28 Nisan 2001 21:00

Çağlar'a kelepçe yok

"Banka dolandırmak" suçuyla bir süre önce ABD'de tutuklanan eski bakan ve işadamı Cavit Çağlar, dün özel bir ekip tarafından Türkiye'ye getirilerek sorgulandı.

Paylaş
Çağlar'a kelepçe yok
"Banka dolandırmak" suçuyla bir süre önce ABD'de tutuklanan eski bakan ve işadamı Cavit Çağlar, dün özel bir ekip tarafından Türkiye'ye getirilerek sorgulandı. Çağlar'ın, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM)'ne kelepçesiz olarak götürülmesi dikkat çekti.
Etibank ve Egebank soruşturması kapsamında gıyabi tutuklu olarak aranırken Amerika'da yakalanarak sınırdışı edilen Çağlar'ı getiren THY uçağı, saat 10.04'te İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi.
THY'ye ait bir uçakla gelen Çağlar, uçağın arka kapısından koluna giren polis eşliğinde kelepçesiz indirildi. Bu arada, Çağlar'ı almak üzere ayrıca 7-8 kadar sivil giyimli polis de hazır bekledi. Cavit Çağlar, daha sonra DGM'ye götürüldü.
Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar da, babasını görmek üzere Atatürk Havalimanı'na gelerek, aprona kadar girdi. Ancak Mustafa Çağlar'ın babasına yaklaşmasına izin verilmedi.
Sorguya ara verildi
DGM'de hafta sonu olması nedeniyle doktor bulunmadığından, Çağlar'ın sorgusuna sağlık muayenesi yapılmadan geçildi. Eski bakanın ifadesi, Egebank ve Etibank soruşturmalarını yürüten DGM Cumhuriyet Savcısı Ercan Cengiz tarafından alındı. Ancak bir süre sonra sorguya, Çağlar'ın "tansiyonunun yüksek olduğu" gerekçesiyle ara verildi. Hakkında iki ayrı davadan gıyabi tutuklama kararı bulunan Çağlar dinlendikten sonra sorguya devam edildi.
Protestoculara gözaltı
Bu arada Cavit Çağlar'ın İstanbul DGM'de bulunduğu sırada mahkeme önünde toplanan bir grup, banka batıran patronlar aleyhine gösteri yaptı. Duruşma salonlarına bakan otoparkın bulunduğu geniş alanda, "Hortumcular halka hesap verecek" şeklinde slogan atarak, pankart açan gruba müdahale eden polis 3 kişiyi, gözaltına aldı. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Dikkat! Mercedes 0403'ler yollarda
Mercedes Türk AŞ'nin Alman ve Suudi ortaklarından dokuzu hakkında çıkan tutuklama kararının TÜSİAD, OSD ve YASED'in Başbakan, Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı'na yazdığı mektubun ardından üst mahkemece iptal edilmesine Tüketici Hakları Derneği (THD) tepki gösterdi.
Mercedes 0403'lerin hatalı üretimi nedeniyle meydana gelen kazada yaşamını yitirenlerin yakınları da, öfkelerini dile getirdiler. Hatalı üretilen bu yolcu otobüslerinden 8 bin adedinin halen yolcu taşıdığı da vurgulandı.
Alman tekelinin yöneticileri hakkındaki tutuklama kararı, bir Mercedes 0403'ün, Konya Karapınar'da 1997 yılında 49 kişinin ölümüne yol açmasının ardından verilmişti.
THD'de dün bir basın toplantısı düzenleyen THD Genel Başkanı Turhan Çakar ve avukatlar; TÜSİAD, Otomobil Sanayicileri Derneği (OSD) ve Yabancı Sermaye Derneği (YASED)'nin Karapınar Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi'ni baskı altına alan girişimlerini ve tüketicinin güvenlik hakkına karşı aldırmaz tavrını eleştirdiler. Avukatlar, "Bu anlayış, ülkemizde yargının egemen güçler tarafından baskı altında tutulduğunun ve yargı kararlarının hiçe sayıldığının çok tipik bir göstergesidir. Bu anlayış, ülkemizde sömürgeci güçlerle işbirliği yapan, sömürgeci anlayışın savunuculuğunu yapan ve ülkenin onurunu ayaklar altına alan bir anlayıştır" diye konuştu.
Otobüs ölüm taşıyor
Mercedes Benz Türk AŞ'ce üretilen 0403 SHD model otobüsler, Türkiye'de son üç yılda yangınla sonuçlanan 105 ayrı kazaya neden oldu. Firma yöneticileri hakkında verilen tutuklama kararı da, benzer bir kazanın ardından gelmişti. Ancak medya ve sermaye gruplarının baskısı üzerine, Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'nin jet hızıyla tutuklamayı bozma kararını verdiği saatlerde İstanbul Göztepe'de aynı marka 42 AN 203 plakalı otobüs, kaza sonucu yandı.
THD Genel Başkanı Çakar, sermaye derneklerinin tutumunun utanç verici olduğunu belirterek, bu derneklerin davranışının yargıya ve evrensel tüketici haklarına saldırı olduğunu vurguladı. Tutuklama kararının firmanın Alman yöneticilerinin çağrılara rağmen mahkeye gelmemesi nedeniyle verildiğini hatırlatan Çakar, "Acaba Mercedes Benz yetkilileri Alman Mahkemesi'nin çağrısını hiçe sayarak mahkemeye gitmemezlik yapabilir mi? Mahkemeyi savsaklayabilir mi? Acaba, Alman sanayici dernekleri Alman yetkililerine, siyasilerine mektup yazarak Alman mahkemelerini baskı altına aldırabilirler mi?" diye sordu. Çakar, şu anda Türkiye yollarında 8 bin civarında 0403 model Mercedes otobüsün çalıştığını kaydederek, her gün en az 320 yolcunun bu nedenle ölüm tehlikesiyle yüzyüze geldiğine dikkat çekti.
Dava açacaklar
Kazada ölenlerin yakınlarının avukatı Atilla Kart, firmanın Alman ve Suudi yöneticilerinin mahkemeyi savsakladıkları, dikkate almadıkları için kimlik tespiti ve ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmak üzere tutuklama kararı verildiğini vurgulayarak, bu kişilerin savunma hakkını kötüye kullandıklarını söyledi. Medyanın, TÜSİAD, OSD ve YASED'in firmanın çirkin ve düzeysiz propagandasına alet olduğunu dile getiren Kart, tutuklama kararını bozan Ereğli Ağır Ceza Mahkemesi'nin tebligat yasasını dikkate almadığını kaydetti. Kart, Karapınar Mahkemesi Hakimi Habib Kılınç'ın görev yerinin değiştirilmesinden çekindiklerini ifade ederek, Hürriyet Gazetesi, Ertuğrul Özkök ve söz konusu sermaye örgütlerine karşı yasal yollara başvuracaklarını söyledi.
'Haklarımızı sattılar'
Kurban ailelerinin diğer avukatı Hasan Köse ise firmanın "Bizi yargılayamazlar, bize muhtaçlar" diyerek Türkiye'nin egemenlik ve yargılama hakkını hiçe saydığını vurguladı. İpek Turizm'in avukatı Mustafa Arslan ise Türkiye'nin krizde olmasını bahane edip, 200 milyon marklık yatırım yapacakları için firmaya dokunulmamasını istediklerini belirterek, halkın haklarının 200 milyon marka satıldığını söyledi.
ÖNCEKİ HABER

Ölümlere ölüm ekleniyor

SONRAKİ HABER

Müzisyenler plak şirketlerine karşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa