16 Temmuz 2001 21:00

Tarişbank tasfiyesinde

   Dünya Bankası parmağı

Paylaş
Tarişbank tasfiyesinde
    Dünya Bankası parmağı
Emine Uyar
Hükümet IMF'nin talimatı ile 5 bankayı daha Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devrettti. Fon'a devredilen bankalardan birisi de Tarişbank. Ancak Tarişbank'ın fon'a devredilmesi şaibelerle dolu. Bu şaibelerin başında bankaya tanınan "sermaye artırımı için verilen sürenin dolmamış" olması geliyor. Banka sermaye artırımı için hazırlık yaparken hükümetin IMF baskısı ile "erkene aldığı bankalar operasyonu" ile Fon'a devredildi.
Devirdeki bir başka şaibe ise Tariş'in, Tarişbank'ta sermaye artırmaması için Dünya Bankası faksıyla tehdit edilmesi oldu. Tarişbank'a sermaye artırımı için gerekli hukuki süreci beklemeden, BDDK Başkanı Engin Akçakoca' nın da açıkladığı gibi IMF talimatıyla elkonulması bankanın peşekeşi iddialarını gündeme getiriyor.
Dünya Bankası'nın bankanın tasfiyesini istemesi ise tarım politikaları ile yakından ilgili. Çünkü Ziraat Bankası'nın çiftçiye kredi vermesinin engellenmesinin ardından üreticilere kredi verecek tek banka olarak kalan Tarişbank'ın varlığı, Türkiye'de tarımı yoketmek isteyen Dünya Bankası'nın işine gelmiyor.
Amaç tarımı bitirmek
Nitekim Tariş Pamuk Birliği Başkanı Mehmet Bakanoğlu gazetemize yaptığı açıklamada bu durumu şöyle ifade ediyor: "Bizim yöneticiler olarak oraya borcumuz olmadığı gibi 31 trilyon da alacağımız var. Dünya Bankasını ikna ettik IMF'yi ikna edemedik diyorlar. IMF'nin baskısıyla bu kararlar alınıyor. Bu kararların amacı tarımı bitirmektir."
Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman ise Tarişbank'ın Fon'a devredilmesini şu sözlerle değerlendiriyor: "Tarişbank üreticiye kredi verebilecek son bankaydı. Sermaye yetersizliği gerekçe gösterildi. Ama banka sermaye arttırımına gitmişti. Bu bahane yapıldı. Tarıma yönelik olarak uygulanan politikaların bir parçası olarak görüyorum" dedi.
İki gün beklemediler
Her ne kadar yönetiminde büyük toprak sahipleri ve çeşitli siyasi partileri söz sahibi olsa da Tarişbank küçük üreticiye kredi verebilecek tek banka konumundaydı. Tarişbank'ın sermayesi 1998 yılında 3 trilyon lira iken yapılan arttırımlarla 55 trilyona çıkartıldı. BDDK'nın talimatları doğrultusunda sermayenin 20 trilyon lira daha arttırılması konusunda 22 Haziran'da alınan sermaye arttırımı kararının süresi 11 Temmuz'da doluyor olmasına rağmen bu süre beklenmeyerek banka yine BDDK tarafından 9 Temmuz'da fona devredildi. Tarişbank ve kooperatifi Tariş'in Ege Bölgesi'nde incir, üzüm, pamuk ve zeytin üretecilerinden oluşan toplam 120 bin ortağı mevcut bu nedenle Ege tarımı açısından önemli bir yere sahip. Tarişbank'ın, TMSF'ye devredilmesi ile, 120 bin Tariş ortağının kredi imkanının ortadan kaldırılması, sübvansiyonların kaldırılmasından sonra küçük üreticinin geleceğini karartan bir uygulama olarak değerlendiriliyor. Böylece üreticinin toprağını ve ürününü ucuza kapatma politikaları bir adım daha ilerlemiş oluyor.
DB'den özelleştirme baskısı
Son dönemde 4572 sayılı "Birliklerin yeniden yapılandırılması" kanununun ardından "Yeniden Yapılandırma Kurulu" ve Dünya Bankası Projesi (ARİP) devreye girmesiyle birliklerle ilgili alınan karar ve uygulamalarda Dünya Bankası'nın görüşleri etkili olmaya başladı. Dünya Bankası, Tariş'e elinde bulunan işletmeleri özelleştirmesiyle ilgili baskı yaparken birlik yöneticileri buna karşı direneceklerini dile getiriyorlar.
Tarişbank'ın tarihçesi
Tarişbank 1913 yılında Aydın'da kuruldu. Büyük sermaye sahibi yerli gayrimüslimler ekonomik Ege Bölgesi'ndeki tarımsal ürün ticaretinde de egemen durumdaydılar. Hasat öncesi verdikleri küçük 'kaporalarla' köylünün ürünü hasattan önce ucuza kapatmakta ve İzmir Limanı'ndan ihraç etmekteydiler. Bölgeye hakim olacak denli büyük sermayeye sahip olmayan Türk-Müslüman tüccarların gayrimüslümlerin yerine geçmek, küçük köylülüğün ise borç baskısı altında aşırı sömürülmek gibi dertleri vardı. Bu koşullarda bölgenin Türk-Müslüman tüccar ve büyük toprak sahiplerinin öncülüğünde bir kooperatifleşme hareketi başladı.
O dönemde bölge tarımında çok önemli bir yeri olan incir üreticisinin desteğiyle gelişen hareket, daha sonra pamuk, üzüm ve zeytin üreticilerini de kapsayarak büyüdü. Tarişbank bu kooperatiflerin bünyesinde toplanan köylüleri gayrimüslüm tüccarlara muhtaç etmeyecek bir kredi kaynağı olması amacıyla kuruldu. Tariş kuruluşundan itibaren kooperatifinden birliğine kadar zengin köylülerin ve toprak sahiplerinin denetiminde oldu.
Küçük köylülüğün, Tariş'ten para beklemeye tahammülü, büyük toprak sahiplerine göre daha azdır. Bu nedenle ürün teslim taahhütlerini yerine getirmekte zorlanmakta bu durumda da delege olması zorlaşmaktadır. Küçük köylülük toplumsal hareketlenmenin en yoğun olduğu dönemlerde bile bu kesimin yönetimini silkeleyememiştir. Bunda düzen partilerinin köylülük içerisindeki etkisi de büyük rol oynamaktadır. Bugün Tariş'in başında maden ocakları, 4 yıldızlı otelleri, yarış atı harası vs. olan bir kooperatif üyesi bulunmaktadır.
Buna rağmen devlet köylülüğün boynuna atılmış ipi sadece büyük toprak sahiplerinin eline bırakmamış bir taraftan da hep kendisi tutmuştur. Bugün devletin yönetimini atadığı tek özel şirket köylülerin kooperatifidir. Satın alacağı ürünün fiyatını parasını ne zaman ödeyeceğini vs. belirlediği tek özel şirket de bu kooperatiftir. Yönetim kurulu başkanını dolaylı yoldan kimi zaman sermaye aktarılmasını bir baskı aracı olarak kullanarak hep devlet belirlemekte, Tariş'e atadığı genel müdür Tarişbank'a yönetim kurulu başkanı olmaktadır. Devlet diğer birliklerde olduğu gibi Tariş'in de Tarişbank'ta para tutmasını yasaklamıştır.
1990'dan önce Tariş'in kaynakları büyük ölçüde Tariş ortaklarına kredi olarak gidiyordu. 1990'dan sonra Tarişbank'ın bankacılık ve kredi politikası değişti. Devletin tarım politikalarındaki hızlı değişiklikle Tariş ortakları da dahil küçük köylü tamamen gözden çıkarılırken Tarişbank da kredi politikasının küçük köylüden şehirdeki büyük sanayi ve ticaret sermayedarlarına yöneltmeye başladı. Son on yıldır kırsal alanda Tariş ortağı köylülere dönük olarak açılan tek şube Sarıgöl Şubesi oldu.
Batık krediler sonucu oluşan zararlar sermaye artırımı yoluyla Tariş'ten, yani Tariş ortaklarının prim alacaklarından, ürün fiyatlarından karşılandı.
ÖNCEKİ HABER

Ulusal ordu tarafsız arabulucu!

SONRAKİ HABER

Yaylacıya ayakbastı parası

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa