03 Temmuz 2001 21:00

SSK'yı böyle soyuyorlar!

Yıllardır SSK hastanelerine yönelik yürütülen "karalama kampanyası" sonuç vermeye başladı!

Paylaş
SSK'yı böyle soyuyorlar!
Bülent Falakaoğlu
Devlet ve SSK hastanelerine yönelik yıllardır süren tasfiye kampanyasının sağlık alanında özel kuruluşlara tatlı bir rant kaynağı yaratmak olduğu her gün yaşanan örneklerle doğrulanıyor. Özellikle son yıllarda sayıları hayli artan özel sağlık merkezleri, hizmet vermekten çok SSK ve devlet hastanelerinin soyulması için kurulmuş bir tezgâh olarak çalışıyor. Bu soygun tezgâhının en çarpıcı örneklerinden birisi Tokat'ın Turhal ilçesinde yaşanıyor.
Turhal SSK Hastanesi Başhekimi Mehmet Yasin Yücer ile Turhal Devlet Hastanesi'nde başhekimlik yapmış olan Cihat Özek ve Devlet Hastanesi'nde çalışan, biri başhekim yardımcısı 8 doktor tarafından ilçede kurulan iki ayrı "sağlık merkezi" tam bir vurgun yuvasına dönmüş durumda.
Başka özel sağlık merkezinin bulunmadığı 100 bin nüfuslu ilçede, Başhekim Yücer ve doktor arkadaşlarının SSK hastanesi üzerinden gerçekleştirdikleri soygun SSK Teftiş Kurulu müfettişlerince ortaya çıkartıldı. Ardından da bu kişiler sürgün edildi. Ancak siyasi nüfuzunu kullanan Başhekim Yücer, hiçbir şey olmamış gibi görevinin başına geri döndü.
SSK Teftiş Kurulu müfettişlerinin soruşturma raporlarına da yansıyan soygun tezgâhı şöyle kuruldu: Yücer ve arkadaşları 1998 yılında, Devlet Hastenesi Kavşağı'nda Turhal Özel Tıp Merkezi ve Adnan Menderes Caddesi üzerinde ise Turhal Sağlık Hizmetleri'ni kurdular. Bu özel sağlık merkezleri laboratuvar, ilaçlı röntgen, tomografi ve benzeri hizmetler vermeye başladı. Özel merkezlerinin faaliyete geçmesinin ardından Yücer ve Devlet Hastenesi doktorları olan ortakları onbinlerce hastayı kendi "sağlık merkezlerine" gönderdiler. Bu işlemi, özel merkezleri ile SSK ve Turhal Devlet Hastanesi arasında herhangi bir anlaşma olmamasına rağmen yaptılar ve muayene paralarının yüzde 20'sini hastalardan tahsil ederken geri kalan yüzde 80'lik kısmını da SSK'dan aldılar.
Her fırsatta kendilerini, "Biz buralara ortağız ama hastalara herhangi bir baskımız yok. İsteyen Tokat'ta isteyen de Çorum'da röntgen çektirebilir" diye savunan Yücer ve arkadaşlarının ortaklıkları da yasal değil. Yasalar, her iki özel sağlık merkezinin ortaklarının aynı olmasının önünde engel. 1219 sayılı mevzuata göre; özel sağlık merkezleri muayenehane kabul edebiliyor ve aynı mevzuata göre bir doktor, iki ayrı muayenehane açma şansına sahip değil. Bir hekime iki işyerinden fazla işyeri için hekmilik yetkisi verilmiyor. Yasadaki açık hükme rağmen Yücer ve Özek mevzuatı hiçe sayarak ve ellerinde yetki belgesi olmaksızın ortakları oldukları sağlık merkezlerinde de hekimlik yapmaya devam ediyorlar.
Skandal üstüne skandal
Sözleşmeye dayanmadan yapılan vurgunun ayyuka çıkması üzerine Tokat Defterdarlığı tarafından inceleme başlatılmış olmasına karşın, ne hikmetse, dosya aniden rafa kaldırıldı. Dosyanın rafa kaldırılmasının ardından Turhal SSK Hastanesi'nde bir başka yolsuzluk olayı daha patlak verdi. Hastane Başhekimi Yücer ve Personel Şefi Nezir Şıvgın'ın, hastanede kadrolu işçi olarak
çalışanların bazılarına yıllarca usulsüz fazla mesai ödenmesine göz yumdukları anlaşıldı. 1997 yılındaki ücret bordroları incelendiğinde, 33 milyon lira maaşı olan işçilere 67 milyon liraya varan mesai ücretlerinin tahakkuk ettirildiği görüldü.
Oysa deprem, sel felaketi gibi olağanüstü durumlar dışında bir işçiye 270 saat fazla mesai ödenebilmesi mümkün değil. Bölgede herhangi bir olağanüstü hal olmamasına rağmen, Yücer ve Personel Şefi Şıvgın bu ödemeleri uygun bularak bordroların altına imza atmışlar. Yıllardır süren bu uygulama bir dönem Hastane Müdürlüğü yapan Turan Topuz tarafından fark edilerek, muhalefet şerhi koymasıyla son bulmasına rağmen, Topuz'un tayin edilmesiyle birlikte uygulama devam ettirilmiş.
Bu dönem oluşturulan ve aralarında SSK hastanesi personelinin de bulunduğu Turhal Yolsuzluklarla Mücadele ve Çözüme Kavuşturma Gönüllüleri, yaşanan olayı SSK Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'na bildirmesi üzerine Genel Müdürlük müfettişlerince Yücer ve Şıvgın hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma neticesinde özel sağlık merkezleri ve fazla mesai konusunda büyük yolsuzlukların olduğu, başhekim ve Şıvgın'ın görevini kötüye kullandıkları, kurumu milyarlarca lira zarara uğrattıkları tespit edildi. Soruşturmanın ardından Başhekim Yücer Amasya'nın Suluova ilçesi SSK Dispanseri'ne üç yıl kademe durdurma cezası ile birlikte sürgün edildi.
Bu durum müfettiş kayıtlarına da bu şekilde yansımasına rağmen, Yücer suç işlemiş olduğu Turhal SKK Hastanesi'ne SSK Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu'nun 05.10.2000 tarihli kararı ile, 6 ay süreyle geçici olarak "Baştabib Görev ve Yetkilisi" sıfatıyla tekrar atandı. Ve görev süresi 2001 yılı Nisan ayında dolan Yücer, hâlâ görevine devam ediyor. Yücer'in görev süresi yine geçici olarak uzatılmış durumda.
Geri döneceğinden ve Turhal'da görevini sürdüreceğinden emin olan Yücer ise, sürgün edildiği tarihin hemen ardından özel sağlık merkezindeki hisselerine hisse katmış. Turhal 2. Noterliği tarafından 24.04.2000 tarihinde tasdik edilen hisse artırım belgesi bu durumun kanıtını oluşturuyor. Oysa Yücer'in baştabib olarak göreve dönmesi yasalara aykırı. 27 Mayıs 2000 tarihli Resmi Gazete'nin 8. sayfasında yer alan mevzuata göre üç yıl kademe durdurma ve disiplin cezası alan birinin baştabib olması mümükün değil. Ama Turhal Yolsuzluklarla Mücadele ve Çözüme Kavuşturma Gönüllüleri tarafından SSK Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu başta olmak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan ve Başbakanlık Teftiş Kurulu'na yapılan onlarca başvuru sonuçsuz kaldı. Çekilen onlarca faks cevapsız bırakıldı.
SSK Yücer'in çiftliği mi?
Yetkili makam ve bakanlıkların bu vurdumduymaz tavrından da güç alan Yücer, bu kurumlara faks çeken, yolsuzlukların, vurgunların hesabının sorulmasını isteyen SSK çalışanları üzerinde baskılarını iyice yoğunlaştırırken, öte yandan da Turhal SSK'yı kendi çiftliği gibi gören keyfi tutumlarını sürdürüyor. Yücer'in bu keyfi tutumuna son örnek ise, suç ortağı olduğu müfettiş raporlarınca ortaya konan Şıvgın'ı kayırması.
Refahyol döneminde SSK Ünvan Yükseltme Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle sınavsız olarak o zamanki Refah Partisi Turhal Teşkilatı girişimiyle Hastane'ye müdür yapılan Şıvgın, Refahyol iktidarının yıkılmasının ardından yasal olmayan yönetmeliğe dayandırılarak getirildiği görevden alınmıştı. Danıştay'ın 25.02.1999 tarihinde verdiği kesin kararla Şıvgın müdürlük görevinden alınmış olmasına rağmen Baştabib Yasin Yücer tarafından müdür görev yetkilisi olarak çalıştırılmaya devam ediliyor.
ÖNCEKİ HABER

'Akıllı yaptırım' fiyaskosu

SONRAKİ HABER

Eurogoldcu basına tepki

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa