise kilise okulunda İngilizce öğretmenliği ve futbol antrenörlüğü yaparak hayatını kazandı, ancak bir yandan da cazla ve gitarla iç içe yaşamaya başlamıştı. Bazı amatör caz gruplarıyla çalıştıktan sonra (The River City Jazz Band, The Newcastle Big Band, Last Exit vb.) Londra'ya taşındı.
The Police dönemi ve sonrası
Burada ilk tanıştığı ustalardan biri olan Amerikalı davulcu Stewart Copeland onu "The Police" adlı grubuna katılmaya ve rock müzik yapmaya ikna eden isimdir. The Police 1977 yılında rock-reggae sounduyla yapılan ve BBC televizyonunu alaya alan "Roxanne" isimli single ile yükselişe geçti. Kısa süre sonra da "Outlandos D'Amour" isimli ilk albümleri yayınlandı. Police'in "Regatta De Blanc", "Zenyatta Mondatta", ve "Ghost In The Machine" albümleri müzik listelerini altüst ederken, 1983 yılında yaptıkları "Synchronicity" albümü ve albümün hit parçası olan "Every Breath You Take," grubun müzik tarihine geçmesini sağladı.
Yalnız devam etti
Başarılı bir turnenin sonunda Sting'in yoluna yalnız devam etme kararı almasıyla The Police grubu zirvedeyken hayranlarına veda etti.
Sting yeniden caza yönelmek istiyordu; caz kalıplarının hakim olduğu ilk albümü "Dream of the Blue Turtles" (Mavi Kaplumbağaların Rüyası) platin plak ile ödüllendirildi. 1991'de annesini ve babasını kısa bir arayla kaybetmesinin ardından unutulmaz "Soul Cages" (Ruh Kafesleri) albümü, yaklaşık iki yıl sonra ise "Ten Summoner's Tales" albümü geldi. Grammy ile ödüllendirilen bu iki albümde de Sting'in kendi yazdığı sözler dikkat çekiyordu.
Aynı yıllarda siyasi tavrıyla sanatını daha çok kesiştirmeye başlayan Sting, Brezilya'daki yağmur ormanlarının uluslararası tekeller tarafından yok edilmesine karşı kampanyalar düzenledi ve Uluslararası Af Örgütü'ne büyük yardımlarda bulundu.
'Brimstone ve Treacle, Quadrophenia' gibi bazı filmlere yaptığı müzikler de Sting klasikleri arasına girmiştir.
Gitar, bas gitar, mandolin, piyano, armonika, saksafon ve pan flütü oldukça iyi çalan Sting'in geniş bir enstrüman koleksiyonu var. Bazı özel konserlerine 150 yaşını aşmış bir gitarla çıkıyor.
Ve dans edecegiz...
Geçtiğimiz ocak ayında Pinochet diktatörüğü sırasında ayaklar altına alınan insan haklarını dünyaya duyurmak için gösterdiği çabadan dolayı Şili hükümeti tarafından özel bir ödüle layık görülen Sting, kayıp anneleriyle kucaklaşmış ve "Onların yıllar önce ölen annemin yerini aldıklarını fark ettim" demişti. 1987 yılında çıkardığı "Nothing Like The Sun" (Güneş Gibi Hiçbir Şey) isimli albümünde Pinochet diktatörlüğüne lanet okumuş ve oğulları, babaları, eşleri katledilen kadınların safında yerini aldığını gösteren
'Yalnız Dans Ederler' (.... Bir gün onların mezarları üstünde dans edeceğiz / Bir gün özgürlüğümüzün şarkısını söyleyeceğiz / Bir gün neşemizle güleceğiz / Ve dans edeceğiz / Hey Bay Pinochet / Acı bir tohum ektin / Senin ardındaki yabancı para / Bir gün kesilecek bu para / İşkencecilerinin maaşları / Silahlarının bütçesi / Anneni görünmez oğluyla dans ederken düşünebiliyor musun?...) isimli şarkısını birçok ülkede söylemişti.
ÖNCEKİ HABER

Taksiciler kontak kapattı

SONRAKİ HABER

Beyaz Enerji'de altı tahliye

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...