13 Temmuz 2001 21:00

KESK'ten yüzdelik zamlara protesto

Kamu emekçileri, maaşlarına yapılan yüzdelik zamları protesto ederek, göstermelik zamlar değil, insanca yaşayacak ücret istediklerini vurguladılar.

Paylaş
KESK'ten yüzdelik zamlara protesto
Kamu emekçileri, maaşlarına yapılan yüzdelik zamları protesto ederek, "Sadaka değil toplusözleşme" sloganıyla, göstermelik zamlar değil, insanca yaşayacak ücret istediklerini vurguladılar. KESK üyesi kamu emekçileri, dün Sakarya Caddesi'nde toplanarak, çıkarılan sahte sendika yasasına rağmen mücadeleye devam ettiklerini ve insanca yaşayacak ücret taleplerini dile getirdiler.
KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hasan Karakaya, ücretlerinin belirlenmesi sorunun tarafların katılımı ile toplusözleşme masasında çözülebileceğini düşündüklerini söyleyerek, "Emekçilere yabancılaşmış, bu ülkenin insanına değil, IMF'ye biat etmiş olan, sözüm ona milliyetçi hükümet bizim taleplerimizi görmedi. Toplusözleşme ve grev hakkı yerine toplugörüşme hakkı tanıyan yasakçı bir yasa getirdi. Kamu emekçileri bu antidemokratik darbeci tutumu ve beşinci kol rolü oynayan devlet güdümlü sendikayı unutmayacaktır" diye konuştu.
Mücadele sürecek
KESK olarak bir taraftan yasanın getirdiği düzenlemelere hazırlanırken, bir taraftan da toplusözleşmeli, grevli, demokratik sendika istemiyle mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Karakaya, KESK'in bütün emekçileri kucaklayacak bir örgütlenme seferberliği ile fiili meşru mücadelesini sürdüreceğini dile getirdi. Karakaya, "Toplu görüşme değil, toplusözleşme ve grev hakkı, açlık ve yoksulluk değil insanca yaşam hakkı istiyoruz" diyerek, Türkiye'de halkın giderek yoksullaştırıldığını ifade etti.
KESK'in yaptığı araştırmada yoksulluk sınırının 781 milyon lira olarak hesaplandığını kaydeden Karakaya, krizlerin ardından 650 emekçinin işsiz kaldığını ve kamu emekçilerinin ücretlerinin de kriz sonrasında dolar bazında yüzde 50'ye yakın oranda eridiğini söyledi. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Eğitimde yeni düzenlemeler
Milli Eğitim Bakanlığı'nın eğitim sisteminde gerçekleştireceği yeni düzenlemelerle, ortaöğretim, mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılacak, mesleki ve teknik ortaöğretimi bitiren öğrenciler, alanlarıyla ilgili meslek yüksekokullarına sınavsız olarak devam edebilecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, eğitim sisteminde yeni düzenlemelerin yapılmasının zorunlu hale geldiği vurgulanarak, 1997 yılında çıkarılan yasa ile zorunlu ilköğretimin 5 yıldan 8 yıla çıkarıldığı hatırlatıldı. Sekiz yıllık zorunlu ilköğretim uygulamasının başarılı bir şekilde sürdürüldüğü savunulan açıklamada, sıranın ortaöğretimin mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılması ve yükseköğretime geçişin düzenlenmesine geldiği kaydedildi. Bu amaçla 2547 sayılı Yüksek Öğrenim Yasası, 3308 Sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitim Yasası, 4306 Sayılı 8 Yıllık Eğitim Yasası ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Yasası'nda değişiklik yapılmasını öngören çerçeve yasanın 10 Temmuz'da yürürlüğe girdiği kaydedildi.
Açıklamaya göre, yasa ile getirilen yeni düzenlemeler şöyle: Ortaöğretim, mesleki ve teknik eğitim ağırlıklı olarak yeniden yapılandırılacak. Bu yeni yapılanmada, ortaöğretimde öğrencileri mesleğe ve yükseköğretime hazırlayan programlar uygulanacak. Bu programlar arasında yatay ve dikey geçişlere imkân veren esnek bir yapı oluşturulacak. Örgün ve yaygın mesleki ve teknik eğitim programlarının bir arada uygulanacağı, sertifika, belge ve diploma veren mesleki ve teknik eğitim merkezleri kurulacak. Bakanlıkça hazırlanacak telafi eğitim programlarına katılan ve başarılı olan kalfa, usta ve genel lise mezunlarına meslek lisesi diploması verilecek.
Sınavsız okul hakkı
Mesleki ve teknik lisesi mezunu öğrenciler, istedikleri takdirde bitirdikleri bölümün devamı niteliğindeki meslek yüksekokullarına sınavsız girebilecekler. Meslek yüksekokulunu bitiren bu öğrenciler, yüzde 10'dan az olmamak üzere ayrılan kontenjanlara göre, lisans programlarına (4 yıllık fakülte) dikey geçiş yapabilecekler. Genel lise mezunu olup meslek lisesi telafi eğitimi görerek meslek lisesi diploması alanlar, meslek lisesi mezunları gibi alanlarındaki yükseköğretim programlarına sınavsız geçiş yapabilecekler.
TÜBİTAK'ın belirlediği uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ödül kazandıkları alanlarda, ÖSYM ve TÜBİTAK tarafından belirlenecek bölümlere sınavsız girebilecekler. Vakıflar, bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek nitelikli işgücü yetiştirmek amacıyla meslek yüksekokulu kurabilecekler. Meslek lisesi mezunları, bir yıl çalışma zorunluluğu olmadan ustalık sınavlarına girebilecekler. Ayrıca hükümet, işçi, patron ve diğer sosyal tarafların temsil edildiği Mesleki Eğitim Kurulları oluşturulacak. 19 yaşından gün almış olanlar da yaşlarına ve eğitim seviyelerine göre çıraklık eğitimine alınabilecek. Daha önce 3-4 yıl olan çıraklık eğitimi süresi, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak 2-4 yıl olarak belirlenecek.
Eğitime katkı payı
Sekiz yıllık zorunlu ilköğretime katkı payını öngören 4306 sayılı yasanın yürürlük tarihi de 31 Aralık 2010 tarihine kadar uzatıldı. Bu yasa ile tahsil edilecek katkı payları ortaöğretim giderlerinde de kullanılacak.
Açıklamada, bu düzenlemelere ilişkin olarak 10 yönetmelik hazırlanması gerektiği ve çalışmalara başlandığı bildirildi.
ÖNCEKİ HABER

Tanıklar ülkücü katili teşhis etti

SONRAKİ HABER

'Hava kapalı gök açık'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa