13 Mayıs 2001 21:00

Barolardan 12 Eylül hukukuna eleştiri

Diyarbakır'da yapılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) 26. Genel Kurulu sona erdi. Genel kurulda, ülkede temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığına, yargının bağımsız olmadığına, uygulanan OHAL kanunlarıyla ülkede iki ayrı yasanın işlendiğine dikkat çekildi.

Paylaş
Barolardan 12 Eylül hukukuna eleştiri
Diyarbakır'da yapılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) 26. Genel Kurulu sona erdi. TBB Genel Sekreteri Özdemir Özok ile İzmir Barosu eski Başkanı Çetin Turan'ın başkanlık için yarıştığı genel kurulda, ülkede temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığına, yargının bağımsız olmadığına, uygulanan OHAL kanunlarıyla ülkede iki ayrı yasanın işlendiğine dikkat çekildi. 1982 Anayasası'nın tümden değiştirilmesinin, OHAL'in kaldırılmasının, DGM'lerin kapatılmasının gerektiği üzerinde durulan genel kurulda, IMF ve DB gibi kuruluşlarının dayattığı politikalardan vazgeçilmesi istendi.
Diyarbakır Büyükşehir Tiyatro Salonu'nda önceki gün başlayan genel kurulda, faliyet raporunun okunmaması ve konuşmacılara 5'er dakikalık zaman ayrılması katılımcıların tepkilerine yol açtı. Baroların ülke sorunlarına duyarlı olması ve sorunlara örgütlü bir yapı üzerinde müdahale etmesi için öncelikli olarak somut sorunların tartışılması gerektiği yönünde görüşler belirtilirken, İzmir Barosu Delegesi Av. Çetin Turan, "baroların kurul toplantılarının sorunların tartışılmadığı her zaman aynı hava içinde olduğu" eleştirisinde bulunarak, "Barolar, bankalar konusunda, yargı lobiciliği yaparak hakimleri manüple eden şirketlere sesini çıkarmadı" dedi. Toplantı boyunuca Adelet Bakanı Hikmet Sami Türk'e büyük eleştiriler getirilirken, genarellerin, askeri mahkemelerin ve devletin üst düzey yetkililerinin gönderdikleri mesajların okunmasına da izin verilmedi. Yaklaşık 350 delegenin katıldığı kurul toplantısında konuşma yapan delegeler, ülkedeki ekonomik kriz, çıkartılan Avukatlık Yasası, TMY'nin 16'ıncı maddesindeki değişiklikler, F tipi cezaevlerine karşı ölüm orucunda olan tutuklu ve hükümlülerin durumlarına baroların tutumunun nasıl olması gerektinden çok, dilek ve temenni şeklinde açıklamalarda bulundular.
Kürt sorunu inkâr edilemez
12 Eylül darbesinin hediye ettiği 12 Eylül hukukunun demokrasinin önünde en büyük engel olarak dimdik ayakta olduğuna işaret eden Diyarabakır Baro Başkanı Mustafa Özer, "12 Eylül Anayasası kişinin ve toplumun zihni, kültürel ve siyasi faaliyetlerini sınırlayan, devleti kutsayan, bilim ve sanat özgürlüğünü kurallara kaidelere ve koşullara tabi kılan tek anayasa. Bilinmelidir ki bügün toplum zor kulanamadan yönetilmiyorsa 12 Eylül zihiniyetinin eseridir" dedi. Bölgede 23 yıldır OHAL kanunlarının işlediğini, devletin güvenlik gerekçesi göstererek şiddet ortamını sürdürdüğünü söyleyen Özer, "OHAL uygulamalarına derhal son verimelidir. OHAL'in bir uzantısı olan DGM'lerin kaldırılarak iktisat mahkemeleri kurulmaladır. Kürt sorunu vardır, bu gerçek inkâr edilemez. Kürt sorunu çözülmeden demokrasi olanaklı değildir" şeklinde konuştu.
Sömürge imparatorları seferde
Tunceli Delegesi Av. Hüseyin Aygün, "Küreselleşme 16. yy'lardaki sömürge imparatorlarının seferlerine benziyor" diyerek, işsizliği ve bağımlılığı artıran uluslararası sermayenin dünyaya egemen olma sürecinin yaşandığına dikkat çekti. Aygün, Konya'da 49 kişinin ölümüne neden olan Mercedes olayını anlatarak, TÜSAD'ın ve Hürriyet'in uluslararası sermayeyi ürkütür gerekçesiyle yargıya müdahale etttiğini vurguladı. Uluslararası baskılar sonucunda TMY'nin 16'ıncı maddesinde değişiklik yapıldığını, ancak özünde herhangi bir değişikliğin yapılmadığına işaret eden Aygün, OHAL'in ve DGM'lerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
OHAL kaldırılsın
İstanbul Delegesi Cevriye Aydın da, ülkede, ekonomik ve sosyal sorunların birleşerek ağırlaştığına dikkat çekerek "Ülkedeki sürecin işleyişi bir fotoğraf gerçekliği biçiminde değerlendirilmesi gerekir. Bugün IMF, DB ve arkasındaki güçler ülkeyi kendilerine bağımlılığını artırmak ve pazarına dönüştürmek için hükümete yeni yasalar dayatmaktadır" dedi. Baroların ülkenin tek bağımsız örgütü olduğunu söyleyen Aydın, baroların, ülkenin geleceğini ve bağımsızlığını ilgilendiren konularda sesiz kalmamaları gerektiğini belirtti. Aydın, ayrıca OHAL'in kesinlikle kaldırılması gerektiğine dikkat çekti.
ÖNCEKİ HABER

Taban fiyatı IMF'nin insafına terk edildi

SONRAKİ HABER

İnsanlık dramı son bulsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa