08 Haziran 2001 21:00
Cam grevi yasaklandı
Cam işçilerinin patronların dayatması, mahkeme kararları ve jandarmanın zoruyla kırılamayan grevi Bakanlar Kurulu tarafından "milli güvenliği bozduğu" gerekçesiyle yasaklandı.
Cam grevi yasaklandı
Şişecam fabrikalarında 6000 işçi tarafından 24 Mayıs'ta başlatılan grev, Bakanlar Kurulu tarafından "milli güvenliği bozucu nitelikte" olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de dün yayınlanan 6 Haziran 2001 tarihli kararında, grevin 60 gün ertelendiği kaydedildi. Grevdeki fabrikalarda üretim ve sevkıyat başladı.
Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Bağçeci, yasaklama kararını, "Demokrasiye, grev hakkına ve sendika özgürlüğüne indirilmiş bir darbe" olarak nitelendirdi. Kararın iptali için Danıştay'a başvuracaklarını bildiren Bağçeci, "Hükümet, cam grevinin milli güvenliği nasıl bozduğunu yargı önünde izah etmek zorunda kalacaktır" dedi. Lüleburgaz'da patronun fabrikadan mal çıkartarak grevi kırmaya yönelik çabalarına karşı kararlılıkla mücadele eden cam işçileri, önceki gece fabrika önünde sabahlamışlardı. Sabah saatlerinde grevin yasaklandığını öğrenen işçiler, sendikaya geldiler.
'IMF uşağı hükümet'
Sendikanın önünde yapılan basın açıklaması sırasında "Yılgınlık yok, direniş var", "Şişecam şaşırma, sabrımızı taşırma", "IMF uşağı hükümet istifa", "İş, ekmek yoksa barış da yok", "Yaşasın işçilerin birliği" sloganlarını atan işçilere hitaben Kristal-İş Şube Başkanı Ahmet Aksungur konuştu. "IMF noteri hükümet verdiği sözlerin gereğini yerine getirme konusunda engel olarak gördüğü grevimizi erteledi. Grev meydanlarında bileğimizi bükemediler. Hükümetin antidemokratik kararını da arkalarına alarak bizi yenebileceklerini zannettiler. Kimse kazandığını zannetmesin. Cam işçilerinin mücadelesi, onların haklı grevini engelleyerek ortadan kaldırılamaz. Bizim için mücadele yolları tükenmez" diyen Aksungur, dayanışmanın bundan sonra da sürmesini istedi.
Genel Mali Sekreter Hasan Bilgiç de konuşmasında kararın IMF uşağı bir hükümet tarafından alındığını, grevin erteleme değil yasaklama olduğunu vurguladı. Şişecam patronunu uyaran Bilgiç, eylemlerini "meşru temelde ve farklı biçimlerde" sürdüreceklerini söyledi. Bilgiç, gazetemize yaptığı açıklamada da, "Konfederasyonların adam gibi ayakta durması ve sendikaların harekete geçmesi gerekiyor. Bu grev sadece cam işçilerinin değil, işçi sınıfının grevi" diye konuştu.
'Birlikte olmak zorundayız'
Kristal-İş Mersin Şube Başkanı Fehmi Sandallı da "Biz milli güvenliği zedelemedik, IMF politikalarına hayır dedik" dedi. TÜMTİS Şube Yöneticisi Bekir Keser ve ambar işçilerinin cam işçilerine destek ziyareti sırasında konuşan Sandallı, grevlerini ilk günden beri destekleyen Türk-İş ve KESK'e bağlı sendikalar ile emekten yana siyasi partilere teşekkür etti. Yasağı değerlendiren Sandallı, Lastik-İş Sendikası'nın da daha önce aynı durumla karşılaştığını hatırlatarak, "Bizim ürettiğimiz camların ülke güvenliğini bozacak bir yanı yok. Bu karar sermayenin hükümet ve ülkeyi yönetenlerle olan birlikteliğinin bir göstergesi" dedi. Sendika hakkı için eylem yapan kamu emekçilerine yönelik polis saldırısını da kınayan ve bunun "polis devetine yakışır bir tutum" olduğunu belirten Sandallı, "Bu davranış hak arayan tüm emekçilerin üzerinde yoğunlaşıyor. Bizler emek bileşenleri olarak birlikte olmak zorundayız" diye konuştu.
Şişecam fabrikalarında 6000 işçi tarafından 24 Mayıs'ta başlatılan grev, Bakanlar Kurulu tarafından "milli güvenliği bozucu nitelikte" olduğu gerekçesiyle yasaklandı. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'de dün yayınlanan 6 Haziran 2001 tarihli kararında, grevin 60 gün ertelendiği kaydedildi. Grevdeki fabrikalarda üretim ve sevkıyat başladı.
Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Bağçeci, yasaklama kararını, "Demokrasiye, grev hakkına ve sendika özgürlüğüne indirilmiş bir darbe" olarak nitelendirdi. Kararın iptali için Danıştay'a başvuracaklarını bildiren Bağçeci, "Hükümet, cam grevinin milli güvenliği nasıl bozduğunu yargı önünde izah etmek zorunda kalacaktır" dedi. Lüleburgaz'da patronun fabrikadan mal çıkartarak grevi kırmaya yönelik çabalarına karşı kararlılıkla mücadele eden cam işçileri, önceki gece fabrika önünde sabahlamışlardı. Sabah saatlerinde grevin yasaklandığını öğrenen işçiler, sendikaya geldiler.
'IMF uşağı hükümet'
Sendikanın önünde yapılan basın açıklaması sırasında "Yılgınlık yok, direniş var", "Şişecam şaşırma, sabrımızı taşırma", "IMF uşağı hükümet istifa", "İş, ekmek yoksa barış da yok", "Yaşasın işçilerin birliği" sloganlarını atan işçilere hitaben Kristal-İş Şube Başkanı Ahmet Aksungur konuştu. "IMF noteri hükümet verdiği sözlerin gereğini yerine getirme konusunda engel olarak gördüğü grevimizi erteledi. Grev meydanlarında bileğimizi bükemediler. Hükümetin antidemokratik kararını da arkalarına alarak bizi yenebileceklerini zannettiler. Kimse kazandığını zannetmesin. Cam işçilerinin mücadelesi, onların haklı grevini engelleyerek ortadan kaldırılamaz. Bizim için mücadele yolları tükenmez" diyen Aksungur, dayanışmanın bundan sonra da sürmesini istedi.
Genel Mali Sekreter Hasan Bilgiç de konuşmasında kararın IMF uşağı bir hükümet tarafından alındığını, grevin erteleme değil yasaklama olduğunu vurguladı. Şişecam patronunu uyaran Bilgiç, eylemlerini "meşru temelde ve farklı biçimlerde" sürdüreceklerini söyledi. Bilgiç, gazetemize yaptığı açıklamada da, "Konfederasyonların adam gibi ayakta durması ve sendikaların harekete geçmesi gerekiyor. Bu grev sadece cam işçilerinin değil, işçi sınıfının grevi" diye konuştu.
'Birlikte olmak zorundayız'
Kristal-İş Mersin Şube Başkanı Fehmi Sandallı da "Biz milli güvenliği zedelemedik, IMF politikalarına hayır dedik" dedi. TÜMTİS Şube Yöneticisi Bekir Keser ve ambar işçilerinin cam işçilerine destek ziyareti sırasında konuşan Sandallı, grevlerini ilk günden beri destekleyen Türk-İş ve KESK'e bağlı sendikalar ile emekten yana siyasi partilere teşekkür etti. Yasağı değerlendiren Sandallı, Lastik-İş Sendikası'nın da daha önce aynı durumla karşılaştığını hatırlatarak, "Bizim ürettiğimiz camların ülke güvenliğini bozacak bir yanı yok. Bu karar sermayenin hükümet ve ülkeyi yönetenlerle olan birlikteliğinin bir göstergesi" dedi. Sendika hakkı için eylem yapan kamu emekçilerine yönelik polis saldırısını da kınayan ve bunun "polis devetine yakışır bir tutum" olduğunu belirten Sandallı, "Bu davranış hak arayan tüm emekçilerin üzerinde yoğunlaşıyor. Bizler emek bileşenleri olarak birlikte olmak zorundayız" diye konuştu.
YAZARLAR
İhsan Çaralan
İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor?
Şebnem Korur Fincancı
Şiddetsiz bir geleceği birlikte inşa edelim
Sultan Özer
Diyanet İsrail’den vize aldı
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs’ın tarihi ve 2024 1 Mayıs’ının önemi
Arif Nacaroğlu
Yapay zeka
Mehmet Özyazanlar
Federasyon değişecek, işler düzelecek!..
Turgay Olcayto
Yaşadıkça
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
