02 Mayıs 2001 21:00
Yerli sinema umut veriyor
Tarık Akan, son yıllarda Türkiye'de çok güzel filmler yapıldığını söylerken, Müjdat Gezen krizin, sinema ve tiyatroyu da olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Yerli sinema umut veriyor
Son yıllarda yapılan Türk filmlerinin gişe rekorları kırması, sinemaya emek veren sanatçıları da gelecek adına umutlandırdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile Çağdaş Sinama Oyuncuları Derneği (ÇASOD) tarafından düzenlenen "2. Bursa Sinema Şenliği"ne katılan ve kentte adeta ilgiyle karşılanan sinema sanatçıları, A.A muhabirinin, Türk sinemasındaki gelişmeyle ilgili sorularını yanıtladı.
ÇASOD Başkanı Rutkay Aziz, son yıllarda Türk sinemasının seyircisiyle buluşmasının önemli bir adım olduğunu belirterek, düzeyli film sayısının giderek artmasının, hem ulusal hem de uluslararası planda Türkiye'ye önemli katkılar sağlayacağını söyledi.
Mali, ekonomik ve ahlaki anlamda önemli bir kriz atlatılırken, sinema ve tiyatronun topluma moral kaynağı olduğunu kaydeden Aziz, "Şenlikleri de bu anlamda değerlendirmek gerekir. Bunlar önemli adımlardır. Dilerim, tüm şehirlerimizde bu tür şenliklerle sinamamızı seyirciyle buluştururuz" dedi.
Sinema Sanatçısı Tarık Akan da, son yıllarda Türkiye'de çok güzel filmler yapıldığını söyledi. "Vizontele"yi izlediğini ve çok beğendiğini kaydeden Akan, "Filmi çok büyük bir kitle izledi.
Herkesin filmi seyretmesini istiyorum" diye konuştu.
Sinema festivalleri ve şenliklerini farklı bir bakış açısıyla değerlendiren Tarık Akan, bu tür festivallere katılmalarının tek nedeninin, mahalli idarelerin sosyal demokrat yapıya yakın olmalarından kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu:
"Burası bir işçi şehri. Emekçinin olduğu yerde kültür ve sanatın bol olması gerekir. Buna biz sanatçılar olarak elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Ama mesela Konya'da böyle bir etkinlik yapmanız çok zor."
Sanatçı Müjdat Gezen ise Türkiye'de ekonomiyi başka şeylerden soyutlamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, ekonomik krizin, sinema ve tiyatroyu da olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Son yıllardaki kaliteli filmlerin, seyirciyi yeniden sinemaya çektiğini kaydeden Gezen, şunları söyledi:
"Bizim zamanımızda yaptığımız sıcak filmlerin esprisi de bir başkaydı ama bu yıl 4-5 tane çok kaliteli yapımlar izledim. İyi şey yaparsanız alınır.
Şimdiki oyuncular da bizim zamanımızdakilerden çok daha iyi. İyi yetişiyorlar, daha eğitimliler. Zaten öyle olmazsa ülke kalkınamaz. Ülkenin oyuncusu, ekonomisti, yöneticisi de eskiden iyi olacak ki, kalkınma ve gelişme olsun. Ben herşeyin ileride daha iyi olacağına inanıyorum. Ne yaparsınız, umut sanatçının ekmeği."
Tiyatro ve sinema sanatçısı Savaş Dinçel de bu tür festivaller ve şenliklerin, sinemanın sevilmesine ve gelişmesine yardımcı olacağını belirterek, festivallerin çıkar amacıyla değil sanat için yapılması gerektiğini, "Bursa Sinema Şenliği"nin de yönetmenlerin ilk filmlerinin gösterimi amacı taşıdığından dolayı çok önemli olduğunu bildirdi.
Sumru Yavrucuk da bu tür festivallere seyircinin sinemayla buluşması bakımından son derece olumlu baktığını bildirerek, "Sanat, vücuttaki kan dolaşımı gibidir.
Sanatın gitmediği yerde kısır bir yaşam oluşur. Bu tarz buluşmalar, seyirciyi olduğu kadar bizleri heyecanlandırıyor" diye konuştu.
Son yıllarda yapılan Türk filmlerinin gişe rekorları kırması, sinemaya emek veren sanatçıları da gelecek adına umutlandırdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat ve Turizm Vakfı ile Çağdaş Sinama Oyuncuları Derneği (ÇASOD) tarafından düzenlenen "2. Bursa Sinema Şenliği"ne katılan ve kentte adeta ilgiyle karşılanan sinema sanatçıları, A.A muhabirinin, Türk sinemasındaki gelişmeyle ilgili sorularını yanıtladı.
ÇASOD Başkanı Rutkay Aziz, son yıllarda Türk sinemasının seyircisiyle buluşmasının önemli bir adım olduğunu belirterek, düzeyli film sayısının giderek artmasının, hem ulusal hem de uluslararası planda Türkiye'ye önemli katkılar sağlayacağını söyledi.
Mali, ekonomik ve ahlaki anlamda önemli bir kriz atlatılırken, sinema ve tiyatronun topluma moral kaynağı olduğunu kaydeden Aziz, "Şenlikleri de bu anlamda değerlendirmek gerekir. Bunlar önemli adımlardır. Dilerim, tüm şehirlerimizde bu tür şenliklerle sinamamızı seyirciyle buluştururuz" dedi.
Sinema Sanatçısı Tarık Akan da, son yıllarda Türkiye'de çok güzel filmler yapıldığını söyledi. "Vizontele"yi izlediğini ve çok beğendiğini kaydeden Akan, "Filmi çok büyük bir kitle izledi.
Herkesin filmi seyretmesini istiyorum" diye konuştu.
Sinema festivalleri ve şenliklerini farklı bir bakış açısıyla değerlendiren Tarık Akan, bu tür festivallere katılmalarının tek nedeninin, mahalli idarelerin sosyal demokrat yapıya yakın olmalarından kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu:
"Burası bir işçi şehri. Emekçinin olduğu yerde kültür ve sanatın bol olması gerekir. Buna biz sanatçılar olarak elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Ama mesela Konya'da böyle bir etkinlik yapmanız çok zor."
Sanatçı Müjdat Gezen ise Türkiye'de ekonomiyi başka şeylerden soyutlamanın mümkün olmadığını vurgulayarak, ekonomik krizin, sinema ve tiyatroyu da olumsuz yönde etkilediğini ifade etti.
Son yıllardaki kaliteli filmlerin, seyirciyi yeniden sinemaya çektiğini kaydeden Gezen, şunları söyledi:
"Bizim zamanımızda yaptığımız sıcak filmlerin esprisi de bir başkaydı ama bu yıl 4-5 tane çok kaliteli yapımlar izledim. İyi şey yaparsanız alınır.
Şimdiki oyuncular da bizim zamanımızdakilerden çok daha iyi. İyi yetişiyorlar, daha eğitimliler. Zaten öyle olmazsa ülke kalkınamaz. Ülkenin oyuncusu, ekonomisti, yöneticisi de eskiden iyi olacak ki, kalkınma ve gelişme olsun. Ben herşeyin ileride daha iyi olacağına inanıyorum. Ne yaparsınız, umut sanatçının ekmeği."
Tiyatro ve sinema sanatçısı Savaş Dinçel de bu tür festivaller ve şenliklerin, sinemanın sevilmesine ve gelişmesine yardımcı olacağını belirterek, festivallerin çıkar amacıyla değil sanat için yapılması gerektiğini, "Bursa Sinema Şenliği"nin de yönetmenlerin ilk filmlerinin gösterimi amacı taşıdığından dolayı çok önemli olduğunu bildirdi.
Sumru Yavrucuk da bu tür festivallere seyircinin sinemayla buluşması bakımından son derece olumlu baktığını bildirerek, "Sanat, vücuttaki kan dolaşımı gibidir.
Sanatın gitmediği yerde kısır bir yaşam oluşur. Bu tarz buluşmalar, seyirciyi olduğu kadar bizleri heyecanlandırıyor" diye konuştu.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
