25 Ağustos 2011 11:48

Taşeron işçinin çay keyfi!

Ersoy Adıgüzel

Bir yandan düşünürken bir yandan da “sosyal sorumluluk” bilinciyle plastik bardakların kanserojen taşıdıklarını dilim döndükçe anlatmaya çalıştım çay keyfi yapan taşeron işçilere. Aldığım yanıt karşısında tam bir şok yaşamasam da bir an sersemlediğimi söyleyebilirim. Çayını yudumlarken bir yandan gülerek yanıt veriyordu taşeron arkadaşım “ Abi daha önce duydum kanserojen olduğunu, ama bu bardak daha çok çay alıyor, hem diğeriyle aynı fiyat 50 kuruş, eee biz de bir uyanıklık yapıp bu bardakla içiyoruz”.

Taşeron işçilerinin bu denli “uyanık” olabileceği aklıma gelmezdi. Asgari ücretle çalışan, her yıl şirket değiştiği için giriş-çıkış yapılan, hastanenin tüm angaryalarını çocuğunu kucağında taşır gibi mutlu mesut taşıyan, diğer çalışanlar tarafından yer yer öteki sayılan, işini kaybetme riskini her daim aklında tutarak örgütlenmekten çekinen ve bilumum sıkıntılar içerisinde kanser riskini bile bile bir bardak çay yerine aynı fiyata bir buçuk çay içmeyi uyanıklık olarak niteleyen  taşeron işçi arkadaşım bu uyanıklığı fazlasıyla hak ediyordu.

Taşeron işçilere iş yaşamında yaşadığı bu sıkıntılara karşı “uyanıklık” yapmanın hem de hep birlikte “uyanıklık” yapmanın, plastik bardakla çay içmeye son vereceğini anlatabildiğimiz ölçüde “uyanıklık”ın dozunun artmasına katkı sunacağımızı bir kez daha hatırladım.

Bu sebepledir ki SES’in yetkili organlarında aldığı taşeronları örgütleme kararı bir kez daha anlam kazanıyor. Yıllardır söylediğimiz aynı iş kolunda tek sendika fikri ise hayat bulma zorunluluğu taşıyor. Bu kararı uygulamanın emekçiler için zorunluluk olduğu bilinciyle haydi taşeronları sendikamızda örgütleyelim. Haydi hep birlikte plastik bardaktan çay içmeye son verelim.

*SES İstanbul - Aksaray Şube Başkanı

Evrensel'i Takip Et