20 Haziran 2001 21:00
Eylemler 'hak alıcı' olmalı
Eylemlere katılımın yetersiz olduğunu belirten kamu emekçileri, kararların Meclis gündemine endeksli olarak belirlenmesini eleştiriyor.
Eylemler 'hak alıcı' olmalı
Muzaffer Özkurt
Kamu görevlileri sendikaları yasa tasarısına karşı aylardır eylem yapan KESK'in, eylem kararlarını, tasarının Meclis gündemine gelip gelmemesine göre belirlemesi, kamu emekçilerinin tepkisine neden oluyor. İstanbul'da önceki gün, yasa tasarısının Meclis gündemine gelmemesi nedeniyle, daha önceden yapılacağı açıklanan oturma eylemi iptal edilmişti. Hükümete endeksli eylemlerin sonuç getirmeyeceğini ifade eden kamu emekçileri, sadece yasanın geri çekilmesi için değil, toplusözleşme ve grev gibi hakların alınması için eylem yapılması gerektiğini dile getirdiler.
Eğitim-Sen 4 No'lu Şube Başkanı Ahmet Korkmaz, eylemlerin Ankara'ya gidip gelmelerin dışında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Eylemler toplumsal muhalefet açısından tartışılmalı. Bu yasa demokrasi sorunudur, tüm demokrasi güçlerini ve çalışanları ilgilendirir" dedi.
Bıkkınlık yaratıyor
1993-94 yıllarında ortak çalışanlar yasasının tartışıldığını, ancak bugün kimsenin bu fikri telaffuz bile etmediğini söyleyen Korkmaz, "Sendikalar ve kitle örgütleriyle birlikte olmalıyız. Emek Platformu'ndaki güçler bu yasaya ilişkin ses çıkartmıyor. Bu güçlerle birlikte nasıl eylem yapılır, bu tartışılmalı" diye konuştu. Eylem kararlarının Meclis gündemine göre belirlenmesinin kaynağının, yasa tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu'na geldiğinde yeterli enerjinin eylemlere verilmemesinde yattığını dile getiren Korkmaz, şöyle devam etti: "Bunu kaçırınca yasanın Meclis'e gelip gelmemesine göre eylem yapılıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Tekrar gündeme geldi Ankara'ya gideceğiz, geri çekilecek, geri döneceğiz. Önemli olan demokrasi güçleriyle, sendikal hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi için mücadele hattı üzerinde olmak. Ankara'ya gidiş gelişlerin KESK'in mücadele hattı olduğuna inanmıyorum ve eylemler de gittikçe pörsüyor. İnsanlarda bıkkınlık yaratmaya varıyor."
Kararlar da, katılım da yetersiz
Öğretmen Ali Topçu ise, yasa tasarısına, yasakçı ve KESK'i tamamen bitirmek amaçlı olduğu için karşı çıktıklarını söyledi. Daha önce yasanın geri çekilmesi için verdikleri mücadeleyi yinelediklerini hatırlatan Topçu, yapılan eylemleri ise şöyle değerlendiriyor: "Kararlar Meclis'in işleyişine göre alınıyor. Buraya gelmişken oturma eylemi yapabilirdik. Eylem kararlarının etkili ve can alıcı olması, altyapısı yasanın geri çekilmesini sağlayacak şekilde örgütlenmeli."
Feyyaz Balcı ise, yasanın çıkmaması için uğraştıklarını, ancak eylemlere katılımın yetersiz olduğunu kaydetti. Alınan kararları yetersiz bulan Balcı, "Zaten eylem kararları alınıyor, erteleniyor ve bu Meclis'e göre yapılıyor. 'Bu yasanın çıkmamasının sözü verilene kadar' ya da "İstediğimiz bir yasa çıkana kadar buradayız' dense olurdu, ama bu şekliyle insanlar bıkıyor" dedi.
Muzaffer Özkurt
Kamu görevlileri sendikaları yasa tasarısına karşı aylardır eylem yapan KESK'in, eylem kararlarını, tasarının Meclis gündemine gelip gelmemesine göre belirlemesi, kamu emekçilerinin tepkisine neden oluyor. İstanbul'da önceki gün, yasa tasarısının Meclis gündemine gelmemesi nedeniyle, daha önceden yapılacağı açıklanan oturma eylemi iptal edilmişti. Hükümete endeksli eylemlerin sonuç getirmeyeceğini ifade eden kamu emekçileri, sadece yasanın geri çekilmesi için değil, toplusözleşme ve grev gibi hakların alınması için eylem yapılması gerektiğini dile getirdiler.
Eğitim-Sen 4 No'lu Şube Başkanı Ahmet Korkmaz, eylemlerin Ankara'ya gidip gelmelerin dışında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, "Eylemler toplumsal muhalefet açısından tartışılmalı. Bu yasa demokrasi sorunudur, tüm demokrasi güçlerini ve çalışanları ilgilendirir" dedi.
Bıkkınlık yaratıyor
1993-94 yıllarında ortak çalışanlar yasasının tartışıldığını, ancak bugün kimsenin bu fikri telaffuz bile etmediğini söyleyen Korkmaz, "Sendikalar ve kitle örgütleriyle birlikte olmalıyız. Emek Platformu'ndaki güçler bu yasaya ilişkin ses çıkartmıyor. Bu güçlerle birlikte nasıl eylem yapılır, bu tartışılmalı" diye konuştu. Eylem kararlarının Meclis gündemine göre belirlenmesinin kaynağının, yasa tasarısı Plan ve Bütçe Komisyonu'na geldiğinde yeterli enerjinin eylemlere verilmemesinde yattığını dile getiren Korkmaz, şöyle devam etti: "Bunu kaçırınca yasanın Meclis'e gelip gelmemesine göre eylem yapılıyor. Bunu doğru bulmuyorum. Tekrar gündeme geldi Ankara'ya gideceğiz, geri çekilecek, geri döneceğiz. Önemli olan demokrasi güçleriyle, sendikal hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi için mücadele hattı üzerinde olmak. Ankara'ya gidiş gelişlerin KESK'in mücadele hattı olduğuna inanmıyorum ve eylemler de gittikçe pörsüyor. İnsanlarda bıkkınlık yaratmaya varıyor."
Kararlar da, katılım da yetersiz
Öğretmen Ali Topçu ise, yasa tasarısına, yasakçı ve KESK'i tamamen bitirmek amaçlı olduğu için karşı çıktıklarını söyledi. Daha önce yasanın geri çekilmesi için verdikleri mücadeleyi yinelediklerini hatırlatan Topçu, yapılan eylemleri ise şöyle değerlendiriyor: "Kararlar Meclis'in işleyişine göre alınıyor. Buraya gelmişken oturma eylemi yapabilirdik. Eylem kararlarının etkili ve can alıcı olması, altyapısı yasanın geri çekilmesini sağlayacak şekilde örgütlenmeli."
Feyyaz Balcı ise, yasanın çıkmaması için uğraştıklarını, ancak eylemlere katılımın yetersiz olduğunu kaydetti. Alınan kararları yetersiz bulan Balcı, "Zaten eylem kararları alınıyor, erteleniyor ve bu Meclis'e göre yapılıyor. 'Bu yasanın çıkmamasının sözü verilene kadar' ya da "İstediğimiz bir yasa çıkana kadar buradayız' dense olurdu, ama bu şekliyle insanlar bıkıyor" dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
