Gençler tiyatroda buluştu!

Gençler tiyatroda buluştu!
Bahçelievler Gençlik Tiyatrosu bir yılı aşkın bir süre önce oluşturulmuş. Yaklaşık bir yıldır çalışmalarını sürdüren topluluk, uzun bir süre oyun üzerine çalışma yapmak yerine daha çok sahne bilgisi, teknik bilgiler ve doğaçlamalar üzerine çalışmalar gerçekleştirmiş. Grup, şu anda yedi kısa oyunla seyircilerin karşısına çıkıyor. Toplulukta aralarında üç öğrencinin de bulunduğu, işçilerin ağırlıkta olduğu yirmi kişi bulunuyor.
Grubun kuruluşunu ve bugünkü çalışmalarını değerlendiren yönetmen Deniz Donat, sergileyecekleri ilk oyunun yasaklanmasının ardından çalışmalarına daha yoğun bir şekilde devam ettiklerini ve geçtiğimiz haftalarda ilk gösterimlerini yaptıkları oyunlarının ardından İstanbul genelinde oyunlarını sergilemeye başlayacaklarını söyledi.
Biraz grup çalışmalarınızı anlatır mısınız ?
Oyuncuların çoğunluğunu işçiler oluşturduğu için çalışma saatlerini de buna göre düzenlemek zorunda kaldık ve biz de çalışmalarımızı haftanın iki günü akşam saatlerinde yapıyoruz. Yapmak istediğimiz 'ajitprop' tiyatro, çünkü 'ajitprop' her zaman ancak ona kaynaklık eden işçi sınıfı hareketi kadar güçlü olmuştur. İçinde bulunduğumuz dönem de, işçi sınıfı birliğini sağlamak ve suskunluğunu kırarak emperyalizme karşı ulusal ve uluslararası bir mücadele atmosferi yaratmaya çalışmaktadır. İşte böyle bir süreçte 'ajitprop' tiyatro tekrar büyük bir önem kazanmaktadır.
Şu an sergilemekte olduğumuz oyunlarda bu anlayışı tam olarak koyamadık, çünkü grubun sergileyeceği ilk oyun olmasından kaynaklı olarak daha anlaşılır ve daha bildik oyunlar seçtik. Ama yine de insanların belkide günlük yaşamlarında her gün karşılaştıkları ve çok sıradanmış gibi gelen birçok soruna değinmeye çalıştık. Bugün ülkeyi yöneten anlayış, içinde bulunduğu toplum üzerine düşünmeyen, onu eleştirmekten, bu toplumun insanlarıyla ilgilenmekten genellikle korkan, suya sabuna dokunmayan ucuz güldürülerle halkı düşündürtmeyen ve yargılamayan tiyatroların olmasını istiyor. Bu yüzden işçi sınıfıyla hareket eden ve üreten Ajitprop topluluklara ihtiyaç vardır.
Kaç oyun sergiliyorsunuz ?
Bahçelievler'de sergilediğimiz ilk oyunda beş kısa oyun oynamıştık, toplam on dört kişiyle yirmi sekiz karekter canlandırıyoruz. Daha sonra iki oyun daha ekledik buna, 20 Mayıs'da Emeğin Partisi Bağcılar ilçe örgütünde sergileyeceğimiz yedi kısa oyundan sonra sanırım bunu sekize çıkaracağız. Çünkü oyunların tümü komedi, çok hareketli ve hızlı bir şekilde geliştiği için insanlar çok kısa sürdüğünü sanıyor; bizde bu yüzden oyun sayısını artırdık.
Bağcılar'da oynayacağımız oyundan sonra İstanbul'daki birçok ilçede de oyunlarımızı oynayacağız. Ünlü İngiliz yönetmen Peter Brook'un dediği gibi "Tiyatro sürekli devrim demektir" bir arada yaşamanın, birlikte üretmenin sevincini yok etmeye zorlandığımız, televizyonun donuk camından dünyayı anlamaya ve yorumlamaya çalıştığımız ve giderek yaşamı seyreden insanlar olmaya zorlandığımız bir dünyada tiyatronun amacı bu yozlaşmayı engellemek, ya da yapabildiği oranda geciktirmek olmalıdır.
Bu arada bir oyununuz yasaklandı!
Evet oyunumuz yasaklanmıştı ama bu ülkemizde ilk kez yapılmıyor, onlarca oyun bugüne kadar yasaklandı. Yasaklanıyor çünkü egemen güçler, tiyatronun kendi sınıflarının eğlence aracı olmaktan kurtarıldığı ve halka ulaştığı zaman neler yapabileceğini görmüştür. Bu yüzden tiyatrolar bu denli baskı altında tutulmaya çalışılıyor. Yasaklanamayan birçok oyunda da izleyiciler potansiyel suçlu muamelesi görüp salonlara üstleri aranarak alınıyor ve salonlara polisler dolduruluyor.
Semt ve ilçe tiyatroları hakkında ne düşünüyorsunuz ?
Semt ve ilçe tiyatroları halka ulaşmak için oldukça önemlidir. Çünkü tiyatro toplum eğitiminin ve halkın uyanışının en etkili araçlarından biridir. Bunun için de, kültür yaşamı içinde önemli bir yeri vardır. Bazı ilçelerde bu tür çalışmalar var. Ama bunları çoğaltmakla birlikte, daha çok bu çalışmaları yürütecek öğreticilere ve yönetmenlere ihtiyaç vardır. Oluşturulan birçok grup yönetmen yokluğundan kısa sürede dağılmak zorunda kalıyor.
Semt ve ilçe tiyatrolarının yanı sıra işçi toplulukları da oluşturmak gerekir. Belki her atölyede, her fabrikada böyle bir grup oluşturmak zor olabilir ama örneğin- ağır sanayi işçileri topluluğu, gıda işçileri topluluğu, taşıma işçileri topluluğu, inşaat işçileri topluluğu- gibi topluluklar da oluşturulabilir.