26 Haziran 2001 21:00
Sadece halktan almak kutsal!
Liderler zirvesinden yine ek vergi kararı çıktı. Vergiler her yıl artırılacak. Buna karşın geçtiğimiz hafta patronlara vergi indirimleri getirilmişti.
Sadece halktan almak kutsal!
Rantiyeden, banka hortumcusundan, vergi kaçakçısından vergi alamayan hükümet, yine halkın yakasına yapıştı. İki yılda üç kez ek vergi koyarak ek vergileri neredeyse kalıcılaştırdı.
Önceki akşam yapılan liderler zirvesinden yine vergi salınması kararı çıktı. Ek vergiler her yıl enflasyon oranında artırılacak. Buna karşın geçtiğimiz hafta TÜSİAD ve bankacılara büyük vergi indirimleri getirilmişti. Hükümetin bu uygulamaları ile bütün vergi dairelerinin kapısında asılı olan "Vergi kutsaldır" lafı artık "Halktan alınan vergi kutsaldır"a dönüşmüş oldu!
57. hükümetin ilk kez 17 Ağustos depremini bahane ederek iğneden ipliğe her şeye koyduğu ek vergiler adeta sabit vergi haline geldi. "Deprem yaralarının sarılması" gerekçesiyle toplanan bu vergilerin bütçenin iç ve dış borç faiz açığına aktarıldığı, daha sonra hükümet tarafından da açıklanmıştı.
Şimdi dün "Ek vergi yok" diyen Kemal Derviş, çiftçiye taban fiyatında ve işçiye de ücret zammında fazla verdiklerini iddia ederek bütçenin yükünü yine emekçi kesimlere yıktı. Önceki akşam toplanan liderler zirvesinde vergi beyannamelerinden cep telefonuna, kira kontratlarına kadar birçok kalemden ek vergi alınması kararlaştırıldı. Ek vergi tasarısı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı.
Yalan söylüyorlar
Ancak hükümet halka tıpkı deprem vergisinde olduğu gibi yine yalan söyledi. Ek verginin sebebini işçi ve çiftçi olarak göstermesine karşın; daha yılın başında IMF'ye verdiği ek niyet mektubunda 2001 yılında toplam 6.4 milyon dolar ek vergi toplamayı taahhüt etmişti. Diğer yandan daha önce deprem vergisi bir kez uzatılarak bir daha ek vergi konulmayacağı açıklanmıştı. Yine hükümet bu sözünü de tutmayıp, Özel İletişim Vergisi, Geçici Vergi ve eğitime katkı payını 2002 yılına kadar uzatmıştı.
Bu ek vergiler esnaf ve serbest meslek sahipleri, sabit telefon ve doğalgaz aboneleri, LPG'li araç sahipleri, cep telefonu kullanıcıları, resmi dairede işlem yaptıranları ve şans oyunları oynayanları kapsıyordu. Ek verginin içinde Geçici Vergi, Özel İletişim Vergisi ve eğitime katkı payı en yüksek meblağı tutuyordu.
1 Ocak'ta da zamlanmıştı
Ayrıca hükümet ek vergiler yetmezmiş gibi bu yılın başında, 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe girmek üzere bütün vergileri artırmıştı. Gelir, Kurumlar, Taşıt, Emlak, Özel İşlem Vergisi, harçlar, Katma Değer Vergisi (KDV), Akaryakıt Tüketim Vergisi (ATV) ve vergi cezaları yüzde yüzlere varan oranlarda zamlanmıştı. Şimdi de hükümet aynı kalemlere vergi koydu. Ancak ek vergilerde bile adaletsizlik dikkati çekiyor. Örneğin cep telefonunda, telefon hizmeti sunup karşılığında gelir elde eden şirketten değil, telefonu kullanan vatandaş vergi ödeyecek. Bu da, "herkese eşit dağıtıldığı" iddia edilen ek verginin yükünün yine emekçi kesimlere kesildiğini gösteriyor.
Rantiyeden, banka hortumcusundan, vergi kaçakçısından vergi alamayan hükümet, yine halkın yakasına yapıştı. İki yılda üç kez ek vergi koyarak ek vergileri neredeyse kalıcılaştırdı.
Önceki akşam yapılan liderler zirvesinden yine vergi salınması kararı çıktı. Ek vergiler her yıl enflasyon oranında artırılacak. Buna karşın geçtiğimiz hafta TÜSİAD ve bankacılara büyük vergi indirimleri getirilmişti. Hükümetin bu uygulamaları ile bütün vergi dairelerinin kapısında asılı olan "Vergi kutsaldır" lafı artık "Halktan alınan vergi kutsaldır"a dönüşmüş oldu!
57. hükümetin ilk kez 17 Ağustos depremini bahane ederek iğneden ipliğe her şeye koyduğu ek vergiler adeta sabit vergi haline geldi. "Deprem yaralarının sarılması" gerekçesiyle toplanan bu vergilerin bütçenin iç ve dış borç faiz açığına aktarıldığı, daha sonra hükümet tarafından da açıklanmıştı.
Şimdi dün "Ek vergi yok" diyen Kemal Derviş, çiftçiye taban fiyatında ve işçiye de ücret zammında fazla verdiklerini iddia ederek bütçenin yükünü yine emekçi kesimlere yıktı. Önceki akşam toplanan liderler zirvesinde vergi beyannamelerinden cep telefonuna, kira kontratlarına kadar birçok kalemden ek vergi alınması kararlaştırıldı. Ek vergi tasarısı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı.
Yalan söylüyorlar
Ancak hükümet halka tıpkı deprem vergisinde olduğu gibi yine yalan söyledi. Ek verginin sebebini işçi ve çiftçi olarak göstermesine karşın; daha yılın başında IMF'ye verdiği ek niyet mektubunda 2001 yılında toplam 6.4 milyon dolar ek vergi toplamayı taahhüt etmişti. Diğer yandan daha önce deprem vergisi bir kez uzatılarak bir daha ek vergi konulmayacağı açıklanmıştı. Yine hükümet bu sözünü de tutmayıp, Özel İletişim Vergisi, Geçici Vergi ve eğitime katkı payını 2002 yılına kadar uzatmıştı.
Bu ek vergiler esnaf ve serbest meslek sahipleri, sabit telefon ve doğalgaz aboneleri, LPG'li araç sahipleri, cep telefonu kullanıcıları, resmi dairede işlem yaptıranları ve şans oyunları oynayanları kapsıyordu. Ek verginin içinde Geçici Vergi, Özel İletişim Vergisi ve eğitime katkı payı en yüksek meblağı tutuyordu.
1 Ocak'ta da zamlanmıştı
Ayrıca hükümet ek vergiler yetmezmiş gibi bu yılın başında, 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe girmek üzere bütün vergileri artırmıştı. Gelir, Kurumlar, Taşıt, Emlak, Özel İşlem Vergisi, harçlar, Katma Değer Vergisi (KDV), Akaryakıt Tüketim Vergisi (ATV) ve vergi cezaları yüzde yüzlere varan oranlarda zamlanmıştı. Şimdi de hükümet aynı kalemlere vergi koydu. Ancak ek vergilerde bile adaletsizlik dikkati çekiyor. Örneğin cep telefonunda, telefon hizmeti sunup karşılığında gelir elde eden şirketten değil, telefonu kullanan vatandaş vergi ödeyecek. Bu da, "herkese eşit dağıtıldığı" iddia edilen ek verginin yükünün yine emekçi kesimlere kesildiğini gösteriyor.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
