İnsanlık dramı son bulsun

İnsanlık dramı son bulsun
Siyasi parti, sendika, dernek ve meslek örgütleri, cezaevlerinde ölümlere seyirci kalan yetkililer hakkında İstanbul Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundular.
EMEP, HADEP, ÖDP, SİP ve DBP İstanbul İl Örgütleri ile Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, MAĞDER, TAYAD, TUAD, KESK, TMMOB, TUYAB, Dayanışma Evleri, Tunceli Kültür ve Dayanışma Derneği, DİSK Basın-İş, Deri-İş, Limter-İş ve Belediye-İş İstanbul Şubeleri'nin düzenlediği basın açıklamasında, görüşmelerin başlatılarak ölümlerin durdurulması istendi. Sendika, dernek ve parti üyeleri, dün saat 13.00'te Beyazıt Meydanı'nda toplanmaya başladı.
Burada attıkları sloganlarla tutuklularla görüşmelerin başlatılması taleplerini dile getiren yaklaşık 500 kişi polisin izin vermemesi yüzünden bir süre oturma eylemi yaptı. Grup, daha sonra diğer eylemcilerin toplandığı Beyazıt otobüs duraklarına gitmek üzere harekete geçti. Polis, eylemcilerin otobüs duraklarına doğru yürümelerine izin vermedi ve barikat kurarak önlerini kesti. Gruptakiler bunun üzerine Aksaray yönüne doğru yürümeye başladı. Fakat polis burada da grubun yürümesine izin vermedi, saldırarak grubu dağıttı. Bu saldırıdan kurtulabilen eylemciler, Beyazıt otobüs duraklarına giderek, buradaki gruba katıldılar.
'Yeni ölümler istemiyoruz'
Beyazıt otobüs duraklarında bir araya gelenler, ellerinde ölüm orucu eyleminde hayatlarını kaybeden tutuklu ve hükümlüler ile tutuklu yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. Polislerin etraflarını çevirmesi üzerine eyleme katılanlar oturma eylemi yapmaya başladılar. Eylem komitesi, polisle yaptığı tartışmanın ardından dağılarak, Sultanahmet Adliyesi'ne gitme ve burada buluşarak suç duyurusu dilekçelerini verme kararı aldı. Bunun üzerine gruptakiler ayrı ayrı Sultanahmet Adliyesi'ne doğru harekete geçtiler. Parti, sendika, meslek odaları ve dernek temsilcileri, birlikte gittikleri adliye önünde alkış ve sloganlarla karşılandılar. Kayıp annelerinin de aralarında bulunduğu gruptakiler, "Yeni ölümler istemiyoruz", "Tecride hayır", "F tipi kaldırılsın, ölümler durdurulsun", "Devrim şehitleri ölümsüzdür" sloganlarını attılar. Polisle yapılan tartışmaların ardından eylem komitesinden bir kişi adliyeye giderek suç duyurusu dilekçelerini verdi. Bu sırada dışarıda bulunan grup oturma eylemi yaptı, alkış ve sloganlarla temsilcinin çıkmasını bekledi.
'Görüşmeler başlatılsın'
Temsilcinin adliyeden çıkmasının ardından basın açıklaması okundu. "Bugün Anneler Günü, yüzlerce anne hapsedilmiş olan çocuklarının adım adım ölüme gidişlerini izliyor. Belki bugün çiçek yerine çocuklarının cansız bedenleri sunulacak onlara" denilerek başlanan açıklamada, cezaevi operasyonu ve ölüm oruçlarında yaşamını yitirenlerin sayısının 54'e ulaştığı hatırlatıldı. Adalet Bakanı'nın verdiği sözlerin tutulmadığını ve şimdi durumun aldatmaca ile idare edilmeye çalışıldığının belirtildiği açıklamada, yapılan düzenlemelerin tecridi ortadan kaldırmadığını ifade etti. Açıklamada çözüm, "Sorunun özü ve çözümü tecridin kaldırılması, tutuklu ve hükümlülerin temsilcileri ile görüşülmesidir" denildi ve Adalet Bakanı'nın vicdanına seslenmenin artık yararsız olduğunun görüldüğü belirtild. 'Vicdanı sağır evlatlar yetiştirmeyin' görüşlerinin yer aldığı açıklama, "Bu insanlık dramını durdurun, tecridi kaldırın ve görüşmeleri başlatın" çağrısıyla son buldu. Tutuklu yakını Güzel Şahin de bir açıklama yaparak ölümlerin durdurulması talebini yineledi. Açıklamanın ardından eyleme katılanlar, alkışlarla adliyenin önünden ayrıldılar.
Kestel'de ortak açıklama
Bursa'nın Kestel ilçesinde yapılan basın açıklamasında da, ölüm oruçlarını bitirmek için devletin somut bir adım atmaması eleştirildi. ÖDP, EMEP, FP, CHP, HADEP ve DYP ilçe başkanlarının imzalarını taşıyan basın açıklaması, Cumhuriyet Meydanı'nda okundu. Açıklamada, cezaevlerinde insanca yaşamanın koşullarının oluşturulması istendi. "Sorunun bir insanlık sorunu olduğunu düşünüyor ve Adalet Bakanlığı'nı sorunu çözme noktasında duyarlı olmaya çağırıyoruz" diyen partiler, tutuklu ve hükümlülerin ölümüne göz yumulmasının haklı bir nedeni olmayacağını ifade etti.