26 Ağustos 2011 09:41

Kadınlar ezilmek istemiyorsa seslerini duyurmalı

Evet içinde bulunduğumuz yaşamın bu rezilliklerin bir sınırı olmalı. Şu an nerden baksak Türkiye’nin 100’de 50’sinin işine son verildiği görülüyor. Tabi böylelikle insanların işsizliğe direnişleri oldukça artıyor ve artmaya da devam edecek. İnsan hakkının yendiği yaşam sorunlarının bir kat arttığını görmek i

Kadınlar ezilmek istemiyorsa seslerini duyurmalı
Paylaş
Hayat Tolayoğlu

Evet, ben de bir kadınım. Her kadının istediği gibi özgürlüğümün kısıtlanmasını istemiyorum. Çoğu eşler eşlerinin haklarını kısıtlanması yüzünden psikolojik durumlar yaşayıp kadını şiddete laik görüp, savunmasız bırakıp eziyorlar. Peki bu kadınların bizlerin suçu ne. Bu yüzden şiddeti kınıyor, özgür hakların tanındığı bir yaşam istiyoruz. İşsizliğe son verilmesini istiyoruz. Evet, sadece kadınlara şiddet bununla sınırlı kalmıyor. Bu sorunlar işsizlik, şiddet vb. gibi çekilmesi dayanılmaz olaylar en çok çocuklarımızı etkiliyor. Onları bilinçsiz bir yaşama itiyor.

Peki ne zaman bitecek bu sorunlar. Sesimizi ne zaman duyacaklar. Ben etrafımda o kadar şiddete maruz kalan insanlar gördüm ki korkudan seslerini duyuramayan. Geçenlerde gözümün önünde kocası kadını bıçakla kovaladı. Tabi kadına sormak istedim bu celallenmenin sebebi nedir? ‘Nedendir bu kavga’ diye bana tek söylediği kelime “ ben halimden memnunum” diye oysa gözlerinden o kadar okunuyordu ki ne kadar acılar yaşayıp ne eziyetler çektiği. Konuşmadı zorladım anlattı. Kocası sen ilahçısın, sen dinine düşkün birinin kadınısın, sen pantolon giyemezsin, benim yaşadığım seviyede olamazsın diye üstüne yürümüş. İşte böyle bir hayatta yaşıyoruz. Ona korkularını yenip sesinin duyulması için yardımcı olmaya çalıştım. Bire bir kadın dayanışmasıydı bu. Nasıl bir ülke bu? İlahçısın diye kadına şiddet mi?
Her şeyin kendine göre bir sınırı vardır. Kimse kimseden benim sınırlarımın altında yaşayacaksın diye emir verici itaatlarda bulunmamalı.

Örneğim; dinimizde Kur’an-ı Kerim’de  dört tane mezhep yazılıdır. Kimse kimseye sen benim mezhebimde dinine Müslümanlık edeceksin diye buyurmamalı. Eğer insan ayrımı kadın, erkek ya da Hanefi, Şafi, Alevi diye bir ayrım olsaydı cami imamları bile her mezhebe göre ezan okur herkesin dinine göre iman etmeleri için yardımda bulunurdu. Kur’an-ı Kerim’de bile eşitlik bulunuyor. Sen ilahçısın, sen pantolonla dolaşamazsın diyerek ilahçı olunulmaz. Biz sustukça ezileceğizdir. Özgürlüğün olduğu bir ülkede yaşamak istiyorsak. sesinizi duyurun susmayın direnin. Ben de özgürlüğü isteyen bir kadın olarak sesleniyorum; yılmıycaz, yılmıycaz

*Küçükçekmece

ÖNCEKİ HABER

Batmanlı gençler intiharların son bulmasını istiyor

SONRAKİ HABER

Netanyahu: Filistin’i tanımayın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...