16 Haziran 2001 21:00
Halkın iradesi hiçe sayıldı
Göteborg polisi, küreselleşme karşıtlarına ateş açtı. AB liderleri ise, halkın sandıkta ve sokakta gösterdiği iradeye rağmen emek düşmanı politikalarda ısrarlı
Halkın iradesi hiçe sayıldı
İsveç'in Göteborg kentinde dün sona eren Avrupa Birliği zirvesine, sokak protestoları damgasını vurdu. 25 binden fazla küreselleşme karşıtının Avrupa Birliği politikalarına karşı sokaklara döküldüğü kentte, polisin acımasız tutumu terör derecesine vardı. Önceki günkü gösteriler sırasında gerçek mermilerle ateş açan İsveç polisi, biri ağır üç kişinin yaralanmasına neden oldu. Kapalı kapılar ardında toplanan AB liderleri ise, bütün Avrupa ülkelerinde "genişleme" politikalarına karşı yükselen tepkileri göz ardı etti. Liderler, emekçileri yeni hak gasplarıyla karşı karşıya bırakacak olan doğuya doğru genişleme politikasının yürürlükte olduğunu ilan etti.
Bir kişi ağır yaralı
Göteborg sokakları, polisin katı tutumu nedeniyle önceki gün savaş alanına döndü. Protesto eylemlerine saldıran polis çok sayıda kişiyi tutukladı ve yaraladı. Kendilerine taş atan bir gruba ateş açan polisler, üç kişiyi vurdu. Vurulanlardan birinin durumu ağır.
Heyetler zorlandı
Bu arada, eylemler nedeniyle dört ülkenin heyetleri, kaldıkları otelden güvenlik nedeniyle tahliye edildi. Bir yetkili; Finlandiya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg heyetlerinin kent merkezinde bulunan otelden derhal ayrılmalarının istendiğini belirtti. Yetkili, "Polisin güvenliğimizi sağlayamayacağı rapor edildi ve derhal valizlerimizi toplamamız istendi. Sadece bizim heyette 30 kişi var. Nereye gideceğimizi de bilmiyoruz" dedi.
Ayrıca, kent merkezinde yapılması gereken zirve yemeği de iptal edildi.
Zirvenin ikinci ve son günü olan dün de, binlerce kişi bir araya geldi. Eylem başlamadan önce saldırıya geçen polis, 50'den fazla göstericiyi yaka paça gözaltına aldı.
Çoğunluğu genç işsiz ve öğrencilerden oluşan binlerce göstericiyi kent merkezinden uzak tutmak için dev konteynırlar caddelerin başlarına yerleştirilirken, polis komiserleri de, halkı "sokaklardan uzak durmaya" çağırdılar. Buna rağmen gerçekleştirilen eyleme katılan 20 bin küreselleşme karşıtı, "Kapitalizme hayır sosyalizme evet", "Tekellerin Avrupası'na hayır" sloganları atarak yürüdü. Yapılan konuşmalarda, İsveç'in AB'den çıkması istendi.
Referandumun hükmü yok!
Öte yandan, Avrupa Birliği liderleri, İrlanda'da yapılan referandumdan "hayır" oyu çıkmasına rağmen, AB'nin genişleme sürecinin geri döndürülemeyeceği konusunda görüşbirliğine vardılar. Böylece liderler, AB'nin ne kadar "demokratik" olduğunu bir kez daha gösterdi.
İsveç Başbakanı Goran Persson, toplantının ilk gününün bitiminden sonraki açıklamasında "Başvuran ülkelere, genişleme sürecine devam etmek istediğimiz yönünde işaret verme konusunda görüşbirliği var" dedi.
Toplantıya damgasını vuran Almanya Başbakanı Gerhard Schröder de, "İrlanda referandumuna rağmen, genişleme sürecinin geri döndürülemez olduğu işareti verilecek" diye konuştu.
İsveç'in Göteborg kentinde dün sona eren Avrupa Birliği zirvesine, sokak protestoları damgasını vurdu. 25 binden fazla küreselleşme karşıtının Avrupa Birliği politikalarına karşı sokaklara döküldüğü kentte, polisin acımasız tutumu terör derecesine vardı. Önceki günkü gösteriler sırasında gerçek mermilerle ateş açan İsveç polisi, biri ağır üç kişinin yaralanmasına neden oldu. Kapalı kapılar ardında toplanan AB liderleri ise, bütün Avrupa ülkelerinde "genişleme" politikalarına karşı yükselen tepkileri göz ardı etti. Liderler, emekçileri yeni hak gasplarıyla karşı karşıya bırakacak olan doğuya doğru genişleme politikasının yürürlükte olduğunu ilan etti.
Bir kişi ağır yaralı
Göteborg sokakları, polisin katı tutumu nedeniyle önceki gün savaş alanına döndü. Protesto eylemlerine saldıran polis çok sayıda kişiyi tutukladı ve yaraladı. Kendilerine taş atan bir gruba ateş açan polisler, üç kişiyi vurdu. Vurulanlardan birinin durumu ağır.
Heyetler zorlandı
Bu arada, eylemler nedeniyle dört ülkenin heyetleri, kaldıkları otelden güvenlik nedeniyle tahliye edildi. Bir yetkili; Finlandiya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg heyetlerinin kent merkezinde bulunan otelden derhal ayrılmalarının istendiğini belirtti. Yetkili, "Polisin güvenliğimizi sağlayamayacağı rapor edildi ve derhal valizlerimizi toplamamız istendi. Sadece bizim heyette 30 kişi var. Nereye gideceğimizi de bilmiyoruz" dedi.
Ayrıca, kent merkezinde yapılması gereken zirve yemeği de iptal edildi.
Zirvenin ikinci ve son günü olan dün de, binlerce kişi bir araya geldi. Eylem başlamadan önce saldırıya geçen polis, 50'den fazla göstericiyi yaka paça gözaltına aldı.
Çoğunluğu genç işsiz ve öğrencilerden oluşan binlerce göstericiyi kent merkezinden uzak tutmak için dev konteynırlar caddelerin başlarına yerleştirilirken, polis komiserleri de, halkı "sokaklardan uzak durmaya" çağırdılar. Buna rağmen gerçekleştirilen eyleme katılan 20 bin küreselleşme karşıtı, "Kapitalizme hayır sosyalizme evet", "Tekellerin Avrupası'na hayır" sloganları atarak yürüdü. Yapılan konuşmalarda, İsveç'in AB'den çıkması istendi.
Referandumun hükmü yok!
Öte yandan, Avrupa Birliği liderleri, İrlanda'da yapılan referandumdan "hayır" oyu çıkmasına rağmen, AB'nin genişleme sürecinin geri döndürülemeyeceği konusunda görüşbirliğine vardılar. Böylece liderler, AB'nin ne kadar "demokratik" olduğunu bir kez daha gösterdi.
İsveç Başbakanı Goran Persson, toplantının ilk gününün bitiminden sonraki açıklamasında "Başvuran ülkelere, genişleme sürecine devam etmek istediğimiz yönünde işaret verme konusunda görüşbirliği var" dedi.
Toplantıya damgasını vuran Almanya Başbakanı Gerhard Schröder de, "İrlanda referandumuna rağmen, genişleme sürecinin geri döndürülemez olduğu işareti verilecek" diye konuştu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
