27 Nisan 2001 21:00

Köye elektrik gelince...

Köye elektrik gelince...
Erzurum'un İspir ilçesine bağlı Yıldıztepe Köyü, 8 ay önce elektrikle tanıştı. Elektrik ile birlikte televizyon ile de... Bugün hayatlarında pek çok şeyin değiştiğini söylüyorlar.
İlçeye 40 kilometre uzaklıkta, bin 500 metre yükseklikte sarp kayalık bir alanda kurulu 30 haneli, 110 nüfuslu Yıldıztepe Köyü'ne, "kadersiz" adını vermiş köylüler. Uzun bir geçmişe sahip olan ve ilçenin en yüksek tepelerinin birinin üzerine kurulduğu için Yıldıztepe ismini alan köyün kadersizliği, köylülere göre "yol" hikayesi ile başlıyor.
Kayalık bir alanda kurulması nedeniyle, en yakın yola ulaşmak için katır ve at sırtında kayaları aşarak mücadele veren Yıldıztepeliler'in yol hikayesi 1970 yılında başladı. En yakın yolun 4 kilometre uzaklıkta olması nedeniyle, köylerinde elektrik ve telefon olanakları da bulunmayan Yıldıztepeliler, köy yolunun açılması için uzun yıllar mücadele verdiler.
Köy Muhtarı Selim Kacir, yolun yapılması için verdiği dilekçe sayısını hatırlamadığını belirterek, "O yıllarda çok güçlük çekiyorduk. Kış mevsiminde zaten köyden dışarı çıkamıyorduk. Yaz mevsimlerinde de ulaşımımızı ilkel yollarla sürdürüyorduk. Mücadelemizin ardından 1988 yılında yolun yapımına başlandı. 13 yıl aradan sonra yolun 3 kilometresi açıldı. Son 1 kilometre kaldı. Onun da yapılacağını umuyoruz" diyor.
75 bin 541'inci köy
Yolun büyük bir kısmının yapılmasının ardından köylerine artık elektrik getirilmesi gerektiğini kaydeden Kacir, mum ışığından ve gaz lambalarından kurtulmak amacıyla çalmadık kapı bırakmadıkları "köyün elektrik hikayesi"ni de şöyle anlattı: "TBMM de dahil her yere başvurduk. Köyümüze elektrik geleceği sözünü aldık. Bu arada bize verilen belgelerde, Türkiye'nin elektrik verilecek 75 bin 541 köyünden en sonuncusu olduğumuzu öğrendik. Sonunda köyümüze 2000 yılının 9. ayında elektrik verilmeye başlandı".
Köylerine bir gün elektrik geleceği umuduyla yıllardır gaz lambalarının ışığında yaşamlarını sürdüren Yıldıztepeliler, elektriğin gelmesiyle birlikte, lambanın anahtar düğmesi ile önceden hazır bulundurdukları televizyonlarının açma düğmesine aynı anda bastılar. Ancak, köyün bazı yaşlı kadın ve çocuklarının hayatlarında ilk kez gördükleri beyaz ekran, Yıldıztepe sakinlerinin yaşamlarında çok şey değiştirdi.
Köyde 8 ay içinde, köy sakinleri arasındaki ilişkilerden, konuşmalara ve davranış şekillerine kadar her şeyin hızla değiştiğini, her gün yeni bir şey öğrendiklerini anlatan Yıldıztepeliler, kimsenin evden çıkmak istemediğini söylüyor.
Kadınlar hak arıyor
Yıldıztepeli erkekler ise, televizyonun gelmesiyle birlikte, kadınların her gün yeni bir şeyler öğrenmesinden tedirgin ve şikayetçiler. Sabah dizilerini kaçırmayan kadınların, televizyonda en fazla ilgiyle takip ettikleri programların başında, kadın yaşamı ile ilgili tartışma konuları geliyor. "Elektrikten önce, dünyada insanların nasıl yaşadıkları?" hakkında çok fazla fikir sahibi olmadıklarını anlatan köylü kadınlar, kadınlarla erkeklerin eşit olduklarını, kadınların da haklarının bulunduğunu öğrendiklerini belirttiler. Erkekler ise, eşlerinin ve kızlarının televizyonlarda bu konulara ilgi göstermelerinden dolayı, kendilerine bazı konularda karşı çıkmaya başladıklarını ve bu durumdan tedirgin olduklarını ifade ettiler.
Önce dizi, sonra iş!
Köyde her gün standart şekilde yapmaları gereken günlük işleri olan kadınlar, sabah erken saatlerde önce hayvanların bakımını yapıyor, daha sonra evdeki günlük işlerle ilgileniyorlardı. Ancak televizyondan sonra işler aksamaya başladı. Günlük işler artık televizyon program saatlerine göre ayarlanıyor. Sabah saatlerinde yayınlanan dizi filmleri kaçırmamak için ilginç yollar da bulan Yıldıztepeli kadınlar, "Bazı evlerde yapılacak iş ile izlenmesi gereken dizi film saati çakışıyorsa, aramızda nöbetleşe iş yapıyor ve diziyi birbirimize anlatıyoruz" diye konuştular.
Yaşam kolaylaştı
"Elektrik gelmeden önce biz yaşamıyormuşuz" diyen Yıldıztepeli kadınlar, elektriğin hayatlarına getirdiği kolaylıklar karşısında hâlâ şaşkınlar. Özellikle çamaşır makinası ve lamba ışığının günlük ev işlerinde kendilerini rahatlattığını anlatan kadınlar, televizyon sayesinde köyde yaşamın, konuşmaların ve davranışların değiştiğini ifade ettiler. Daha önce köye gelen bir yabancıyla çocuklarının tek bir kelime bile konuşamadığını belirten kadınlar, çocuklarnı da değiştiğini, artık çok rahat konuştuğunu söylüyorlar.
Sosyal hayat öldü
Yıldıztepe Köyü Muhtarı Kacir, televizyonun hayatlarını belirgin bir şekilde değiştirdiğini, köyde eski sosyal hayatın artık kalmadığını kaydetti. Köydeki yaşamı "Televizyondan önce ve sonra" diye ikiye ayırdığını anlatan Kacir, "Eskiden köy odamız her akşam aynı saatte dolardı. Bütün köylüler odada köy hakkında, yaşamları hakkında, yapılması gerekenler hakkında konuşurdu. Bunun yanında gece geç saatlere kadar yapılan sohbetlerle herkes eğlenirdi. Televizyonun kurulduğu günden itibaren artık kimse köy odasına gelmiyor. Herkes evlerine kapanıyor. Herkesin bütün gün birbirini gördüğü, küçücük köyde artık insanlar birbirleriyle ancak iş zamanında karşılaşıyor" diyor.
Köyde işlerin aksadığını, köylülerin artık geç saatlerde kalktıklarını anlatan Kacir, her şeye rağmen televizyonun hayatlarına olumlu gelişmeler getirdiğini ve onu sevdiklerini söyledi. İlk önce tek çanak antenle televizyon yayınlarını izleyen Yıldıztepeliler'in bazı evlerinde şimdilerde çift çanak antenler dikkat çekiyor.
Yerli dizileri kaçırmayan köy sakinleri, izledikleri filmlerde, kötü roldeki adamların mutlu olduğu dizileri protesto ediyor ve sinirlenip birkaç gün diziyi izlemiyorlar. Filmlerde her zaman iyi insanların mutlu olmasını görmek isteyen Yıldıztepeliler, günlük işlerde karşılaştıklarında kendi aralarında izledikleri filmlerin yorumlarını da yapıyorlar.

Evrensel'i Takip Et