04 Haziran 2001 21:00

Bir insanlık trajedisi...

Gündüzleri okulda, geceleri tiyatro sahnesinde geçen bir sekiz ayın meyvesi: "Ölüm ve Kız". Üç öğretmenin sahneye koyduğu oyun, Şili'de bir işkence mağduru ile 'doktorunun' yüzleşmesini anlatıyor.

Paylaş
Bir insanlık trajedisi...
Koray Karaermiş
Sendikalı 3 öğretmenin aylarca verdikleri emek sonucu ortaya çıkan 'Ölüm ve Kız' adlı oyunun ilk gösterimi önceki akşam Muammer Karaca Tiyatrosu'nda yapıldı. Diktatörlük sürecinde yaşanan trajik olayları anlatan oyun gerçekten görülmeye değer bir tiyatro çabasıydı.
Aysun Karakış: Çağdaş Yaşam Lisesi'nde edebiyat öğretmeni.
Nazan Özyurt: Aynı lisede beden eğitimi öğretmeni.
Haldun Özkan: Pertevniyal Lisesi'nde coğrafya öğretmeni. (Eğitim -Sen 8 Nolu şube sekreteri)
Bu 3 öğretmen gündüzleri okullarında öğrencilerine ders vererek, akşamları ise tiyatro sahnesinde provalar yaparak geçirdikleri 8 ayın sonucunda bir oyun ortaya çıkardılar: "Ölüm ve Kız".
Aynı zamanda Eğitim-Sen 8 Nolu Şube üyesi olan öğretmenler, kendilerini 'Umut Oyuncuları' olarak tanımlıyor.
Oyunun prömiyeri 2 Haziran akşamı Muammer Karaca Tiyatrosu'nda gerçekleşti. Oyuna ilgi yoğundu. Salon öğrenciler, onların velileri ve öğretmenlerle doldu. Zaten oyuncular da "Biz öncelikle öğretmenlere ve öğrencilere sonra da onların yakınlarından doğru halka ulaşmayı amaçladık" diyorlardı.
İşkenceyi sorgulamak
Modern dramada klasikleşmiş bir oyun olan Ariel Dorfman'ın bu eseri, Şili'de kanlı cunta yıllarının sonrası dönemde geçiyor. Oyun hukukçu bir koca, onun işkence mağduru karısı ve evlerine konuk gelen doktor arasında geçiyor. Eve misafir gelen doktorun 15 yıl önceki sorgulamalarda kendisine işkence yapan insan olduğunu anlayan evin hanımı çılgına döner.
Oyun bundan sonra, sorguda yaşadığı kâbus anlarına geri dönen kadının ruh çözümlemeleriyle geçerken, bilinçaltında işkencenin ne kadar insanlık dışı bir uygulama olduğunu seyirciye düşündürüyor.
Kadının esir aldığı doktoru yaptıkları için sorgulaması, kocanın adalet sisteminden fazla iyimser beklentileri, seyircinin kafasında masumiyet, dostluk, bağlılık ve özellikle de adalet duygusunu sorgulatıyor. Oyunun sonuna kadar yaptıklarını inkâr etmekte direnen doktor, sonunda yaptıklarını itiraf eden bir kâğıdı imzalıyor. Koca ise belli bir aşamadan sonra karısının haklı olduğuna inanıyor. Finalde doktorun söylediği "Bana verilecek hiçbir ceza vicdanımın sesi kadar ağır olamaz" sözü ise gerçekten belleklere kazınacak cinsten.
Profesyonel oyunculara taş çıkartacak bir oyunculuk sergileyen öğretmenler oyunun sonunda dakikalarca alkışlandı.
ÖNCEKİ HABER

Çağlar 'aile'si gözaltına alındı

SONRAKİ HABER

ABD'nin karanlık işler bakanı Türkiye'de

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...