14 Mayıs 2001 21:00

Üreticiye gümrük darbesi

Türkiye'nin her yerinde yetişebilen bir ürün olan buğday ithalatında gümrük vergisi oranının düşürülmesi taban fiyatın da maliyetin çok altında belirlenmesine neden olacak.

Paylaş
Üreticiye gümrük darbesi
Nur Karabacak
Tarımda üretimi bitirmek için adım adım emperyalistlerin dayatmalarını hayata geçiren hükümet, son oyunlarını Türkiye'de ve dünyada en stratejik ürün olan buğdayda oynamaya başladı. İlk olarak buğday gibi Türkiye'nin her bölgesinde yetişitirilebilen bir üründe ithalatı kolaylaştırarak gümrük vergisi oranlarını düşürdü.
Gümrük vergisinin düşürülmesi ise bir taraftan ithalat maliyetini düşüreceği diğer taraftan da ithalat ile üreticinin önünü keseceği için hububat üretimine darbe vuracak. Nitekim bu kararının açıklanmasından bir hafta sonra da üreticinin maliyetinin yarısını bile karşılamayan alım fiyatları öneri olarak gündeme getirildi.
Kuraklık nedeniyle birçok bölgede ürün kaybına uğrayan üreticinin sorunlarını çözmek yerine, ürün eksikliği konusunda kendince çözümler üreten hükümet, Bakanlar Kurulu kararı ile ekmeklik buğday ithalinde yüzde 55 olan gümrük vergisi oranını yüzde 45'e düşürürken, makarnalık buğday da bu oranı yüzde 57'den yüzde 40'a düşürdü. Türkiye'ye her yıl kaliteli buğday üretilmiyor bahanesiyle 1-2 milyon ton makarnalık buğday yurtdışından ithal ediliyor. Buna karşın Türkiye nüfusunun hemen hemen yarısını oluşturan üreticinin büyük bir çoğunluğu hububat yetiştiriciliği yapıyor.
Hububattan elde ettiği geliri ise çoğunlukla ikinci ürün yetiştiriciliğinin masrafları için kullanıyor. Yani, hububattan elde edeceği gelir, yıl boyu yetiştiricilik yapmasını etkiliyor.Uzmanlar, birçok bölgede zamanında yeterli yağış alınmaması nedeniyle hububat yetiştiricisinin ürün kaybına uğradığını belirterek, zarara uğrayan üreticinin son uygulamalarla üretim yapamaz hale geleceğine dikkat çekiyorlar. Birçok üründe dışa bağımlı hale gelen ülkenin hububatta da dışa bağımlı hale gelmesinin anlaşılamayacağını dile getiren uzmanlar, Türkiye'de 22 milyon hektar arazide hububat yetiştiriciliği yapıldığını ve üretici için oldukça stratejik bir ürün olduğuna işaret ediyorlar.
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Celal Er, Türkiye'de tarıma yapılan desteklerin adım adım kaldırıldığını belirterek, hububattaki son uygulamaların bu adımlardan biri olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de tarıma verilen toplam desteğin 2.7 milyar dolar olduğunu dile getiren Er, şöyle devam etti:
"Hububat Türkiye için oldukça önemli. Hububatta ithalatı teşvik etmenin hiçbir mantığı olamaz. Zaten sanayicinin istekleri doğrultusunda her yıl bu ülkeye makarnalık buğday ithal ediyorlar. Kırsal kesimde yaşayan üreticinin geçimi için oldukça önemli olduğu kadar, bütün bölgelerimizde de yetişebilen ürün. Türkiye kuraklık sürecine çok önceden girdi, tedbir alınabilirdi, su akıllıca kullanılabilirdi. Ancak yapılmadı. Yağışlar, hububatın çıkış döneminde olması gerekiyordu. Ancak, olmadı, birçok bölgede yetersiz yağış nedeniyle kayba uğradı, bu kayıpların karşılanması gerekirken ithalatın bu şekilde teşvik edilmesi üretimin bitirilmesi için çabadan başka birşey değil. Hem döviz kıtlığından bahsediyorlar, hem de ithalatı teşvik ediyorlar, bu büyük bir çelişki."
Celal Er, Türkiye'nin yıllık 13-15 Milyon ton buğdaya ihtiyacı olduğunu bilidirerek, bu yıl kuraklık nedeniyle bu rakamın tutturulmasının zor olduğunu ancak bunun asla ithalatı teşvik etmek için kullanamayacağını söyledi.
Yabancı üretici destekleniyor
Adana Ziraat Mühedisleri Odası Başkanı Ayhan Barut ise kendi bölgelerinde zamanında yağışların alınmaması nedeniyle hububatta yüzde 15-25 ürün kaybı olduğunu belirterek, hükümetin bu zararları karşılamak yerine gümrük duvarlarını yıkarak yabancı üreticileri desteklediğini söyledi. Krizden sonra hergün girdi fiyatlarına gelen zamlar nedeniyle geçmiş yıllara göre üreticinin maliyetinin kat kat arttığını ifade eden Barut, "Önerilen taban fiyatları üreticinin maliyetini asla karşılamıyor. Biz buğday taban fiyatını 238 bin lira olarak hesapladık. Bizim hesapladığımız rakam tamamiyle tarafsız ve gerçekci. Üretici buğdaydan alacağı parayı bölgemizde soya fasülyesi, pamuk gibi ikinci ürünlerin ekimine kullanacak. Verecekleri para bu ürünlerinde üretilmesini etkileyecekler. Dolar yok diyorlar ama ithalatı teşvik eden uygulamalar yapıyorlar. Önce kendi üreticinizi destekleyin. Dolar o kadar bolsa ürün bedellerini dolar ile ödesinler. Biz mazotu, ilacı, dolar ile alıyoruz" diye konuştu.
Barut, Avrupa üreticisi ile rekabet edecek koşulların olmadığını, ithalatın teşvik edilmesinin üretimi bitereceğine dikkat çekerek, tarımın sanayiyi de etkilediğini tarımı etkileyen her olumsuz kararın sanayiye de darbe vuracağını vurguladı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
ÖNCEKİ HABER

Rutin saldırganlık!

SONRAKİ HABER

Hükümet yok, Derviş var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...