30 Haziran 2001 21:00

Karadeniz kıyıları tehdit altında

Samsun Sarp arası Karadeniz Sahilyolu İnşaat Projesi, Karadeniz kıyılarının doğal özelliklerini tehdit ediyor.

Paylaş
Karadeniz kıyıları tehdit altında
Savaş Velioğlu
Samsun Sarp arası Karadeniz Sahilyolu İnşaat Projesi, doğal yapıya zarar veriyor. Doğu Karadeniz Bölünmüş Sahil Yolu Projesi, Giresun'un Eynesil ilçesinde sahillerini yok edecek. Sahilin kayalarla doldurulması halinde, balıkların yaşam ve üreme alanları daraltılmış olacak. Kuzey rüzgârlarına maruz kalan Eynesil'in kıyılarının yüksek dalgalarla zaten aşınıyor olması, yol yapımı için doldurulan alanın da kısa sürede tahrip olacağının göstergesi.
Eynesil Çevre Gönüllüleri Çalışma Grubu, Doğu Karadeniz'deki ekosistemin, tüm unsurları ile ayrılamaz ve müdahale edilemez bir bütün olduğunu savunmak üzere kuruldu. Çevre gönüllüleri, var olan bütünlüğün suni müdahalelerle bozulması halinde, geri dönüşü olmayan bir hata yapılacağına dikkat çekerek, yaşanacak doğa katliamına karşı bir dizi etkinlik düzenleyeceklerini kaydediyor.
'Yapılan yol kalıcı olmaz'
Eynesil Çevre Gönüllüleri, yapılacak sahil yolunun kalıcı olmayacağını belirtiyor. Gönüllüler, "Karadeniz sahil yolunun deniz içinde 35-50 metre uzunluğunda ve deniz kodundan 7-8 metre yüksekliğinde dolgu ile yapılması halinde bu yolun hiçbir zaman uzun süre kalıcı olamayacağı, sürekli olarak deniz tahribatına neden olacağı açıktır. Bu durum yapım maliyeti açısından ülke ekonomisine gereğinden çok fazla yük getiren sahil yolunun bakım maliyetlerini umulanın çok üzerine çıkaracak ve hemen her yıl Eynesil'e yeniden bir sahil yolu yapılmasını gerektirecektir" diyor. Eynesil sahillerine yapılması düşünülen dolgu yolu korumak ve zaman içinde kumsallar oluşmasını sağlamak için yapılacağı iddia edilen 7 adet mahmuzun Karadeniz'in dalgaları karşısında kalıcı olabilmesinin olanaksız olduğuna dikkat çeken çevre gönüllüleri, bu mahmuzların kendisinin korumaya muhtaç olacağını da ekliyor.
Rapor hazırlandı
Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Grubu tarafından aylarca süren bir çalışma sonucunda "Samsun-Sarp karayolu ve Trabzon-Batum demiryolu" adlı bir raporu oluşturuldu. Yolun ekonomik, stratejik açıdan önemi, projenin teknik irdelenmesi, mali portresi, kıyılara ve doğaya verdiği zararlar başta olmak üzere çeşitli açılardan inceleyen raporun üzerinde durduğu iki temel nokta bulunuyor. Entegre Proje'nin Türkiye çıkarlarına uymadığının belirtildiği raporda, Türkiye'nin stratejik ve ekonomik çıkarları, ulaşım seçenekleri, Türkiye'nin diğer ülkelerle rekabeti ve diğer unsurlar hesaba katılarak, projenin sadece bölünmüş yol olarak yapılmasının Türkiye çıkarları ile çakışmadığı vurgulanıyor.
Raporda projenin deniz dolgusunu içeren biçimde geçmesi halinde çok büyük doğal tahribat yapacağı vurgulanıyor. Yanlış yapılaşma, kıyılara yönelik ticari amaçlı dolgu inşaatları, projesiz mahmuzlar ve bugüne kadar gerçekleştirilen deniz dolgusu ile katledilen Karadeniz kıyılarının, bu proje ile bütünsel bir yokoluşun eşiğine geleceği dile getiriliyor. Sahillerin, kumsalların, körfezlerin, koyların ve falezlerin tamamen elden çıkması bir yana, toplam 250 km'lik deniz dolgusu için kullanılacak malzemenin doğadan koparılıp alınması, bunun taşınmasının karada yaratacağı tahribat ve dengesizlik de ayrıca incelenmesi gereken bir olay olarak belirleniyor.
Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Grubu raporunda deniz dolgusunun denizdeki canlı yaşamla da çok yakından ilgisinin olduğu belirtiliyor.
Balıkçılığa darbe vurur
Türkiye'nin balık gereksiniminin yüzde 70'ten fazlasının Karadeniz'den ve bunun da çok önemli bir miktarının Doğu Karadeniz'den sağlandığının hatırlatıldığı raporda, "Bu balıkçılığın büyük bir payını kıyı balıkçılığı oluşturuyor. Çevresel kirlenme, ekolojik değişimler ve aşırı avlanma nedeniyle büyük bir tehdit altında olan kıyı balıkçılığı, deniz dolgusuyla son ve kesin darbeyi yiyecektir" deniliyor. Karadeniz Ulaşım ve Çevre Gönüllü Çalışma Gurubu yapılacak yolların, haritalar üzerinde çizilen çizgilerle, 'doldur gitsin' mantığıyla yapılmaması gerektiğini belirtiyor.
Planlı çalışmak şart
Yapılacak yolun bir planlama işi olduğunun kaydedildiği raporda, "Yol yapımı, ekonomik, ticari, sosyal, kültürel, çevresel ve her şeyden önce insan boyutu ile alınması gereken bilimsel ve çok boyutlu bir alandır" deniliyor. Projenin sadece karayolu olarak düşünülmemesi gerektiğinin belirtildiği raporda, öncelikle Trabzon-Batum demiryolu bağlantısını da içerecek biçimde bir entegre projeye oluşturulması gerektiği kaydediliyor.
Her iki çevre grubu da Karadeniz kıyılarını tehlikeye sokacak yol projesine karşı çalışmalarını sürdüreceklerini ifade ediyorlar.
ÖNCEKİ HABER

Üniversitede işçi düşmanlığı

SONRAKİ HABER

Miloseviç Batı'ya meydan okudu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...