25 Nisan 2001 21:00

İki HADEP'li 3 aydır kayıp

HADEP, 25 Ocak 2001 tarihinde gözaltına alınan ve 3 aydır kayıp olan HADEP Silopi ilçe yöneticileri Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in akıbetinin açıklanmasını istedi.

Paylaş
İki HADEP'li 3 aydır kayıp
HADEP İzmir, Diyarbakır, Ankara, Adana ve İstanbul il örgütleri yaptıkları basın açıklamalarıyla, 25 Ocak 2001 tarihinde gözaltına alınan ve 3 aydır kayıp olan HADEP Silopi ilçe yöneticileri Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz'in akıbetinin açıklanmasını istedi. İzmir'de Konak Sümerbank önünde yapılan oturma eylemine, Tanış ve Deniz'in fotoğraflarının yer aldığı ve "Hâlâ kayıplar" yazılı dövizlerle katılan HADEP'liler, "Deniz, Tanış inadına barış", "Gözaltında kayıp istemiyoruz" sloganları attılar.
Oturma eylemine EMEP İzmir İl Başkanı Cabbar Demirci ve il yöneticileri ile ÖDP İl Başkanı Haluk Tekeli ve il yöneticileri de katılarak destek verdiler. Oturma eylemi sırasında konuşan HADEP İzmir İl Başkanı Cemal Coşgun, geçmiş çatışmalı dönemi geri getirmek isteyen savaş rantçısı güçlerin bulunduğunu belirterek, buna karşın halkların barış ve kardeşlik bilincinin şovenizm ve savaş kışkırtıcılığının varlık nedenlerini giderek yok ettiğini söyledi. Coşgun, ölüm oruçlarına da değinerek, "Yıpranan, çürüyen ve demokratik gelişmeye kapalı tutulmak istenen bu sistem, sistemin doğrduğu dinamıkler tarafından aşılacaktır" dedi.
'Kayıplar bulunsun, ölümler durdurulsun'
Diyarbakır'da da dün saat 12.30'da Diyarbakır Merkez Postanesi'nde yapılan faks eylemi öncesinde bir konuşma yapan HADEP Diyarbakır İl Örgütü Başkanı Ali Ürküt, iki HADEP'linin kaybedilmesinin üzerinden üç ay zaman geçtiğini belirtti. Ancak akıbetlerinin açıklığa kavuşması için demokratik tepkilerine rağmen herhangi bir gelişme olmadığını söyleyen Ürküt, ölüm oruçlarının da sona erdirilmesi ve hükümetin bu konuda gerekli duyarlılığı göstermesi gerektiğini ifade etti. Konuşmanın ardından İçişleri Bakanlığı'nın yanı sıra ölüm oruçlarıyla ilgili de Adalet Bakanlığı'na faks gönderildi.
'Kaygı verici gelişmeler'
İHD Adana Şubesi önünde dün saat 12.00'de toplanan 100'e yakın HADEP üyesi 10 dakika sessiz oturma eylemi yaptı. Eylemde açıklama yapan HADEP Adana İl Başkanı Osman Fatih Şanlı, iki HADEP'linin kaybolmasından sonra da bölgede kaygı verici durumların devamına ilişkin gelişmeler olduğuna dikkat çekti. HADEP Cizre İlçe Başkanı Mehmet Dilsiz'in bir komplo sonucu gözaltına alınarak cezaevine konulduğunu belirten Şanlı, daha sonra da Şırnak İl Başkanı Resul Sadak'ın da jandarmaları dövdüğü gerekçesiyle gözaltına alınıp cezaevine konulduğunu söyledi.
Üç aydır gelişme yok
İstanbul'da ise saat 13.00'te Sirkeci Postanesi önünde toplanan yaklaşık 70 kişilik grup bir araya geldi. Burada açıklama yapan HADEP İstanbul İl Sekreteri Halil Salık, kendilerinden 3 aydır haber alınamayan iki HADEP'linin akıbeti ile ilgili hiçbir gelişme olmadığını kaydetti. Konuya dikkat çekmek amacıyla toplu bir şekilde faks çektiklerini belirten Salık, İçişleri Bakanlığı'nı göreve çağırdı.
Ankara'da da eylem
HADEP Ankara İl Örgütü üyeleri dün İl Binası önünde ellerinde "Yaşasın eşitlik, özgürlük, demokrasi mücadelemiz" yazılı dövizle 15 dakikalık oturma eylemi yaparak, yaşanan kayıp olaylarını ve ölüm oruçlarındaki çözümsüzlüğü protesto etti. İl Başkanı Veli Aydoğan, yaptığı konuşmada, Tanış ve Deniz hakkında iki aydır hiçbir haber alınamadığını belirterek, barış sürececini istemeyen karanlık güçlerin kayıp olaylarını yarattığını ifade etti.
Aydoğan, halkların barışa ihtiyacı olduğunu kaydederek, "Siyasal iktidar halkı yönetebilmek için zor ve baskı yolunu seçiyor. Ölüm oruçlarında çözüm üretilmiyor. Bu haliyle bu iktidar bitmiş görünüyor" dedi. Aydoğan, kayıplar bulununcaya ve ölüm oruçlarında çözüm üretilinceye kadar her ayın 25'inde oturma eylemi yapılacağını bildirdi.
İHD Ankara Şube Sekreteri İlhami Yaban ise anti-demokratik uygulamalar nedeniyle kayıpların ve cezaevlerinde ölüm oruçlarının yaşandığını belirterek, "Cezaevlerinde yaşanan ölüm oruçları, son derece insani haklara dayanmaktadır. Bütün dünyada kabul edilen standartlar için insanlar ölmektedir. Yeter artık" diye konuştu. src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Koruculu, askerli kalpazanlık davası
Piyasaya sahte para sürdükleri iddiasıyla haklarında dava açılan istihbarat biriminden iki uzman çavuş, üç korucu ve PKK'nin para makinası olduğu iddia edilen Ahmet Güneş'in duruşması önceki gün Diyarbakır 1No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne yapıldı.
Korucu, asker, PKK gibi isimleri yan yana getiren davada, sanıklar savunmalarında, haklarındaki iddiaları redderek karşılıklı suçlamalarda bulundular.
Korucu sanıklardan Yaşar Dalgıç savunmasında, PKK'nin para makinası olduğu iddia edilen ve sahte para basan Ahmet Güneş'le, uyuşturucu suçundan yattığı cezaevinde tanıştığını söyledi.
Ahmet Güneş'in kendisine 5 milyar karşılığında 30 bin dolar sahte para teklif ettiğini ve APS ile numune dolar gönderdiğini ifade eden Dalgıç, kendisinin de Güneş'i yakalatmak için Siirt Jandarma İstihbarat Birimi'nde görevli bir çavuşa durumu bildirdiğini ileri sürdü. Dalgıç, çavuşun da istihbaratta görevli Eray Bacı ve Cengiz Yılmaz'a durumu anlattığını ve bunun üzerine istihbarat elemanlarının, Ahmet Güneş'in istediği 5 milyarı kendisine temin ettiğini belirtti.
İstanbul'da Ahmet Güneş'ten 5 milyar karşılığında, 10 milyonluk banknotlar halinde 20 milyar lira sahte para aldığını, daha sonra Siirt'te döndüğünü, 20 milyarın 3 milyarını koruculardan Bedri Adar'a, 1 milyarını da istihbarat görevlisi Cengiz Yılmaz'ın ve Eray Bacı'nın masasına bıraktığını kaydeden Dalgıç, 10 milyar lira kadar parayı da korucu Ezdin Adar'a verip daha sonra tekrar geri aldığını söyledi.
Muhbirlik itirafı
Koruculardan Ezdin Adar ise, kendisinin 1991'den beri istihbarat elemanı olduğunu ve Yaşar Dalgıç'ın kendisinden sahte para işi için borç para istediğini söyledi. Adar, Dalgıç'ın anlattığının aksine, kendisinin Siirt Jandarma İstihbarat Birimi'nde görevli Eray Bacı ve Cengiz Yılmaz'a durumu anlattığını ileri sürdü. İstihbarat elemanı Cengiz Yılmaz ise koruculardan Ahmet Güneş'i yakalatmak için sahte para işine girdiğini iddia ederek, onun dışında yapılan suçlamaları kabul etmediğini ayrıca Yaşar Dalgıç'ın, Ezdin Adar'ın ve Bedri Adar'ın istihbaratın en verimli elemanları olduğunu söyledi. Mahkeme, sahte para bastıkları iddiasıyla 6 aydır tutuklu olan Siirt Jandarma İstihbarat Şubesi'nde görevli Uzman Çavuş Eray Bacı, Cengiz Yılmaz, köy korucularından Bedri Adar, Ezdin Adar, Yaşar Dalgıç adlı sanıklarının eksik evrak ve belgelerden dolayı tutukluluk hallerinin devamına karar verirken, duruşmayı da ileri bir tarihe erteledi. PKK adına para bastığı iddiasıyla hakkında gıyabi tutuklama kararı olan Ahmet Güneş'in de gıyabi tutukluluk halinin devamına karar verdi.
ÖNCEKİ HABER

Haber-Sen: Telekom'u sattırmayacağız

SONRAKİ HABER

Devlet sanatı desteklemek zorunda

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...