20 Mayıs 2001 21:00

Türk-İş'in gözü hükümette,

   işçinin kulağı Türk-İş'te

Paylaş
Türk-İş'in gözü hükümette,
    işçinin kulağı Türk-İş'te
Türk-İş ile hükümet arasında 480 bine yakın kamu işçisi adına yürütülen ve geçtiğimiz hafta IMF'nin niyet mektubuna çarpan toplusözleşme görüşmelerinde gözler bugün toplanacak olan Bakanlar Kurulu'nda.
Hükümetin sıfır zam önerisinden geri adım atması beklenmezken, Türk-İş ise tutumunu Bakanlar Kurulu'ndan çıkacak sonuca göre belirleyecek. Buna göre, toplusözleşmelerin seyri Türk-İş'in kararına göre şekillenecek.
IMF'nin programına göre hareket eden hükümet sıfır zam anlamına gelen ilk teklifini 11 Nisan günü, TİS'ten sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in Türk-İş'i ziyaretinde açıkladı.
Keçeciler, sözleşmelerin altı ay kaydırılması, sonraki aylarda da hedeflenen enflasyon oranında zam önerisi getirdi.
Sonraki süreçte bu önerisini sürekli dayatan hükümet, "ölümü gösterip" Türk-İş'i "hastalığa razı etmeye" çalıştı. Önerisinin "sıfır zam" olmadığını iddia eden hükümet, işçilerle memurların ücret farklılığının çok olduğu propagandasıyla çalışanları birbirine düşürme politikası izledi. Türk-İş'in "rest"ini çektiği 17 Mayıs Perşembe günkü görüşmede de hükümetin aynı tavrı devam etti. Görüşmenin ardından Meral, hükümetin geldikleri noktanın da gerisine giderek, IMF'ye verilen niyet mektubunu hayata geçirme amacında olduğunu söylerken, hükümetin baştan beri farklı bir tavır takınmadığını, "sıfır zam, hedeflenen enflasyon, eşel mobil sistemi, sözleşmelerin altı ay ertelenmesi" gibi önerilerle Türk-İş'i kendi kulvarına çekmeye çalıştığını 'görmedi'.
Yoksullukta eşitleme politikası
Son toplantının ardından açıklama yapan Keçeciler, "İşçilerle memurlar arasındaki ücret farkı 2,6" diyerek, hükümet olarak bu farkı gidermeyi hedef aldıklarını söylerken, farklılığı yoksulluk düzeyinde ücret alan memurlara artış yaparak, yani refahta giderme değil, işçilere zam vermeyerek yoksullukta eşitleme niyetlerini de gösterdi.
Bayram Meral ise kendi el yazısıyla Keçeciler'in de imzasının bulunduğu "anlaşma" metnini dağıtarak, 9 Mayıs'taki toplantıda geldikleri noktanın, ilk altı ay için yüzde 20 artış, farkların 2002 Şubat'ında ödenmesi; ikinci altı ay yüzde 15, enflasyon yüksek çıkarsa farkın ilave edilmesi; üç ve dördüncü altı aylar da yüzde 10 artış ve enflasyonun bunu aşması halinde farkın ödenmesi olduğunu söyledi. Oysa o tarihteki toplantının ardından, "yüzde 20 artışta ve farkların 2002 Şubat'ında ödenmesi konusunda anlaştığınız söyleniyor" hatırlatmasına Meral, böyle bir anlaşmanın olmadığı yanıtını vermişti.
Bayram Meral de Türk-İş olarak alacakları kararı bugün toplanacak olan Bakanlar Kurulu'ndan sonra yapacakları görüşmeye endeksledi. Saat 15.00'te Türk-İş ile hükümet arasında yapılacak bu görüşmeden ise Türk-İş ve işçi lehine bir kararın çıkması beklenmiyor. Görüşmelerin başlangıcından beri ilk altı ay artış vermemeyi verse bile kök ücretlere yansıtmadan ve bir yıl sonra parçalar halinde ödemeyi dayatan hükümetin bu dayatmasının faturası ise işçilere çıkacak. Keçeciler'in kendi itirafıyla, kök ücretlere yansıtılmadan 2002 Şubat ayından itibaren seyyanen yapılacak ödemeler nedeniyle işçilerin 3,1 katrilyon kaybı olacak.
Gelinen noktada, Türk-İş gözünü hükümete dikerken; TİS'leri yenilenecek, re'sen emekli edilecek, özelleştirme nedeniyle işsiz kalan ve asgari ücret düzeyinde ücret alan yüzbinlerce işçinin kulağı ise Türk-İş'ten yükselecek seste, tetikte bekliyor.
ÖNCEKİ HABER

Özelleştirme-kaçakçılık iç içe

SONRAKİ HABER

Kamu emekçileri Ankara'ya yürüyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa