25 Haziran 2001 21:00

Bilime fon yok

Üniversitelere ayrılan fonların kaldırılmasını öngören Yükseköğretim Yasası ile Yükseköğretim Personel Yasası'nda değişiklik yapılması hakkındaki yasa tasarısı, Meclis'te görüşülecek.

Paylaş

Bilime fon yok
Savaş Velioğlu
Üniversite Araştırma Fonlarının da arasında bulunduğu, 15 fonun tasfiyesini öneren tasarının kabul edilmesi halinde, üniversiteler araştırma yapmak için devletten destek alamayacak. TBMM Genel Kurulu'nda 10. sırada görüşülmesi planlanan 679 sayılı yasa tasarısı Genel Kurul'dan geçerse Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e gönderilecek.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onay verirse yürürlüğe girecek olan yasayla, devletin 53 üniversiteye verdiği 10 trilyon liralık araştırma fonu kaldırılacak. Araştıma fonları yerine 'bilimsel projeler' adı altında yapılacak bilimsel araştırmalarda devlet desteği yerine üniversitelerin döner sermayesinden sadece yüzde 10 pay verilecek. Yüzde 10'luk payla hayata geçirilecek projenin ise Maliye Bakanlığı tarafından incelenmesi ve onay alması gerekecek.
Yani yüzde 10 bütçeli bilimsel araştırmanın 'özgürlüğü' de ortadan kaldırılacak. Döner sermayesi olmayan bölümlerin ise bilimsel çalışmalarına nereden kaynak bulacağı konusuna açıklık getirilmiyor. Üniversitelerin döner sermayesinden ayırdıkları paylardan, yıl sonunda artan miktar üniversitelerin bütçesine değil, devletin kasasına aktarılacak. Devletin 10 trilyon lira kaynak aktardığı 21 vakıf üniversitesi ise yapılacak değişikliğin dışında tutulacak.
Kamu üniversiteleri gerileyecek
Öğretim Elemanları Derneği (ÖED) Genel Başkanı Kadir Erdin, yapılması önerilen değişikliklerin kamu üniversitelerinin çalışmalarını engelleyeceğini belirtiyor. Erdin, gazetemize yaptığı açıklamada şöyle konuştu: "Üniversitelerin araştırma yapmaları için ellerinde bulunan tek imkân araştırma fonlarıdır. Bu kaynaklara siyasi iktidarın müdahalesi kabul edilemez. Hangi ad altında olursa olsun ayrılan fonların, kişilerin bireysel düşünceleriyle değil, komisyon uluşturarak dağıtılması engellenmemelidir. Aksi halde üniversiteler felç olur. Devletin yükseköğrenime ayırdığı pay yüzde 2.2'dir, ayrılan bu kaynak da gösteriyor ki yükseköğrenime ayrılan pay giderek azaltılıyor. Devlet yetkililerinin alternatif olarak öğrencilerden 650 dolar alınması en kolay yöntemdir. Giderek artan öğrenci sayısı, yükseköğrenime ayrılan bütçeyi kaldırmamaktadır. Bu kaynakların artırılması denetime açık olmalı ve harcama esnekliği getirilmelidir. Üniversitelerin kendi yarattıkları kaynakların kontrol altına alınması üniversitelerin önünü tıkar. Hayata geçirilecek bu uygulamalar kamu üniversitelerinin gerilemesine neden olur."
Ticarethane mantığı işbaşında
Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) Genel Başkanı Hayri Kozanoğlu ise, yapılacak değişikliklerin üniversiteleri ticarethaneye çevireceğini belirterek, "Üniversitelerimizdeki bazı bölümlerin döner sermayeye aktaracakları bütçeleri olmadığı için pay almalarının imkânı yoktur. Döner sermayeden fon alamayacak bölümler araştırma yapamayacak" dedi.
Araştırma projelerinin hayata geçip geçmeyeceğine Maliye Bakanlığı'nın karar veremeyeceğini belirten ÖES İstanbul Şube Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere; "Hayata geçirilecek bu uygulamalar bilimsel çalışmaların önünü daha fazla kesecektir" dedi. Rektörlerin devlet yetkilileriyle görüşmesinin çözüm getirmediğini belirten Yeşildere, yaşanan olumsuzlukların ortadan kaldırılması için "kafaların" değişmesi gerektiğini dile getirdi.

ÖNCEKİ HABER

Memura gaz bombalı saldırı

SONRAKİ HABER

Diyarbakır'da da aynı mantık sürdü