29 Mayıs 2001 21:00
Derviş ödevini yaptı
IMF, ABD ve DB'nin isteklerini tavizsiz uygulaması için görevlendirilen Kemal Derviş, emperyalistlerin isteklerini yerine getirmede başarılı bir sınav verdi.
Derviş ödevini yaptı
Kemal Derviş tarafından kriz reçetesi olarak ortaya konan, ancak ülkenin tam bir sömürge ve tekel cenneti haline gelmesine yol açan Derviş yasalarından 9 tanesi yasalaştı. Biri Meclis'te bekliyor, diğerleri ise henüz Meclis'e gelmedi.
Ekonomik krizin ardından daha önceki IMF programlarının halkın tepkisi nedeniyle harfiyen uygulanması konusunda sıkıntılar ve gecikmeler olduğundan, yeni IMF programını tavizsiz uygulaması için ABD ve DB tarafından Türkiye'ye gönderilen Kemal Derviş, görevini layıkıyla yerine getirdi. Derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görevlendirilmesinin ardından mart ayının sonlarında gittiği ABD'de; ABD, DB ve IMF yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin ardından "krizin reçetesini" açıkladı. Derviş'in çıkacak dediği 15 yasa hazırlanan IMF programındaki saldırıların yasal zeminini hazırladı.
Derviş'in "Çıkmazsa batarız, dış borç için yasaların çıkması şart" gibi tehditlerle çıkması için uğraştığı yasaların görüşülmesi sürecinde hükümet krizleri de yaşandı. Özellikle Telekom'un özelleştirilmesi konusunda Derviş'le MHP'li Bakan Enis Öksüz arasında gerginlikler yaşandı.
Meclis'in Derviş disiplini içerisinde yoğun mesai yaparak, 2-3 saatte yasa çıkartıp tarihi rekorlar kırarak geçirdiği yasalar; ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının hiçbir sınır konulmadan yabancı ve yerli tekellerin rant alanı haline gelmesine yol açacak.
Vazgeçilmez özelleştirmeler
Derviş yasaları ile Türk Telekom, THY, BOTAŞ, Tekel, şeker fabrikaları gibi önemli ve stratejik kurumların özelleştirilmesi kararı alındı. Doğalgaz, şeker, tütün gibi kârlı sektörlerdeki devlet tekeli kaldırıldı, kaldırılacak. Özellikle yabancı tütün tekellerinin yoğun lobi faaliyeti ile ihracatımız açısından önemli olan tütün sektörü çökertilecek. Merkez Bankası özerkleştirilerek bir özel banka haline getirilirken; kamu bankalarının özelleştirilmesiyle esnaf ve çiftçi desteksiz bırakıldı.
Oluşturulan Enerji Piyasası Kurulu, Para Piyasası Kurulu, Doğalgaz Piyasası Kurulu gibi kurullara önemli yetkiler verilerek, içlerinde özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı bu kurullar, bakanlıklardan bile daha üst yetkililerle donatıldılar. Halka karşı hiçbir sorumluluğu olmayan bürokratlara geniş yetkiler verildi.
Tekel cenneti Türkiye
Özellikle tütün, şeker yasaları çiftçilerin çöküşünü getirirken, pek çok kurumun özelleştirme kapsamına alınmasıyla onbinlerce işçi ve kamu emekçisinin işten atılması gündeme geldi.
Doğalgaz, şeker, tütün vb tüketim maddelerindeki zamlar otomatiğe bağlandı.
Türkiye'yi tekel cenneti haline getiren bu yasalar, halkı ise işsizliğe, yoksulluğa mahkûm etti. Türkiye'yi de tam bir sömürge ülke konumuna getirdi.
Krizden çıkma bahanesiyle gündeme getirilen yasalar, sermayedarlar ve emperyalistler tarafından ise alkışlarla kaşılandı. Gece gündüz uyumadan yasaları çıkaran "milliyetçi" hükümet de halka ihanetin belgelerini ortaya koydu.
Kemal Derviş tarafından kriz reçetesi olarak ortaya konan, ancak ülkenin tam bir sömürge ve tekel cenneti haline gelmesine yol açan Derviş yasalarından 9 tanesi yasalaştı. Biri Meclis'te bekliyor, diğerleri ise henüz Meclis'e gelmedi.
Ekonomik krizin ardından daha önceki IMF programlarının halkın tepkisi nedeniyle harfiyen uygulanması konusunda sıkıntılar ve gecikmeler olduğundan, yeni IMF programını tavizsiz uygulaması için ABD ve DB tarafından Türkiye'ye gönderilen Kemal Derviş, görevini layıkıyla yerine getirdi. Derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görevlendirilmesinin ardından mart ayının sonlarında gittiği ABD'de; ABD, DB ve IMF yetkilileri ile yaptığı görüşmelerin ardından "krizin reçetesini" açıkladı. Derviş'in çıkacak dediği 15 yasa hazırlanan IMF programındaki saldırıların yasal zeminini hazırladı.
Derviş'in "Çıkmazsa batarız, dış borç için yasaların çıkması şart" gibi tehditlerle çıkması için uğraştığı yasaların görüşülmesi sürecinde hükümet krizleri de yaşandı. Özellikle Telekom'un özelleştirilmesi konusunda Derviş'le MHP'li Bakan Enis Öksüz arasında gerginlikler yaşandı.
Meclis'in Derviş disiplini içerisinde yoğun mesai yaparak, 2-3 saatte yasa çıkartıp tarihi rekorlar kırarak geçirdiği yasalar; ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının hiçbir sınır konulmadan yabancı ve yerli tekellerin rant alanı haline gelmesine yol açacak.
Vazgeçilmez özelleştirmeler
Derviş yasaları ile Türk Telekom, THY, BOTAŞ, Tekel, şeker fabrikaları gibi önemli ve stratejik kurumların özelleştirilmesi kararı alındı. Doğalgaz, şeker, tütün gibi kârlı sektörlerdeki devlet tekeli kaldırıldı, kaldırılacak. Özellikle yabancı tütün tekellerinin yoğun lobi faaliyeti ile ihracatımız açısından önemli olan tütün sektörü çökertilecek. Merkez Bankası özerkleştirilerek bir özel banka haline getirilirken; kamu bankalarının özelleştirilmesiyle esnaf ve çiftçi desteksiz bırakıldı.
Oluşturulan Enerji Piyasası Kurulu, Para Piyasası Kurulu, Doğalgaz Piyasası Kurulu gibi kurullara önemli yetkiler verilerek, içlerinde özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı bu kurullar, bakanlıklardan bile daha üst yetkililerle donatıldılar. Halka karşı hiçbir sorumluluğu olmayan bürokratlara geniş yetkiler verildi.
Tekel cenneti Türkiye
Özellikle tütün, şeker yasaları çiftçilerin çöküşünü getirirken, pek çok kurumun özelleştirme kapsamına alınmasıyla onbinlerce işçi ve kamu emekçisinin işten atılması gündeme geldi.
Doğalgaz, şeker, tütün vb tüketim maddelerindeki zamlar otomatiğe bağlandı.
Türkiye'yi tekel cenneti haline getiren bu yasalar, halkı ise işsizliğe, yoksulluğa mahkûm etti. Türkiye'yi de tam bir sömürge ülke konumuna getirdi.
Krizden çıkma bahanesiyle gündeme getirilen yasalar, sermayedarlar ve emperyalistler tarafından ise alkışlarla kaşılandı. Gece gündüz uyumadan yasaları çıkaran "milliyetçi" hükümet de halka ihanetin belgelerini ortaya koydu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
